Brezilya'dan dünyaya mesaj: Devlet başkanımız koronavirüs hakkında tamamen yanlış

ELIANE BRUM - Brezilyalı gazeteci - edebiyatçı

Covid-19 salgınının Ortaçağ köylüsü bir kabadayısı var. Ve bu virüs değil. En tuhaf Hollywood felaket filmi bile, Jair Bolsonaro'nun yaptığından daha komik olamaz: Halkı halk sağlığı acil durumlarında daha fazla dışarı çıkmaya teşvik eden bir başkan fikri hiçbir Hollywood filmi kadar eğlendirmezdi.

Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro koronavirüsün ciddiyetini, sağlık görevlilerinin tavsiyelerini reddetti. Hatta önlem almaya çalışan valilerle savaştı, yoksulları en büyük riske attı. Ve insanlığın seyrini değiştirebilecek bir tehdide karşı dünyayı tehlikeye soktu.

Salgından önce de Bolsonaro, seçilmiş bir grup haydutun içerisinde dikkat çekiyordu. Ama Covid-19 ile beraber o despot arkadaşlarını bile aştı. Trump, salgının başlamasıyla dile getirdiği yabancı düşmanlığına rağmen, salgının ciddiyetini tanımaya başladı. Viktor Orbán bu salgın felaketini iktidarı ele geçirmek için bir bahane olarak kullandı. Ama sonra virüsün gerçek bir tehdit olduğunu kabul etti.

Bolsonaro 16 Mart’ta yaptığı konuşmasında kongre ve yüksek mahkemeye yönelik yapılan protestoları destekledi ve virüs hakkında bilim insanlarına yönelik “Söyledikleriyle aynı şey değil" açıklamasını yaptı.

Imperial College London'a göre sosyal izolasyonu benimsemek ve uygulamamak arasında kaybedilen bir milyon can var. Ama Bolsonaro bunların tümünü reddetti ve sadece kendisine inandı. Bu post-doğruculukla alakalı değil, öz-gerçeklikle alakalı bir şey. Brezilya Devlet Başkanı, bilimsel araştırmaları itibarsızlaştırarak koronavirüsü için “grip ya da soğuk algınlığı gibi bir şey” diyerek sosyal medyada yayına başladı. Ama neyse ki Instagram, Facebook ve Twitter yalan bilgi yayıyor gerekçesiyle ilk kez bir devlet başkanının paylaşımlarını kaldırdı.

Mart ayında Bolsonaro’nun idolü Trump’ı ziyaretinin ardından 20’den fazla insanın koronavirüs test sonucu pozitif çıktı. Ama o ne yaptı? Karantinayı kırdı, kongreye ve yüksek mahkemeye karşı gösteriler düzenledi. Bu gösterilerde insanlarla tokalaştı, destekçilerinin cep telefonlarından selfie çekti. Dahası da, “Virüsü alırsam sorumluluk benimdir” dedi. Ama hiçbir noktasında alacağı virüsü başkalarına bulaştırabileceğini düşünmedi. Brezilyalılar Bolsonaro’nun Covid-19’a yakalanıp yakalanmadığını bile bilmiyor. İki testinin negatif olduğu iddia etse Bolsonaro gerçek sonuçları göstermeyi reddediyor.

MAHKEME SLOGANINI YASAKLADI

Geçen hafta ulusal bir yayında kendi hükümetinin karantinayı sona erdirmesi gerektiğini savundu. Ertesi günündeyse ülkenin devlet başkanı vatandaşlarına işletmelerini yeniden açmalarını tavsiye etti. Hali hazırda iyiden iyiye bunalmış mahkemeler ise, Bolsonaro’nun “Brezilya duramaz” sloganını resmi bir kararla yasaklamak zorunda kaldı.

Bolsonaro en nihayetinde pandemi krizini “medya histerisi”nden daha fazla diyerek kabul etmeye başladı. Kendi bakanlarından, müttefiklerinden ve seçmenlerinden destek kaybedeceğini fark edince de, “neslimizin en büyük zorluğu” olarak nitelendirdi. Onun konuşması esnasında ise şehir sokakları protestolarla yankalandı. Kendi kendini evlerinde tecrit eden yurttaşları ise tencere ve tavalarıyla pencerelerinden, “Bolsonaro dışarı!” diye bağırdı.

Ancak bu U dönüşü anlamlı değil. Hatta daha çok da kaosa katkı sundu. Zaten eyalet valileriyle süren mücadelesi gerçek anlamda bir düşmanlığa evrildi. Pazartesi günü, Sao Paulo Valisi João Doria “Cumhuriyet cumhurbaşkanının tavsiyelerine uymasın!” dedi.

MANYAK GİBİ DAVRANIYOR

Bolsonaro gerçek bir manyak gibi davranıyor, ama hesap yapıyor. 210 milyon Brezilyalı'nın hayatıyla kumar oynuyor çünkü yeniden seçime zarar verebilecek bir ekonomik durgunluktan kaçınmak istiyor. Ancak devlet başkanının hayatta kalma şansı her geçen gün azalıyor. Pek çok farklı yapı Bolsonaro hakkında suç duyurusunda bulundu ve muhalefet liderleri Bolsonaro’nun istifasını isteyen ortak bir mektup imzaladı. En sağlam muhafazakarlar arasında bile, devlet başkanının izole edilmesi gerektiğine dair bir fikir birliği ortaya çıktı.

Tüm bu kargaşanın içerisinde olan yine yoksullara oluyor. En büyük tehlike, genellikle kanalizasyon ve sudan yoksun bir ve iki odalı favela evlerinde kendini tecrit etmek için mücadele eden yoksul halka ait.

Sivil toplum kuruluşları, çoğu siyah olan halk için temel gıda ve temizlik ürünlerini garanti altına alan kampanyalar başlattı. Halk sağlığı sistemini yok etmeye çalışan bir devlete güvenemeyeceklerini ifade eden örgütle, “Bizim için” sloganını dillendiriyor.

Kayıt dışı işçilere yapılan 200 Brezilya reali (250 TL) tutarındaki yardımı 600 Brezilya realina (760 TL) yükseltmeyi kabul etti. Ama zaten açlıkla mücadele eden üzerine bir de salgınla boğuşan yoksul halk için bu asla yeterli bir para değil.

ÖLENLER YİNE YOKSULLAR

Koronavirüsünde yaşanan salgın zengin ve fakir arasında uçurumu Brezilya’da da gözler önüne serdi. Rio de Janerio’da yaşanan ilk ölüm, salgın sırasında çalışmaya devam etmek zorunda kalan çok sayıdaki hizmetçiden birisiydi. İşvereni İtalya’dan yeni gelmişti. Bu olay ülkede büyük yankı uyandırırken, ev işçilerinin çocukları, “Annelerimizin yaşamları için” isimli online bir kampanya başlattı. Kampanyada zengin aile çocuklarının kendilerini desteklenmesi çağrısında bulunuldu. Sonuç getiren kampanyada bu riskli dönemde ev işçilerinin işlerine gitmelerine engel oldu.

Ancak Brezilya Devlet Başkanı tam tersi bir mesaj gönderiyor. Bir virüs sınır tanımadığından, Bolsonaro sadece Brezilya için değil, tüm dünya için bir tehdittir.

Guardian | İngilizceden çeviren Burak Abatay