Bu belgeyi yayımlamak da hassasiyetinizi zedeler mi?

Suriye’deki cihatçı örgütlere mühimmat taşıdığı ihbarı üzerine 1 Ocak 2014’te Hatay Kırıkhan’da, 19 Ocak 2014’te de Adana Ceyhan’da durdurulan MİT TIR’ları hakkında Askeri Savcılık tarafından yapılan soruşturmaya ait olduğu iddia edilen belgeler sosyal medyada yayınlandı. Belgelerde yer alan iddialara göre silahların El Kaide’ye gittiği ihbar edilmiş, sevkıyat emrini o dönemin Başbakanı vermiş, şoför daha önce de sevkıyat yaptığını söylemiş.

Hackle ortaya çıktı
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na ait olduğu iddia edilen belgeler ve içindeki yer alan iddialar önceki gece @LazepeM adlı bir hacker tarafından sosyal medyada yayımlandı. Hacker, belgeleri hükümet içinden bir kişinin bilgisayarını hackleyerek ele geçirdiğini söyledi. Belgelerdeki iddialar şöyle:

Casusluk tutmamış!
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’nın 21 Temmuz 2014 tarihli belgesine göre Tuğgeneral Hamza Celepoğlu hakkında, casusluk suçlamasıyla yapılan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasında verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararı hatırlatılmış. Diğer iki asker hakkında ise kamu davası açıldığı hatırlatıldıktan sonra üç isim hakkında da “Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talep edilen hiçbir belgeyi paylaşmaması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilmiş.
 

***

'HDP mitinginde patlatılabilir'
Savcı Aziz Takçı, ifadesinde, 19 Ocak'ta Ceyhan'da durdurulan MİT TIR'larına dair de konuştu. Jandarma Alay Komutanlığı’ndan Ö, isimli üsteğmen ile evinin kapısı önünde yaptığı görüşmeden bahseden Takçı, “Bana kendisinin bir duyum aldığını, bir şahsın bombalı bir araçtan bahsettiğini, bu aracın Reyhanlı benzeri bir eylem yapabileceğini, o tarihlerde BDP milletvekillerinin (Ahmet Türk olabilir) Antep bölgesinde miting yapacaklarını, bu aracın orada patlatılması halinde büyük bir facia olabileceğini söyledi” dedi.

Takçı, TIR'ların durdurulması sonrasın MİT görevlilerinin kimliklerini göstermediğini, gözaltı uygulaması ardından kimlik gösterdiklerini anlattı. Takçı, TIR'larda taşınanlara dair şunları söyledi: “Aramaya başlandığı, her üç araçta da toplam 6 ayrı büyük demir sandıklar içerisinde tank top mühimmatı, uçaksavar mühimmatı gibi malzemelerin olduğu (...) tarafıma bildirildi.”

Aramalarda bulunan mühimmatların patlama riskine karşı güvenli bir inceleme yapmak için Seyhan’daki askeri kışlaya götürme kararı aldıklarını anlatan Takçı, bölgeye giderken “İl Jandarma Alay Komutanlığı tarafından arandığını, operasyonun durdurulması için büyük bir baskı olduğu söylendiğini” anlattı.

Takçı, olay yerinde yaptığı inceleme ve ardından yaşananları şöyle anlattı: “Her iki TIR'da yaptığım incelemede 4 ayrı demir sandık içerisinde çok miktarda top, uçaksavar gibi savaş silahlarına ait mühimmat olduğunu gördüm. Jandarmaya bunlardan numune almaları talimatı verdim. Bu esnada olay yerine yaklaşık 300-400 kişilik çevik kuvvet ve özel harekat polis ekiplerinin geldiğini, bunlarla birlikte Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybekçi'nin geldiklerini gördüm.”

'Ölümü göze alıyor
Takçı, Coş'un kendisine söylediklerini şöyle aktardı: “Başbakan'ın kedisine 'Bu araçlar MİT’e ait ve biz görevlendirdik, bu konuda yasa çıkaracağız, hiçbir işlem yapılmadan araçlar bırakılsın' dediğini, kendisinin de vali olarak bu araçların bırakılması için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu, ölümüne her şeyi yapabileceğini, gereken yazı ve benzeri ne lazımsa verebileceğini söyledi.”
 

***

El Kaide ihbarı aldık

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı 23 Mayıs 2014’te yaşanan krize dair Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı’nın ifadesini aldı. Takçı ifadesinde 1 Ocak'ta durdurulan MİT TIR'ına dair özetle şunları anlattı:
* Terör örgütü El Kaide militanlarına götürülmek üzere silah taşındığının (ihbar nedeniyle) bildirilmesi üzerine (...) tarafımdan arama izni verilmiştir.
* Araçtaki kişiler kendilerinin MİT görevlisi olduklarını ileri sürerek arama yaptırmamışlardır.
* (MİT'çilerin) kimlik ve belge göstermeden olay yerinden ayrıldıkları, bu nedenle aramanın yapılamadığı anlaşılmıştır.

***

Coş, MİT’i şikâyet etti

Takcı’nın ifadesinde Coş’un MİT’in beceriksiz olduğundan şikayet ettiği yer alıyor: “Ben görevimi yapacağımı söyleyince Coş, MİT Bölge Başkanı’nın ve MİT’in beceriksizce iş yaptığını, mevzuata aykırı hareket ettiklerini söyleyerek şikayet etti. Olay yerine sonradan gelen MİT Bölge Başkanı’na resmi bir belge ile bu araçların MİT’e ait olduğu ve MİT görevlilerinin kimlik tespitlerinin yapılması durumunda araçları bırakacağımı söyledim. Ancak başkan, bana kimlikleri vermeyeceklerini söyledi. Adana Valisi’nin araya girmesinin ardından MİT görevlilerinin yalnızca sicil numaralarının verileceği, bunun da Valiye hitaben gönderileceği söylendi.  Valinin bu belgeyi bana ibraz edeceğinin taahhüdünü aldıktan sonra araçların gitmesine izin verdim. Valiliğe gittik ve belgeler teslim edildi. Belgeyi soruşturma dosyasına ekledim. Araçların MİT’e ait olduğuna dair bir belge sunulmadı.”

Silahlar başka ülkeden geldi, daha önce de taşıdık

TIR şoförlerinden M.K.’nin söyledikleri de tutanaklarda yer alıyor. Şoför, “Bu yükler TIR’lara Ankara Esenboğa Havaalanı’ndan, ülkesini bilmediğim yabancı uyruklu bir uçaktan yüklendi. TIR’lar önce Reyhanlı’ya, sonra yurtdışına gidecek. Daha önce de birkaç defa bu tarz yükler taşıdık” diyor. Bir başka tutanakta ise silah kutularının üstünde Arap ve Kril alfabeleriyle yazılar olduğu yer alıyor.

'Kazmayla arama yapıyorsunuz patlatacaksınız'

 Bir başka tutanakta ise mühimmatın gelişigüzel ve dağınık yerleştirildiği, bu nedenle patlama riski olduğu yer alıyor. Tutanaktaki ifadelere göre bir süre sonra şoförün “TIR bozuldu” diyerek araçtan inip TIR’ın altına girerek bir şeyler yaptığı ve sonrasında “Bu şekilde devam edemeyiz” dediği, TIR’ı bozma talimatının MİT görevlileri tarafından verildiği düşünüldüğü belirtiliyor. MİT görevlileri TIR’ı arayan jandarmaya “Kazma kürekle arama yapıyorsunuz mallar, bilen biri arasın, patlatacaksınız” diyor.