Eşme'deki altın madeninde kullanılmak üzere 70 ton siyanür taşıyan ve çalışma izni bulunmayan gemi İzmir'e yaklaşıyor...

ENGİN YAVUZ İZMİR

Henüz çalışma izni almayan Eşme'deki altın madeninde kullanılacak 70 ton siyanürü taşıyan bir geminin, İzmir'e doğru yola çıktığı öğrenildi. Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gürel Nişli, siyanürü taşıyan Kathoni Deniz Taşımacılığı firmasının karaya çıkarılacak siyanürü madene taşıyabilmek için kendilerinden yardım istediğini ancak kendilerinin, ''Bu çok tehlikeli' diyerek reddettiklerini söyledi.

Altın madenine karşı direnişin en önemli isimlerinden olan avukatı Arif Ali Cangı ise, ''EldoradoTüprag şirketi, işletmenin açılması için gerekli olan GSM izni henüz alınmadan, şimdiden sodyum siyanür getirerek emrivaki yapmak istiyor. GSM izni verilmez ya da ÇED İzni mahkemece iptal edilirse bu sodyum siyanür ne olacak? Tekrar oradan taşınması ile oluşacak risk katlanarak devam edecek. Bu nedenle, işletileceği kesinleşmemişken bu işletme için gereken sodyum siyanürün ülkeye girişine ve taşınmasına izin verilmemeli'' diye konuştu. Birleşik Taşımacılık Sendikası İzmir Şubesi yetkilileri ise, ''Siyanür henüz limana gelmiş değil. Büyük olasılıkla yolda, geliyor. Ancak yönetmeliklere göre bu malzemenin limanda tutulması yasak. Gemiden doğrudan doğruya taşıyıcıya indirilmesi gerekiyor. Çünkü taşıması çok tehlikeli bir malzeme'' bilgisini verdiler.

Türkiye'de siyanürle altın aramasına yönelik direnişin sembolü hiç kuşkusuz Bergama'dır. Kadınlı -çocuklu Bergama köylülerinin zaman zaman çıplak şekilde protestolarıyla kamuoyu Bergama'da yaşanan tehlikenin boyutları konusunda bilgi sahibi olurken birçok uzmana göre çok daha büyük bir tehlike Uşak'ın Eşme ilçesinde yaşanıyor. Uşak'ta Eşme ve Ulubey ilçeleri arasındaki Kışladağ'da Kanadalı madencilik şirketi Eldorado-Tüprag'ın altın madenciliği için yürüttüğü çalışmalara tehlikeli bir şekilde hız verdiği ise Birgün tarafından ortaya çıkarıldı. Henüz Gayri Sihhi Müessese (GSM) izni olmayan, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın verdiği ÇED onayının iptali için mahkemede açılan davası süren madende kullanılmak üzere 70 ton siyanürün gemiye yüklenerek İzmir'e doğru yola çıktığı öğrenildi.

ZEHİRİ TAŞIYACAK FİRMA ARIYORLAR

70 ton siyanürü taşıyan Kathoni Deniz Taşımacılığı firması, siyanürü Eşme Kışladağ’daki henüz işletme iznini almamış altın madenine götürebilmek için güvenli bir kuruluş arıyor.

Kimya Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Gürel Nişli, Kathoni firması temsilcisi Emre Nacak'ın kendilerini bu amaçla aradığını doğruladı. Prof. Nişli, ''Sinayürü taşımak riskli ve tehlikeli bir iş. Biz kendilerine böyle ağır bir sorumluluğu alamayacağımızı bildirdik. ÇEVKO ya da Kimya Sanayicileri Derneği ile görüşmelerini önerdik'' dedi.

Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı İletişim Sorumlusu Sevil Doğrugüven ise, ''Böyle bir başvuru henüz almadık. Ama bizim görev tanımımız yönetmeliklerle belirlenmiştir. Çevko'nun böyle bir görevi ya da çalışma alanı yoktur. Bu yüzden denizcilik firmasının bize niye yönlendirildiğini de anlamış değiliz'' diye konuştu.

Merkezi İstanbul'da bulunan Kimya Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Mustafa Bağan'a ise yıllık iznini kullandığı için ulaşamadık. Dernek yetkilileri de konudan haberlerinin olmadığını söylediler. BTS İzmir Şubesi yetkilileri ise konuya ilişkin şu bilgileri verdiler: ''Siyanür henüz limana gelmiş değil, ama kısa süre içinde geliyor. Ancak yönetmeliklere göre bu malzemenin limanda bir dakika bile tutulması yasak. Gemiden doğrudan doğruya taşıyıcıya indirilmesi gerekiyor. Taşınması çok tehlikeli bir malzeme''.

''ŞİMDİDEN ONBİNLERCE AĞAÇ KESİLDİ''

Altın madenciliğine karşı mücadele eden Av. Arif Ali Cangı Eşme'de altın madenciliğinde ''en barbar ve en ilkel sistem'' olarak tanımlanan yığın liçi yöntemi ile altın işletmeciliği yapılmak istendiğini hatırlattı.Eldorado-Tüprag'ın şimdiden onbinlerce ağacı kestiğini ve tüm araziyi temizlediğini belirten Cangı,''Şirket tesislerini kuruyor. Maden işletmeciliği sonunda, 1 kilometrekare alanı kaplayan, 400 metre derinliğinde bir krater çukuru oluşacak, yüzeyde büyük kısmı siyanürle kirletilmiş, sülfitli ağır metal içeren 100 milyon metreküp atık depolama alanlarının oluşmasına neden olacak. Bu milyonlarca ton tehlikeli atık yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kirletecek, Gediz Nehri ile taşınarak, tüm Batı Anadolu'yu etkileyecek'' Cangı,''Bakanlık bu işleminin iptali için açılan dava Manisa İdare Mahkemesi'nde devam ediyor.

Keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı, bilirkişiler tarafından düzenlenecek rapor bekleniyor. Bu rapor geldiğinde yürütmeyi durdurma konusunda karar verilecek. İşletme için henüz GSM Yönetmeliğine uygun deneme izni ya da açılma izni verilmiş değil. İşletmenin açılması için gerekli olan GSM izni henüz alınmadan, şimdiden işletmede kullanılacak sodyum siyanür getirilmek isteniyor. ÇED raporuna göre işletmede 70 ton siyanür kullanılacaktır. Bu zehirli kimyasal, İzmir-Kışladağ arasında 180 kilometrelik karayolundan 3 bin 500 adet 20 tonluk kamyonla taşınacak.”dedi.

Yerleşim alanına yakın

MADEN alanı Uşak'ın Eşme ve Uluğbey ilçeleri arasında kalan bir yer. Uluğbey ilçesine bağlı Gümüşkol köyü yakınlarında ve büyük bir bölümü orman alanı olan bir bölgede. Maden alanının hemen yanında Gümüşkol, Hacıhasanlar, Katrancılar, Ovacık, Karapınar, Söğütlü, Hacıaliler ve Bekişli gibi kırsal yerleşimler var. Madeni işletecek şirket bu bölgede 3 milyon metrekareye yakın bir yeri satın aldı. Köylüleri arazilerini satmaya ikna etmek için Eşme ve Uluğbey arasındaki bu bölge için yüksek bedeller önerdiler ve kabul edenlere ödediler. Madenci şirket Bergama benzeri bir toplumsal direniş ile karşılaşmamak için çeşitli girişimlerde de bulundu. Uşak'ta kurduğu bir vakıf aracılığı ile direniş olabileceğini düşündükleri bazı köylere içme suyu ve yol yapımı gibi bazı yatırımlar yaptı.

TÜPRAG

Madeni işletecek şirket

ŞİRKETİN tamamı dünyanın en büyük altın madeni şirketlerinden olan Eldorado Gold'a ait. Bu şirket İzmir Efemçukuru'nda da işletmeci şirket. Eskişehir-Kaymaz, Balıkesir-Havran'daki daha küçük çaplı olan altın madeni yatakları ile de ilgileniyorlar.

Bergama'dan kat kat tehlikeli

EŞME-Kışladağ altın madeniyle Bergama-Ovacık altın madeni arasında çok önemli farklar var. Tüprag, ÇED raporuna göre Eşme'de açık ocak tipi bir madencilik yapacak. Maden, yığın liçi alanı, pasa (tenörü düşük olduğu için işlenmeyip, direk atılan kayalar) depo alanı, idare binaları ve depolar toplam 4 milyon metrekarelik alana yayılıyor. Bunun çevresinde yaklaşık 2 milyon metrekarelik bir tampon bölge var; yani madenin toplam alanı 6 milyon metrekareyi buluyor. Madenin ekonomik ömrü 17 yıl; bu süre sonunda toplam 150 ton civarında altın, 70 ton civarında gümüş üretilecek.

Madenin yanı başında kurulacak kimya tesisinde ise siyanür liçi yönteminden çok daha tehlikeli olan siyanür yığın liçi yöntemi kullanılacak. Çünkü buradaki altın tenörü çok düşük; 1.10 gr/ton. Yani daha basit anlatımı ile; bir ton kayayı iki defa kırma işleminden geçirip çok ufak partiküller haline getirip, 90 gün süre ile içinde yüksek konsantrasyonda siyanür bulunan bir çözelti ile sulayıp sonuçta 1.1 gr altın elde edecekler. Bu arada her bir ton kaya için 0.53 kg (530 gr.) siyanür kullanacaklar.

Ayrıca patlatma, kırma ve öğütme döneminde ortaya gürültü, hava kirliliği gibi sorunlar da çıkacaktır. Maden kapandığında yığın liçi alanı atık depolama alanı haline gelecektir. Bu alanda tam 132 milyon ton atık depolanacaktır. Bu atıklar başta bakır, cıva, çinko, kadmiyum, krom, kurşun olmak üzere çeşitli ağır metallerden ve üst üste yığıldığı için özellikle alt katmanlarında siyanürden zengin olacaktır. Metallerin insan sağlığı üzerine olan olumsuz etkileri da saymakla bitecek gibi değildir.

Deri döküntülerinden çeşitli organ kanserlerine kadar uzanan etkileri görülecektir. Bu bölgede yaşayanlar gelecekte uzun yıllar boyunca bu olası risklere açık olacaktır. Bu bölgede oluşacak asit maden drenajı (AMD) geniş bir çevrede su havzalarında etkili olacak ve bu sular insan ve çevre sağlığı açısından büyük tehdit oluşturacaktır. Maden kapandığında geride ayrıca bir kilometre çapında, 400 metre derinliğinde dev delik kalacaktır. Bu delik 250. metresine kadar AMD'li suyla dolu olacaktır. Bu yeraltı sularına verilen zararın bir göstergesidir.

OLASI TEHLİKELER

‘Çözeltiler yayılabilir’

»1. Kil yastıkalarındaki veya jeotekstildeki çatlak, yırtılma veya delinmeler

»2. Siyanürlü çözelti veya çamur iletim hattındaki boru patlamaları

»3. Açıkta depolanan atık yığınlarının yağmurlarla yıkanarak sızıntı sularının yeraltına ulaşması

»4. Yağışlarla atık barajının taşması ya da sedde yarılması sonucu siyanürlü çözelti ve çamurların çevreye yayılması

»5. Deprem gibi afetlerle barajın yıkılması veya çatlakların oluşması

»6. Siyanürün taşınması, depolanması veya iletimi sırasında oluşabilecek kazalar

»7. Liç kademesinden veya atık barajından atmosfere taşınan HCN gazı veya siyanür bozunması sonucu ortaya çıkan amonyaktan nitrata kadar azot bileşiklerinin oluşturacağı çevresel yük

»8. Normalde stabil halde bulunan kurşun, kadmiyum, civa vb. gibi ağır metallerin öğütme ve siyanür çözümlendirmesi sonucu mobilize olması ve biyolojik ulaşılabilirlik kazanması.