Şirin Soysal, ‘Kahve ve Melatonin’ ve ‘Benim Gibi’ ismini verdiği iki tek şarkı; Ceylan Ertem ise 12 şarkılık bir cover albüm olan ‘Cahille Sohbeti Kestim’i yayımladı. Soysal, dinleyicisini cesur bir dünyaya davet ederken, Ertem düzenlemeleri ve yorumlarıyla nefes kesen bir albümü bize sunuyor

Böylesi daha gizemli

Burak ABATAY

Şirin Soysal geçtiğimiz hafta Gloss Musik etiketiyle ‘Kahve ve Melatonin’ ile ‘Benim Gibi’ ismini verdiği iki tek şarkı yayımladı. Soysal’ın 2011’de yayımladığı ‘Bir Şeyler Var’ isimli ilk albümünü daha sonra 2013’teki ‘Ziyaret’ ve 2016’daki ‘Mutlu Melankolik’ albümleri izledi. Sonrasında ise Erdem Helvacıoğlu ile beraber 2018 yılında Joy Exit projesine giriştiler. Aynı isimde bir 5 şarkılık bir EP yayımlandı ve ardından da 2018 ve 2019’da ‘Where Did You Sleep Last Night’ ile ‘Black is the Color’ teklileri geldi.
Soysal ilk üç albümün dışında daha karanlık bir halde idi. “Bir şeyler var” diyip dışarıda bir yerde umudu işaret eden, muzip ruh, bu kez “Ben bu filmi gördüm!” diyordu. Her iki dönemde de en güçlü yönü, hikâye anlatıcılığıyla yaptı bunu Soysal. Bize bir senaryo verdi ve peşi sıra takip ettik onu. Umutlu ya da karanlık fark etmedi. Ancak Joy Exit ile başlayan Helvacıoğlu prodüktörlüğü onu sound anlamında başka bir yere doğru götürdü. Bunu yayımladığı son iki şarkıda da hissetmek mümkün. Özellikle de Kahve ve Melatonin’in hissettirdikleri çok eşsiz. Sessiz, sakin bir denizin dalgalarına akşam vakti bir iskeleden bakmak gibi. Dalga boyu aşsa, altında durur da keyif alırcasına bir ruh. Hissettirdiği şey bu bende... Şarkı çalsın ve siz salının. ‘Benim Gibi’ şarkısı daha renkli, daha çapkın, daha serseri bir hikâye. Biraz pişman ama çokça cesur. Altyapı sizi iki yanınıza sallasa da, sözler kendisini kaçırmamanız için bütün mukavemetini cömertçe sergiliyor: “Sen kolay kadın diye düşündün/ Ve ben çapkınlığımla övündüm/ Keşke girmeseydik o sulara/ Otursaydık arkadaşça.”

Öte yandan Soysal, Kahve ve Melatonin şarkısı için bir de video klip çekti. Çekti çünkü yönetmen koltuğunda da o oturuyor. Az parayla çok iş. Tam da olması gerektiği gibi. Tam da şarkının bizde hissettirdiği şeyleri önümüze sunan bir klip. Eksiği yok, fazlası var. İç çamaşırlarıyla, dans ederken ya da sokakta gece tek başına. Soysal vizyonu geniş, değerli bir müzisyen. Dinleyicisine vadettiği şeyler ziyadesiyle kendine has. Onu keşfetmek, şarkılarda, satır aralarında dolaşmak çok keyifli. Her an bir sürpriz. Tıpkı şarkısında dediği gibi: “Mühim değil, böylesi daha gizemli”

boylesi-daha-gizemli-677322-1.

Cahille sohbeti keselim!

Ceylan Ertem ‘gürül gürül’ üretmeye devam ediyor. 2010’dan bu yana 1’er ya da 2’şer yıl aralarla toplam 7 albüm yayımladı: 10 seneye 7 albüm. Hele ki artık albüm üretiminin giderek eridiği ve bu yüzden milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz böylesi bir dönemde bu performans bir hayli etkileyici. Hepsinden öte Ertem, her albümde bir arayış içerisinde. Hem albümlerin sound’u itibariyle bir arayış hem de vokal anlamında. Ertem yeniliklere kapısını açıyor. Her daim ise dinleyicisine büyük bir ziyafet sunuyor. Düşünün bir. ‘Nazım’a’, ‘Cennetin Irmakları’, ‘Hırpalandı Mayıs’, ‘Yuh Yuh’, ‘Esmer’, ‘Peri’... Tüm albümlerden benim aklıma ilk seferde gelen şarkılar. Dinleyicisinin sahiplendiği pek çok şarkısı var bile artık.

Tüm bunlara ek olarak Ertem, geçtiğimiz günlerde ‘YUH YUH’tan sonra ‘Cahille Sohbeti Kestim’ adını verdiği ikinci cover albümünü yayımladı. 1-2 şarkı dışında tüm şarkılar türkü yorumları. 12 şarkıdan oluşan albümde Ertem’e 4 şarkıda Gökhan Türkmen, Coşkun Karademir, Can Güngör ve Yusuf Taşkın eşlik ediyor. Memleketteki iki büyük plak şirketi Ada Müzik ve Kalan Müzik’in ortak yapımıyla çıktı albüm. Tahmin ediyorum ki bu iki şirket arasındaki ilk işbirliği. Sahip olunan Kalan’ın halk müziği katalogu ile Ada’nın çağdaş müzik katalogu böylesi bir albüme çok yakışmış.

Albümde 4 şarkının düzenlemelerinde Can Güngör imzası, 1 şarkıda Çağrı Sertel imzası ve kalanında ise Cenk Erdoğan imzası var. Ayrıca Cenk Erdoğan, perdeli ve perdesiz, akustik, klasik, elektrikli gitarlar, yaylı tanbur, elektronikler ve sentezörler olmak üzere albümde çalınmadık enstrüman da bırakmamış. Ceylan Ertem’in kariyerindeki en büyük şansı sanırım arkasındaki büyük orkestra. Herkese nasip olmaz. Zaten bunu herhangi bir konserlerinde de hissedebiliyorsunuz: Orkestra voltran, Ceylen Ertem Kızılmaske falan oluyor. Öyle süper güçler.

Albümde her şarkıdan ayrı ayrı bahsetmek mümkün. Ama Can Güngör ile birlikte söyledikleri bir Kızılok şarkısı olan ‘Farketmeden’, bence çok büyük övgüleri hak ediyor. ‘Bahçe Duvarından Aştım’, ‘Yolcu’, ‘Gönül’ albümdeki diğer favorilerim. Her şarkı için ince ince çalışıldığı o kadar bariz ki... Bütün ekibe müziğimize kattıkları itibariyle bir teşekkür etmek gerekir. İyi ki böyle bir albüm yapmışlar. İyi ki bu kadar titizlenmişler.

Not: Ceylan Ertem’in albüm isimleri de pek güzel değil mi vesselam? ‘Ütopyalar Güzeldir’, ‘Amansız Gücenik’, ‘Yine De Amin’, ‘Seni Senin Gibiler Sevsin’ ve şimdi de ‘Cahille Sohbeti Kestim’. Ne iyi etmişsin sevgili Ceylan! Biz de kestik!