Google Play Store
App Store

SOL Parti Buca Belediye Başkan Adayı Erkal Günel, seçim sürecini BirGün’e değerlendirdi. Günel, kentin kamu kaynaklarıyla yaşanabilir bir kente dönüşmesi için mücadele edeceklerini söyledi.

"Buca yaşanabilir bir kente dönüşecek"
Seçim çalışmalarını sürdüren SOL Parti, İzmir’de de ‘Aydınlık Yürüyüşü’ düzenlemişti. (Fotoğraf: BirGün)

Halil ERTUNÇ

Gerçekleşecek olan yerel seçimlere günler kala İzmir’in Buca ilçesi SOL Parti Belediye Başkan Adayı Erkal Günel, seçim sürecini BirGün’e değerlendirdi. Uzunca bir süredir AKP’nin geriletilmesi üzerine bir mücadele içerisinde olduklarını belirten Günel, “Geçtiğimiz seçimleri de bir referandum gibi değerlendirdik ve bu anlamda halkın bütünlüklü olarak bir muhalefet cephesinde birleşerek mücadele yürütmesi gerektiğini düşündük. Yerel seçimlerde biraz daha farklı bir tutum içindeyiz” dedi.

Belediye başkan adaylarının yanı sıra tüm il ve ilçelerde belediye meclislerinde, SOL Parti’nin adaylarının olduğunu dile getiren Günel, “Tüm Türkiye’de belediye meclisleri ve il genel meclisleri adaylarımızla seçimlere giriyoruz. Buca’da siyasetsizliğe karşı aday olduk. Siyasetsiz, ideolojisiz bir seçime doğru gidiyoruz. Tamamen çıkar üzerine kurulu bir süreçteyiz. Aynı partinin aday adaylarının farklı farklı partilerden yarıştığı bir seçim iklimi var. Biz Buca’da 80 bin öğrencinin, kent yoksullarının yaşadığı; birçok binanın mühendis hizmeti alınmadan yapıldığı, çarpık bir kentleşmenin olduğu bir yerde yaşıyoruz. Burda "kamucu bir belediyecilik anlayışını nasıl oluşturabiliriz, nasıl örgütlenebiliriz?" sorusuyla yola çıktık ve aday olduk. Aslında biz mücadeleye adayız. Haliyle bu halkın sorunlarını kendi çabalarıyla, kendi örgütlenmesiyle çözebileceğini anlatmaya çalıştığımız seçim faaliyeti yürütüyoruz” diye konuştu.

‘BUCA VİTRİN OLARAK GÖRÜLMÜYOR’

Yerel yönetimleri dört başlıkta ele aldıklarını vurgulayan Günel, “Birincisi demokratik bir belediyecilik. Halkın doğrudan yönetimde söz sahibi olduğu, kendi demokratik organlarınıoluşturduğu; halk meclisleriyle, mahalle komiteleriyle, kendini yönetimde doğrudan ifade ettiği bir yapıyı önümüze hedef olarak koyuyoruz. Bu hedef seçimlerle sınırlı bir şey değil. Seçimlerden sonra da bu mücadeleye devam edeceğiz. Bunun dışında kamucu bir belediyecilik anlayışına sahibiz. Kamu kaynaklarının birkaç çıkar çevresine devredilmediği, kamu kaynaklarının halk için ve halk tarafından demokratik bir şekilde planlanan bir bütçeyle kullanılması gerektiğini savunan bir anlayışa sahibiz.

Eşitlikçi bir kentten bahsediyoruz. Cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığının olmadığı bir kent yönetimini tüm halkla beraber yürütme üzerine kurduğumuz bir toplumsal hayat hayalimiz var. Bunu gerçekleştirmek için yürüyoruz. Bir de ekolojik bir kent istiyoruz. Doğayla barışık, fosil yakıtların tercih edilmediği, yenilenebilir, enerji kaynaklarının daha çok tercih edildiği bir kent. Aynı zamanda gıda konusu da önemli bir konu. Gıdaya ulaşımı birkaç şirketin tekeline bırakıldı. halkın daha ekolojik bir çevreyle yaşayabildiği bir kent hayalimiz var. Bunun için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Buca’nın büyükşehirlerin yaşadığı tüm problemleri yaşıyor bunun yanı sıra vitrin olarak görülmeyen bir ilçe olduğuna değinen Günel, “Yerel yönetimlerin hizmet anlayışı anlamında biraz daha yoksun kalmış bir yer. Tabii sadece bu ilçe belediyesiyle alakalı düşünülmemeli genel anlamda hizmetten yoksun kalmış bir yer.

Yollarda problemler var, kentsel dönüşüm meselesi zaten Buca için çok önemli bir problem. Kentsel dönüşüm için akademik anlamda destek alınabilen, mühendislik hizmeti verilen, kamunun kendi imkânlarıyla bunu yaratabildiği bir kentsel dönüşüm anlayışını lazım. Çünkü öbür türlüsü sadece birkaç tane inşaat şirketinin rant elde ettiği bir hayata dönüşüyor. Biz bu algıyı değiştiren bir kent kurmak istiyoruz. Çevre problemleri var, ekolojik sorunlar var. Önümüze koyduğumuz hedef halkın doğrudan yönetimde söz sahibi olduğu organları kurmak olacak” dedi.

‘KAMU KAYNAKLARI HALK YARARINA KULLANILACAK’

Günel, şunları dile getirdi: “Temel anlamda ilk mücadele edeceğimiz şey; emlak piyasası diye tarif edilen sistemin bir şekliyle bertaraf edilmesi halkın güvenli sağlıklı ve ulaşılabilir konut ihtiyacını karşılanabilmesi olacak. Bu anlamda öğrencilerin yurt ihtiyaçlarının nitelikli bir şekilde sağlanabilmesi adına kamu kaynaklarının kullanımını önümüze hedef olarak koyduk.

Bu anlamda belediye bütçeleri incelendiğinde bu verilere ulaşmak bugünün bilişim ortamında, çok zor bir şey değil. Bugün belediyenin kendi personel giderlerinin dört katı bir hizmet alım bütçesi var. Hizmet alım gideri var. Yani bu hizmet alımı kimden alınıyor? Biz bu kaynakları demek ki birilerine vermezsek, bu kaynakları halk için halk yararına kullanırsak birçok problemimizi çözebilecek bir imkân çıkacak ortaya. Bunları değerlendirmek gibi bir hedefimiz var öncelikle.”

ADAYLIĞIMIZ BİR MÜCADELE ÇAĞRISI

İlçenin yaşanabilir bir şehre dönüşmesinin anlamlı olduğunu ifade eden Günel, şunları söyledi: “Önceliğimiz kentin bu çarpık yapısının, ulaşım sorununun çözülmesi. Barınma krizinin de acilen çözülmesi gerekiyor. Çünkü bu kentte çok sayıda öğrenci yaşıyor ve barınma sorunu artık insanların neredeyse kendi geleceğini planlayamayacağı bir şeye dönüşmeye başladı. Bugün üç dört arkadaş bir ev tutmaya kalksa gerçekten çok büyük bir maliyetle karşılaşılıyor. Gıda ve diğer masrafları da işin içine kattığımızda çok büyük rakamlar ortaya çıkıyor. Bunları bizim kamusal kaynaklarla bir şekilde karşılamamız gerekiyor. Bu şekilde kentin yaşanılabilir bir yere dönüşmesi mümkün. Sonra tabii ki başka problemler de var. Mesela çevresel çok sorunu olan bir yer.

Sanayi tesisleri, şehir içindeki sanayi atıkları, altyapı sorunu... Yani her yağmur yağdığında taşan rögarlar aslında hastalık saçıyor ortaya. Bu aynı zamanda bir halk sağlığı sorunu. Bunların hepsinin çözümü için planlama yapıyoruz. Bizim adaylığımız sıradan bir adaylık değil. Biz bir mücadele çağrısı yapıyoruz. Halkın doğrudan yönetime katılacağı organları bugünden kurmak adına bir çağrı yapıyoruz. Sorunlarımızı, kendi emek ve imkânlarımızla, olanaklarımızla dayanışmayla çözmenin yollarına çağrı yapıyoruz. Bu çağrıya ses veren insanlarla seçimlerle sınırlı olmayan bir şekilde uzunca bir yol yürüme niyetinde ve kararlılığındayız. Bu yolda mücadele etmeye, tüm halkımızı, tüm emekçileri, Bucalı emekçileri, Bucalı gençlerimizi, öğrencilerimizi bekliyoruz, çağırıyoruz.”