Brexit düğümü

Mark Landler - Stephen Castle

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, İşçi Partisi genel seçim kararına destek verene dek Parlamentoyla işbirliği yapmayacağını söyledi. İşçi Partisi ise genel seçime destek vermek için, AB’nin son ‘Brexit ertelemesinin’ ne zamana verildiğini öğrenmeyi talep ediyor. Avrupalı liderler ise bu kararı Londra’daki düğüm çözülmeden vermeyeceklerini söylüyor.

Ortaya çıkan bu düğüm, Brexit standartları için bile son derece etkileyici.

BREXıT UZAK İHTİMAL

İngilizler referandumda İngiltere’yi AB’den çıkarmak üzere oy kullanalı bin 219 gün oldu ve İngiltere’nin AB’den çıkması, hiç olmadığı kadar uzak görünüyor. Nihai istikamet ufukta görünüyor fakat ufka ulaşmakta tüm çabalar beyhude kalıyor. İngiliz siyasetçiler çokça tartışma konusu olan o referandumda yapılan tercihin yürürlüğe konup konmayacağı ya da nasıl konacağı konusunda sonsuz bir savaşa girişmiş gibiler.
Geçtiğimiz hafta Bay Johnson ve rakipleri bilmem kaçıncı zıtlaşmalarını yaşarken, tartışma İngiltere’nin çıkışının en iyi nasıl müzakere edilebileceğinden ya da Brexit’in kazanç/maliyet hesabından tamamen uzaklaştı. Bunun yerine yaklaşan ‘olası seçimi’ düşünen siyasetçilerin siyaseten pozisyon alışını izledik.

Berletsmann Vakfı’nda Avrupa danışmanı olarak görev yapan Joachim Fritz-Vannahme “İngiltere ve Avrupa için kaybedecek çok şey varken konuya son derece sığ yaklaşılıyor. AB’de kalmanın ya da AB’den ayrılmanın ne gibi sonuçları olacağını asla konuşmadılar. Ne referandum sürecinde, ne de şu anki durumda” diyor.

Fritz-Vannahme’ın söylediğine göre, sonsuz didişmeler Bay Johnson’ın elini güçlendiriyor ve bir an önce AB’den çıkılması gerektiği tezi öne çıkıyor çünkü insanlar “sonuçları kaos olsa bile” bu hikayenin artık sonuçlanmasını istiyor.

Fakat insanları tekil bir politika etrafında birleştirmek şu yana dursun, siyasetçilerin çatışmaları toplumdaki kutuplaştırmayı artırıyor ve her iki seçmen bloğu da giderek öfkeleniyor.

MUAZZAM KUTUPLAŞMA

Cardiff ve Edinburgh Üniversitelerinin ortaklaşa yürüttüğü bir araştırmaya göre, AB’den ayrılma yönünde oy kullanan seçmenlerin çoğunluğu milletvekillerine yönelik şiddetin, Brexit’in gerçeklemesi adına ‘ödenebilecek bir bedel’ olduğunu düşünüyor. AB’de kalma yönünde oy kullanan seçmenlerin çoğunluğu ise, insanların şiddet olayları neticesinde yaralandığı eylemlerin bile İngiltere’nin ayrılmasına engel olmak için ‘ödenebilecek bir bedel’ olduğunu düşünüyor.

Ankete katılanların üçte ikisi, oylarının neticesini görmek için İngiltere’nin ya da bizzat kendilerinin yoksullaşmasını, destekledikleri siyasi partilerin yenilmesini ya da parçalanmasını göze alabileceklerini söylüyor.
Cardiff Üniversitesi’nde görev yapan ve anket projesinde yöneticilik yapan Richard Wyn Jones, “Şoke oldum, sarsıldım. Karşımızda tamamen bölünmüş, Brexit’i kimliğimizi tanımlayan varoluşsal bir mesele olarak gören bir toplum var” diyor.

PARTİLER ANLAŞAMIYOR

Bu güçlü hisler ile Muhafazakar-İşçi Partileri arasında dönen hesaplar arasında dağlar kadar fark var. Bay Johnson, İşçi Partisi erken seçime destek verene kadar “AB’den Ayrılma” yasa tasarısını parlamentoya getirmeyeceğini söyledi.

Eleştirmenler bunun iki yüzlü bir hareket olduğunu söylüyor çünkü Bay Johnson, Brexit planı için prensipte parlamento desteğini almış olsa da teklifini Avam Kamarası’ndan üç günde alelacele geçirmeye çalıştı – bu milletvekilleri için kabul edilir şey değildi. Son teklifi ise yasa tasarısını meclisten geçirmekle ilgili değil, ülkeyi kazanacağını düşündüğü bir seçime götürmekle ilgili.

Maliye Bakanı Sajid Javid’in cuma günü söylediğine göre, hükümet önümüzdeki ay yeni bütçeyi bile meclise getirmeyecek ve Kraliçe Elizabeth’in daha iki hafta önce sunduğu programı uygulamak yerine, erken seçim ısrarını sürdürecek. Dahası, İngiltere’nin Avrupa’dan ayrılışı için tasarlanan 50 penslik madeni paranın üretimi dahi ertelenecek.

İşçi Partisi ise İngiltere’nin AB’den anlaşmasız olarak ayrılmayacağı güvence altına alınana kadar erken seçime destek vermeyeceğini söyledi. Parti Lideri Jeremy Corbyn “Başbakan pazartesi günü meclise gelip anlaşmasız Brexit’e her koşulda engel olacağını net bir biçimde ifade ederse” erken seçime destek vereceğini söyledi.
Burada Bay Johnson’a güvenilmediğini görüyoruz – anlaşmasız çıkma tehdidini daha önce de savurdu ve Brexit’in ertelenmesini asla talep etmeyeceğini tekrar tekrar söyledi. Buna rağmen, ‘anlaşmasız’ Brexit’e engel olmak Bay Johnson’ın gücünü aşan bir konu çünkü erteleme kararına Avrupa Birliği’ndeki diğer 27 ülke engel olabilir.

İşçi Partisi’nden birçok milletvekili erken seçime karşı çünkü koltuklarını kaybetmekten korkuyorlar. Bay Corbyn’in koltuk isteyenlerden beklentisi büyük.

AVRUPA ÖFKELİ
Avrupa’nın başkentlerinde ise öfke tırmanıyor. Daha önce iki erteleme yapıldı ve sonuç alınamadı. Bu defa, üçüncü bir erteleme kararı almadan önce Avrupa şunu bilmek istiyor: Verilecek erteleme Bay Johnson’ın yasa tasarısının onaylanması için mi değerlendirilecek, erken seçim için mi?

Brexit yanlıları Paris’e umutla bakıyor, kurtarıcının Emmanuel Macron olabileceğini düşünüyor. Macron İngilizlerin didişmelerinden öyle sıkıldı ki, yalnızca iki haftalık bir erteleme vererek meclisi Bay Johnson’ın çıkış planını onaylamaya mecbur bırakabilir.

Tabii çoğu çözüm gibi zaman geçtikçe bu seçenek de etkisini yitiriyor. Avrupalı yetkililer cuma günü Brüksel’de yapılan toplantıyı erteleme kararı almaksızın noktaladılar ve diğer üyelerin istemediği bir kararı Macron’un üstelemeyeceği düşünülüyor. Şu an için en yüksek ihtimal, Brexit’in 31 Ocak’a ertelenmesi – Johnson geçen hafta bu erteleme tarihini talep ederken, ‘baskı altında kalarak’ talep ettiğini ve istemediğini söyledi.

Teoride bakacak olursak bu erteleme İşçi Partisi’nin erken seçime sıcak bakmasını sağlayabilir çünkü ülkenin seçimden önce AB dışı kalması ihtimalini ortadan kaldırıyor.

Son dönemde yaşanan karmaşa konusunda herkes kötümser değil.

Brookings Enstitüsü’nden Thomas Wright, “Önümüzdeki tablo ne kadar karmaşık ve çelişkili olsa da, şimdi eskisinden daha fazlasını biliyoruz” diyor ve Bay Johnson’ın anlaşmalı ayrılığı tercih edeceğini belli ettiğini, Parlamento’nun da anlaşmasız Brexit’e tahammül etmeyeceğinin net olduğunu söylüyor.

Thomas Wright, “Önümüzdeki birkaç hafta neler olacağını kestirmek güç,” diyor ve ekliyor: “Fakat çok yüksek ihtimalle, altı ay sonra İngiltere’nin şu ankine çok benzeyen bir anlaşmayla AB’den ayrıldığını göreceğiz.”

Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: The New York Times