Gezi davasında tutuklanan Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Çiğdem Mater, açıklanan gerekçeli kararın hukuksuz cezalandırılmanın özeti olduğunu söyledi. Özerden, “Kes, yapıştır hep aynı paragraf yazılmış” ifadesini kullandı.

Bu hükme ‘kes, yapıştır karar’ denir

Haber Merkezi

Gezi davasında 18’er yıl hapis cezasına çarptırılan Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku, mahkemenin geçen hafta açıkladığı gerekçeli kararın kendilerinin nasıl hukuksuz cezalandırıldığını ortaya koyduğuna dikkat çekti.

Mine Özerden, “Bakınca yüzlerce sayfalık karar. Ama aynı paragrafları kes yapıştır yapmışlar. Her paragrafın sonunda ‘tespit edilmiştir’ yazıyor. Ama tespit edilen ortada tek delil yok” derken, Çiğdem Mater Utku da, “Sosyal medya paylaşımlarım delil gösterilmiş ama benim sosyal medyam yok” dedi.

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaklaşık iki aydır tutuklu bulunan Yapıcı, Özerden ve Utku kendilerini ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’e mahkemenin gerekçeli kararına ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

Mine Özerden: “İddianamede somut hiçbir şey yok. Benimle ilgili kes yapıştır hep aynı paragraflar yazılmış. Hepsi de ‘Tespit edilmiştir’ diye bitiyor. Peki, ne tespit edilmiş? O yok. Hiçbir belge yok. Delil yok!”

Mücella Yapıcı: “600 küsur sayfalık karar yazmışlar. Ama içinde 50-60 sayfa FETÖ’yü anlatıyor. ‘Ne alakası var?’ diyoruz ama nafile. Somut, anlamlı olabilecek tek bir delil yok.”

Çiğdem Mater: “Gerekçeli kararda bizle ilgili hiçbir şey yok. Sosyal medya paylaşımlarımdan bahsediyor. Ama benim sosyal medyam yok. Bir toplantıdan bahsediyor. Ben o toplantıda yokum. ‘Gezi’de yaşananların filmini yapmak için ekip kurdu’ diyor. Evet, kurduk ama Gezi bittikten bir buçuk ay sonra kurduk! Suç bunun neresinde?”

Ziyaretleri sonrasında açıklamalarda bulunan CHP’li Çakırözer ise şöyle dedi: “İstinaf Mahkemesi bir an önce dosyaları görüşmeli, hızla karar vermeli ve Gezi davası tutuklularına yönelik bu hukuksuzluk derhal bitirilmeli. Bir an önce bu haksızlıklar, hukuksuzluklar bitmeli, Gezi davası tutuklulukları derhal özgürlüklerine kavuşmalı.”

HAKSIZLIK CEZAEVİNDE SÜRÜYOR

Mücella Yapıcı, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku, cezaevi koşullarına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. 53 gündür tek kişilik hücrede tutulduğunu aktaran Mine Özerden, “Mücella Yapıcı ve Çiğdem Mater ile birlikte kalma yönündeki taleplerimize cezaevi ısrarla yanıt vermiyor. Bizi bir koğuşta birleştirmedikleri için diğer mahkûmların faydalandığı haklardan faydalanamıyoruz. Verilen kurslara katılamıyoruz, video ile görüşme hakkından yararlanamıyoruz. Çok sınırlı bir arada olabiliyoruz. Genelde dilekçelerimize yanıt alamıyoruz. 12 Mayıs’ta yaptırdığım kan tahlil sonuçlarım hâlâ bana verilmiş değil. Düzenli kullandığım vitaminimi almama izin vermiyorlar, onun yerine çocuk vitamini veriyorlar” dedi. Çiğdem Mater Utku ise, başta sağlık olmak üzere birçok konuda cezaevine ilettikleri sıkıntılarına çözüm bulunamadığını vurguladı: “Her gün birkaç dilekçe veriyoruz. Ama sağlığım için gerekli vitaminlerimi iki aydır alabilmiş değilim. İki aydır tek başına kalan Mine ile bir araya gelme talebimiz karşılanmıyor. Biz de Mücella Hanım ile toplam 9 metrekarelik bir yerdeyiz. Yaşam alanımız 4 metrekare. Sağlık konusundaki dilekçe ve taleplerimize duyarsızlar. Kan testimin sonuçlarını görmek için kaç dilekçe vermek zorunda kaldım. Mine hâlâ göremedi. Sağlığım için gerekli olan düzenli kullandığım destekleyici vitaminleri iki aydır alabilmiş değilim.”

YEDİ TUTUKLU İÇİN 'DÜŞÜNCE MAHKUMU' İLANI

Uluslararası Af Örgütü, Gezi davası sonucunda hukuksuz biçimde hapsedilen yedi kişiyi ‘düşünce mahkûmu’ ilan etti. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, “Yedi kişinin maruz kaldığı adaletsizlik, Türkiye’de insan haklarına yönelik aşırı sert baskılar kapsamında çok sayıda kişinin yaşadığı adaletsizliğin bir örneğidir” dedi ve ekledi: “Gezi davası tutukluları düşünce mahkûmudur, derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmalılar.”