Bu vahşete en ağır ceza verilmeli
Şeyma ve Hasan, Kırşehir’de kendini polis olarak tanıtan iki kişi tarafından vahşice öldürüldü. Şeyma’nın cansız bedeni 3 gün, Hasan’ınki ise 77 gün sonra bulundu. Aile, iki zanlının da en ağır cezayı almasını istiyor.
Sibel BAHÇETEPE
18 yaşındaki Şeyma Demir ve 21 yaşındaki Hasan Aydoğan, Kırşehir’de mart ayında katledildi. Kendilerini polis olarak tanıtıp iki gencin katil zanlısı olan güvenlik görevlileri Şefik Ekici ve Sami Aydoğan bugün hâkim karşısına çıkacak. Şeyma Demir’in babası Vedat Demir, zanlıların en ağır cezayı almasını istedi, “Biz yandık, başkaları yanmasın” dedi.
DAVADA KARAR GÜNÜ
Bu yıl 25 Mart’ta saat 16.00 sıralarında Bağbaşı Mahallesi, Ağbayır mevkiinde, bir şirkette çalışan Hasan Aydoğan ile Ahi Evran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu’nda Yaşlı Bakım Bölümü öğrencisi kız arkadaşı Şeyma Demir otomobilde bulundukları sırada yanlarına Şefik Ekici ve Sami Aydoğan geldi. Kendilerini polis olarak tanıtan güvenlik görevlileri Demir ve Aydoğan’ın araçtan çıkmasını istedi. Her iki genç de bu duruma tepki gösterdi ve otomobilden çıkmak istemedi. Ancak zorla dışarı çıkarıldılar. Ardından da Demir’e cinsel saldırıda bulunan saldırganlar, her iki genci de Kızılırmak Nehri’ne atarak ölümlerine neden oldu. Olayın ardından gözaltına alınan Şefik Ekici ile Sami Aydoğan ise tutuklandı. Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün saat 15.00’te görülecek davadan karar çıkması bekleniyor.
BAŞKALARI YANMASIN
Dava öncesi BirGün’e konuşan Baba Vedat Demir, kızının hayallerinin yarım kaldığını belirterek "Kızım üniversitede öğrenciydi. Hayalleri vardı. Bakım hemşiresi olacaktı, iki yılı kalmıştı. Hasan ile evlenmeyi düşünüyorlardı ama olmadı" dedi. Baba Demir, katilleri tanımadığını aktararak, "Yoldan geçerken görmüşler, polis olduklarını söyleyip durdurmuş ve ondan sonra da katletmişler. Davadan en ağır cezanın çıkmasını istiyorum. Bizim canımız yandı başkalarının canı yanmasın. Elimizden bir şey gelmiyor" diye konuştu.
PİŞKİN SAVUNMA
Olaya ilişkin konuşan ailenin avukatı Çisel Demirkan Sakallı ise davada savcının 25 Kasım’da mütalaa verdiğini, bugün görülecek davadan da karar çıkmasını beklediklerini söyledi. Sakallı, özetle şunları dile getirdi: “Savcı, her iki sanığın da nitelikli cinsel saldırıdan, kasten insan öldürmeden ve hürriyeti yoksun kılmadan dolayı cezalarını istedi. Çünkü özellikle her iki genç öldürüldükten sonra deliller karartılmaya çalışıldı. Tamamen keyfi, hiçbir gerekçe olmaksızın sırf canları istediği için iki genci vahşice katlettiler. Sanıkların en son görülen duruşmadaki tavırları ve söylemleri pişkinceydi. Yaptıklarını kendilerine söylediğimizde bizi suçlamaya çalıştılar. ‘Ailenin yanında nasıl böyle konuşuyorsunuz, Şeyma’nın hatırası kirlensin istemeyiz’ dediler. Bana ‘bayan olarak size yakıştıramadık’ dediler. Böyle bir kafa yapısı… Şeyma ve Hasan’ın aileleri birkaç ay sonra büyük bir aile olacaklardı, dünür olacaklardı. Ama şimdi adliye koridorunda evlatların katilinin cezasını çekmesi için adalet arıyor."