SeraPool’da sendikalı oldukları için işten atılan işçilere patronun açtığı davada kadın işçilerin anlattıkları, fabrikadaki insanlık dışı çalışma koşullarını bir kez daha gözler önünde serdi

‘Bu fabrika yüzünden çocuğumu kaybettim’

DİSK’e bağlı Cam Keramik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan SeraPool işçilerine patron tarafından açılan davanın üçüncü duruşması, dün İstanbul Kartal Adliyesi’nde görüldü. İşçilerin ve sendika yöneticilerinin ‘kanun dışı grev yaptıkları’ iddiasıyla yargılandığı duruşmada, işçilerin sendikal tazminat ve işe iade talepleri de değerlendirildi. Her iki taraftan 4’er tanık dinlendi. Duruşmada tanıklık yapan kadın işçilerin anlattıkları, fabrikadaki insanlık dışı çalışma koşullarını bir kez daha gözler önüne serdi.

‘İŞ ÇOK AĞIRDI'
Tanık işçilerden Şenay Çalkaya, fabrikada 1992 yılından bu yana çalıştığını, çalışma şartlarının kötü olduğunu, bu nedenle sendikaya üye olduklarını söyledi. Çalkaya, çalışma koşullarını şu sözlerle anlattı: “Bazı bölümlerde kasaların tanesi 37 kilogram idi. Bu bayanların bir kısmının kilosu zaten 50 kilogram idi. Beni daha önce iki erkeğin çalıştığı fırın bölümüne verdiler, işçileri çıkardılar, ben tek başıma çalıştım. Zaman zaman yanıma yardımcı aldıkları oldu, ancak 2-3 gün dayanıp çekip gidiyorlardı. Çünkü iş ağırdı.”

DÖRT KADIN DÜŞÜK YAPTI
Fabrikada görev tanımı dışında olan işleri de yaptığını dile getiren Çalkaya, “Misal fırının içindeki elyafın değiştirilmesi için dışarıdan personel gelmesi gerekir. Ama bunu da bana yaptırıyorlardı. Bize verilen bir eldiven ve hastane maskesi idi” dedi. Hamileliğinin yedinci ayında ikiz çocuklarından birini bu kötü çalışma koşulları nedeniyle kaybettiğini söyleyen Çalkaya, üç kadın işçinin de kendisi gibi hamilelikleri devam ederken çalıştığını ve düşük yaptığını belirtti.

SENDİKALILAR BİR TARAFA...
Çalkaya, sendikalı olduktan sonra yaşadıkları baskıları ise şu sözlerle anlattı: “11 Haziran günü Erdinç isimli çalışanın ağladığını gördüm, patronumuz tarafından çocuğu ile tehdit edildiğini söyledi. Bunun üzerine işyerinin içinde Karohattı bölümünde toplandık. Patronumuz gelince ‘Sendikalılar bir tarafa, sendikasızlar bir tarafa’ dedi. (…)Patronumuz bize sendikalı olan işçileri işe kabul etmeyeceğini söyledi. Kapıları kilitlediler.”

‘ERKEK DURMUYORDU'
Direnişteki kadın işçilerden Erhan Demir ise dokuz yıldır çalıştığını belirterek, şunları kaydetti: “Ben üretim bölümünde kalite ayrım bölümünde çalışmaktaydım. Özellikle bizim bölümüzde ağır kasalar kaldırıyoruz. 1,5 tona yakın transpaletleri biz bayanlara tek kişi çektiriyorlardı. Gelen erkekler durmuyordu. Herhalde işi ağır buluyorlar, ücreti de düşük buluyorlar.”
Sürekli ağır kaldırmaları nedeniyle bel fıtığı olduğunu söyleyen Demir, “Doktor bana ağır işte çalışmamam gerektiğini söyledi, işyeri hekimi ise ‘Kabul etmiyorlar bunu’ dedi. Ben yine çalışmaya devam ettim. Ameliyat olduğum dönemde bana bir çeşit ceza gibi istirahat yaptın diye aylık 10 TL zam yaptılar, diğer arkadaşlara 70-80-100 TL zam yapılmıştı” diye konuştu.

ARALIĞA ERTELENDİ
Patron avukatlarının bilirkişi raporunun kendilerine ulaşmadığını söylemesi üzerine, mahkeme davayı 24 Aralık’a erteledi. HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, CHP Milletvekili Onursal Adıgüzel, HDP Eski Milletvekili Levent Tüzel, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı ve Genel-İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Tanyeli davaya katılarak işçilere destek verdi.