Bu bir rica değil, olacakların duyurusudur

GAMZE TAŞCIER
CHP Milletvekili Parti Meclisi Üyesi

Kadınlar ikinci sınıf insan görülmekten nasıl kurtulur?

Kanımca Türkiye’de kadınların yaşadığı tüm sorunların çözümü bu soruda, daha doğrusu bu soruya üretilecek cevaplarda yatıyor. Şiddet, cinayetler, işsizlik, dışlanma, mobbing, hor görülme ve sayısız sorun; hepsi de aynı noktaya bağlanıyor. İkinci sınıf insan görülmek…

İçinde bulunduğumuz yüzyılda hala bunun mücadelesinin verilmek zorunda olunması utanç verici. Cinsiyet ayrımcılığından, bu utançtan kurtulalım, kadın ve erkeğin hayatın her alanında eşit olacağı yaşamı kuralım demek bir talep değil, bir rica hiç değil; bu bir duyurudur, olacakların duyurusu.

Medeniyet nehrinin önünde hiçbir bent duramaz. Setler de çekseniz, barajlar da dikseniz o nehir akar. Ancak hiçbir şey yapmadan beklemek gibi bir boş vermişliğe kapılamayız. Bu nehrin debisini artıracak katkıyı vermemiz gerekiyor. Gerekiyor ki hedefe yarından sonrasında değil, yarın ulaşalım.

Bu hedefe ilerlerken önümüze çekilen setlerden biri ekonomik bağımlılık yaratan düzendir. Bu noktada birkaç TÜİK verisi vereceğim ama herkesin malumu bu verilerin okunuşu yazılandan farklı oluyor. Ama olabilecek en pembe gözlüklerle hazırlanmış tablo bile durumun vahametini ortaya koymaya yetiyor. Buna göre Türkiye’de kadın işsizliği yüzde 15.9, istihdam oranı yüzde 27, işgücüne katılma oranı ise yüzde 32. Yani kadınlar çalışamıyor; daha doğrusu çalışma hayatından dışlanıyor. Çalışabilen kadınların çoğu mobbing görüyor, eşit işe eşit ücret alamıyor, yönetici pozisyonlara getirilmiyor. Erkeklerin ortalama fert geliri kadınlardan yüzde 31 daha fazla. Erkeklerin yüzde 84’ünün banka hesabı var, ancak bu oran kadınlarda sadece yüzde 54. Bu tablo bize şunu gösteriyor; milyonlarca kadının ekonomik bağımsızlığı yok. Tüm sorunlar zincir gibi birbirine bağlı olduğu için bu durum şiddeti ve şiddete boyun eğmeyi doğuruyor. Teşhisi bildiğimiz gibi, çözümü de öneriyoruz: Aile Destekleri Sigortası.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmakta, kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlamakta ve Türkiye’nin kurucu partisi olarak bir kez daha elimizi taşın altına koymakta kararlıyız. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılında kadınlar olarak büyük kazanımlara ulaştık. Ancak bunları asla kâfi göremeyiz. İkinci yüzyıla ilerlerken, CHP olarak kadın erkek eşitliğini sağlamayı asli görevimiz sayıyoruz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemiz bu inancımızı ve kararlılığımızı yansıtan bir hüviyete sahip. Bu hedefimizde de kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlamak bağlamında, on yıldır ısrarla dile getirdiğimiz Aile Destekleri Sigortası büyük önem taşıyor.

Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye hayalimizde, yoksulluğu bitirecek anahtar proje olarak gördüğümüz Aile Destekleri Sigortası yalnız bu yönüyle değil, kadınların ekonomik bağımsızlığını sağlamak anlamında da çoklu bir çözüm önerisi. Her aileyi asgari bir gelir düzeyine ulaştıracak sigorta ile sosyal devlet bir lütuf olarak değil, bir görev olarak vereceği desteği her ay kadının hesabına yatıracak. Kadın yaşamını idame ettirebilmek için erkeğin eline bakmak durumunda kalmayacak. Banka hesabı olan, aileye yapılacak destek kendisine verilen kadın ekonomik bağımsızlığını da eline alacak. Bununla da yetinilmeyecek, sigorta kapsamında destek alan aileler istihdam anlamında da öncelikli olacak. Böylece kadın istihdamı artırılacak, kadın işsizliği ise azalacak.

Cumhuriyet ile birlikte, kadınların da mücadelesinin sonucunda, kazanılmış tüm haklarda imzası olan CHP, ikinci yüzyılda kadın-erkek eşitliğini hayatın her alanında sağlamayı da görev biliyor, bu inanç ve kararlılıkla çalışıyor. Devrimleri devrimlerle sürdüreceğiz, ülkemizi çağdaş demokrasiye kavuştururken, toplumsal cinsiyet eşitliğini de sağlayacağız. Çünkü bu bir talep değil, lütuf hiç değil, haktır. İnanıyoruz, yapacağız.