Google Play Store
App Store

Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya yaşamını yitireli 48 yıl oldu. 18 Mayıs 1973’te işkenceye uğrayarak hayatını kaybeden Kaypakkaya için bugün birçok anma düzenlenecek.

Bu çelik aldığı suyu unutmadı

HABER MERKEZİ

Bugün 68 Kuşağı’nın ve Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden İbrahim Kaypakkaya’nın ölüm yıldönümü. 18 Mayıs 1973’te gördüğü işkenceler sonucunda hayatını kaybeden Kaypakkaya yaşamını yitireli 48 yıl oldu.

İstanbul Üniversitesi Fizik bölümü öğrencisi olan Kaypakkaya devrimci fikirlerle burada tanıştı. Mart 1968’de Çapa Fikir Kulübü’nün kurucuları arasında yer aldı. Çapa Fikir Kulübü’nün başkanı olan Kaypakkaya, 6. Filo’ya karşı bildiri yayımladığı gerekçesiyle Kasım 1968’de okuldan atıldı. FKF ve TİP içinde ortaya çıkan ayrışmada Milli Demokratik Devrim (MDD) tezini savunan kesimde yer aldı.

İşçi-Köylü gazetesinin İstanbul’daki bürosunda çalışan Kaypakkaya, Aydınlık ve Türk Solu dergilerine yazılar yazdı. Aydınlık içinde meydana gelen ayrışmada PDA kanadında yer aldı. 1972 yılına kadar PDA (TİİKP) saflarında çalıştı. Bu tarihte PDA ile yolları ayrıldı. Doğu Perinçek ve çevresinin revizyonist ve oportunist olduklarını ifade eden Kaypakkaya, ayrılık sonrasında TKP/ML TİKKO’yu kurdu.

TKP/ML faaliyetlerinin yoğunlaştığı Dersim’de mücadele ederken, 24 Ocak 1973’te Vartinik mezrasında bir kömde kaldıkları sırada etrafları kolluk kuvvetleri tarafından sarıldı. Kaypakkaya boynundan saçma kurşunlarıyla vuruldu. Askerler gittikten sonra kaçan Kaypakkaya yaralı olarak çatışma alanından uzaklaştı. Beş gün kadar dağda yaralı saklanan Kaypakkaya, yiyeceğinin kalmaması üzerine indiği köyde Cafer Atan isimli bir öğretmenin ihbarı sonucu yakalandı. Yaralıyken kasıtlı olarak saatlerce yürütülmesinin sonucu olarak parmakları hissizleşmişti. Bunun sonucunda kaldırıldığı hastanede 20 Şubat 1973’te ayak parmakları kesildi. Kaypakkaya dört ay boyunca süren sorgulaması sırasında defalarca işkenceye maruz bırakıldı. Mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman kala, görgü tanıklarına göre 16 Mayıs 1973’te son bir kez sorguya götürüldü ve 18 Mayıs 1973’te yaşama veda etti. Oğlunu görmeye gelen babasına ertesi gün cansız bedeni teslim edildi. Bedeninde birçok delik olmakla birlikte kafası kesilmiş ve kasıkları parçalanmıştı.

İbrahim Kaypakkaya, Kemalizm ve Kürt sorununa ilişkin fikirleriyle öne çıktı. Kaypakkaya, Mao’nun köylerden şehirlere doğru yayılacak Demokratik Halk Devrimi anlayışını benimsemişti. ‘Ser verip sır vermeyen yiğit’ Kaypakkaya, Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan ile birlikte 68 Kuşağı’nın üç öncüsünden biri olarak kabul edilir.

Kaypakkaya’nın yazıları iki ciltlik “Bütün Yazılar” adlı eserde toplanmıştı.


İşkencede ölen yoldaş için*

Senin alnındaki yaralar
Halkın yaralarıdır,
Seni kırbaçlayan el
Halkı da kırbaçladı..

Boynuna vurulan zincir
Halkı boğmak istiyor,
Beynini sarsan elektrik
Halkı da örseledi

-Toroslar ah Toroslar
Hozat, Silvan, Tunceli
Açlık, esaret, keder..
Kavga sizin içindir;
Elinde katillerin
Yoldaş sizin için can verdi-

Kimbilir ne kadar vahşice sana
Vurdular, dağladılar;
Direnen bakışların
Nasıl zalimce katledildi?

Alnındaki yaradan
Boşaldı belki bütün kanın
Fakat nehirlerin akıyor; dağların rüzgarlıdır
Bak yine çarpıyor kalbin,
Ortasında kavganın…

*Nihat Behram’ın Kaypakkaya’nın ölüm haberini aldıktan sonra yazdığı şiir