Bozaslan’ın kadrajından 81 ilde 270 destinasyon

LAVİNYA AY

İçinden Yol Geçen Hayatlar isimli ilk kitabıyla Türkiye’nin dört bir yanından etkileyici hayat hikâyelerini okurlarla buluşturan gezgin ve yazar Seymen Bozaslan ile Türkiye’nin 81 şehrinde 270 destinasyonu fotoğraflayıp yazdığı yeni kitabı Ölmeden Önce Türkiye’de Görülmesi Gereken Yerler’i konuştuk.

Sizi bir gezgin olarak tanıyoruz. Bunun haricinde Seymen Bozaslan kimdir?
Merhaba. 1 Ocak 1987 İstanbul doğumluyum. Evet, genelde gezgin olarak tanınıyorum fakat aynı zamanda 16 yıldır beyaz yakalı denilen çalışan grubunun da bir parçasıyım. Hem çalışıyor, hem profesyonel hobim olarak nitelendirdiğim seyahatlerimi yapıyorum.

Hem çalışıp hem bu kadar seyahat etmek nasıl mümkün oluyor?
Evet, herkesin merak ettiği bir durum bu… Fakat öncelik kesinlikle motivasyon! Bazen bu hayata koşturmaya gelmişim gibi hissetsem de yine de aynı anda sevdiğim iki işi bir arada yapabileceğime inanıyorum. İzin ve tatil günlerimi önceden programlayarak seyahatlerimi düzenliyorum. Oteller ve ulaşım için erken rezervasyon yaptırmak ekonomik anlamda avantaj da sağlıyor.

İlk kitabınız İçinden Yol Geçen Hayatlar’da Türkiye’nin dört bir yanından etkileyici hayat hikâyeleri vardı. Yeni kitabınız Ölmeden Önce Türkiye’de Görülmesi Gereken Yerler’de ise 81 ilde 270 destinasyonu fotoğraflayıp yazmışsınız. Destinasyonları belirlerken önceliğiniz ne oldu?
İlk kitapta bu ülkenin insanlarının sıra dışı hikâyelerini okurlara ilham vermesi için yazmıştım. Bu kitapta ise bu insanların bastığı toprakların güzelliklerini anlatmak istedim. Türkiye’de yazmaya kalkışsam 1000’den fazla güzellik var. Fakat bu benim kendime göre öncelikli listem. Benim etkilendiğim ve yazdığım bir yer belki başkasına hitap etmiyordur. Ama 270 yerin genel olarak kabul göreceğine inanıyorum.

Destinasyonları seçerken 81 il olmasına özen gösterdim. Çünkü her şehrin bir hikâyesi bir izi olduğunu düşünüyorum. Kültürel ve doğal güzellikler anlamında olabildiğince bir denge belirlemeye çalıştım. Mesela Gaziantep... Hem Rumkale tarihini ve doğal güzelliğini anlattım. Hem Kurtuluş Müzesi’nde şehrin gazi unvanına giden yoldaki mücadelesini anlatmaya çalıştım. Genel tabloda incelersek, kitapta 81 ilde antik kentler, göller, krater gölleri, yaylaları, şehir hayatları ve müzeler bulacaksınız.

Yangın felaketi sırasında ormanlar, insanlar ve hayvanlar büyük zarar gördü, hepimiz derinden etkilendik. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Yıllardır bu ülkenin güzelliklerini fotoğraflayarak, ulusal ve uluslararası mecralarda yazılarımla anlatmaya çalıştığım muhteşemliğini böyle bir yangınla siyah görmek gerçekten çok üzücü. Bu ağaçlar, yeşillikler kolay yetişmiyor. En basiti 3 kere ziyaret ettiğim İzlanda küçük bir orman kurabilmek için dünyanın emeğini veriyor, yatırımlarını yapıyor. Fakat nafile. Toprak yapısı buna çoğu zaman müsaade etmiyor. Bizim elimizde ise böyle bereketli bir coğrafya varken değerini bilmeliyiz diye düşünüyorum. Hayatını kaybeden insanlar, evsiz kalan aileler, kaybettiğimiz tüm canlılar ve yeşil için çok üzgünüm. Dilerim büyük dersler alırız. Küresel ısınma artık hayatımızda sadece 2 kelime değil. Ciddi bir hakikat. Yetkililerin bu bilinçte önlem almasını diliyorum.