Son dönemde suç oranları ve tekel bayisindeki cinayet ile gündemde olan Esenyurt'un yaşadığı sorunlara dikkat çeken İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, ilçedeki sorunların kaynağının "obez büyüme ve travmatik kentleşme" olduğunu söyledi. İlçenin yaşadığı dönüşüme ilişkin üç kritik tarihe dikkat çeken Gökce, eğitim, kültür ve güvenlik başta olmak üzere ilçede yaşana sorunların nedenlerini sıraladı.

Kaynak: Haber Merkezi
Buğra Gökce, üç kritik tarihe dikkat çekti: Esenyurt nasıl "Esencılıs" oldu?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, son günlerde bir tekel bayisinde meydana gelen silahlı saldırıyla gündemde olan Esenyurt'un nasıl bir dönüşüm yaşadığını yazdı.

Sosyal medya hesabından yaptığı bir dizi paylaşımla ilçenin üç kritik tarih yaşadığını kaydeden Gökce, Esenyurt'un 1989 yılında köy statüsünden çıkarılarak "belde" kimliğine kavuştuğunu, 2004 yılında ilk "kademe belediyesi" haline dönüşen kentin 2008 yılında ise "ilçe belediyesi" sıfatını aldığını anımsattı.

"Esenyurt'un kaderi de buradan sonra değişti" diyen Gökce, 500 bin kişilik bir kent merkezi olarak tasarlanan bölgedeki tablonun nasıl değiştiğini anlattı. 

Gökce'nin paylaşımının tamamı şöyle: 

Esenyurt nasıl Esencılıs oldu? Son günlerde Esenyurt ilçemiz ne yazık ki üzücü haberlerle Türkiye gündemine geliyor. Bir şehir plancısı olarak bugün karşı karşıya kaldığımız tabloyu değerlendirmek, bu güzel ilçenin nasıl bir dönüşüm yaşadığını sizlerle kısaca paylaşmak isterim

Esenyurt tarihinde üç kritik tarih var. 1989 yılında Esenyurt köy statüsünden çıkarak belde belediyesi kimliğine kavuştu. 2004 yılında ilk kademe belediyesi haline dönüşen kent, 2008 yılında ilçe statüsüne yükseltildi. Esenyurt'un kaderi de buradan sonra değişti.

"ŞEHİR OBEZ BİR GELİŞİME MARUZ KALDI"

1989 yılından sonra Esenyurt 500 bin kişilik bir kent merkezi olarak tasarlandı. Altyapı, sosyal donatı alanları buna göre planlandı. Ancak 2008'den sonra bu tablo değişti. Yapılan değişikliklerle kent yoğunluğu arttırıldı. Adeta şehir obez bir gelişime maruz kaldı.

Bu obez gelişim yoğunluk artışı ile yapılaşmayı arttırırken, yoğunluk artışını nüfus artışı takip etti. 2008 - 2022 arasındaki nüfus değişimine bakalım. Bu tablo yaşanan yoğunluk artışının boyutunu gösteriyor. Nüfus yüzde 163'lük artışla 373 binden 983 bine çıktı.

"NÜFUS ARTIŞINA UYGUN BİR YAPILAŞMA YAPILMADI"

Karşılaştırma olması açısından, 2008 yılında Kadıköy nüfusu 533 bindi. Bugün 483 bin. Esenyurt 983 binlik nüfusuyla Türkiye'deki 57 ilden ve 6 Büyükşehir Belediyesi'nden fazla bir nüfusa sahip. Kentte 2008 - 2022 döneminde bu nüfus artışına uygun bir yapılaşma da yapılmadı.

Esenyurt betonlaşıp nüfusu da artarken, altyapı alanlarının, sosyal donatı alanlarının, eğitim, dini tesis gibi temel ihtiyaçların, yeşil alanların da plan dahilinde artması, nüfusun ihtiyacına uygun hale gelmesi gerekiyordu. Ancak bu adımlar atılmadı.

Bağımsız belde belediyesi iken yapılan yoğunluk artışlarının kentin Büyükşehir'e bağlanması ardından dengelenip azaltılması gerekirdi. Halbuki dönemin Büyükşehir Belediyesi de bu yoğunlaşmaya izin verip, altyapısı, otoparkı olmayan gökdelenlere ve konut mezarlığına izin verdi.

Adeta altyapıdan bağımsız büyüyen şehir gittikçe şişti. Şehir büyürken yoğunluk artışı nedeniyle üretilen konutlardan az sayıda insan büyük bir rant sağlarken, şehirde yaşayanlar açısından Esenyurt gittikçe yaşamın daha zorlaştığı bir şehir merkezine dönüştü.

Türkiye'nin her tarafından göç alan şehir, hem konumu hem de konut ve kira fiyatlarının İstanbul genelinden düşük olması nedeniyle 2010 yılından sonra geçici sığınmacı ve düzensiz göçe de maruz kaldı. Özellikle düzensiz göçmenlerin hedef merkezi oldu

Bugün verilere göre 983 bin vatandaşımızın yanısıra sayıları 300 bine ulaşan yabancı da Esenyurt'ta yaşıyor. Bu ağır konut talebi, bölgedeki konut ve kira fiyatlarında da dengesiz bir artışa neden oldu. Son 5 yılda Esenyurt'ta konut kirası yüzde 592 artış gösterdi.

"NÜFUSA PARALEL GÜVENLİK PERSONELİ ARTIŞI YAŞANAMADI"

2008'den sonra uygulanan şehir planlama ilkelerine aykırı rant odaklı obez büyüme modeli nedeniyle artan nüfusa paralel güvenlik personeli artışı yaşanamadı. Adli ve idari kapasite belli olduğu için şehirde güvenlik zaafı yaşadı.

Nitekim @ipaistanbul tarafından yapılan bir çalışmaya göre Esenyurt'ta yaşayanlar İstanbul ortalamasının çok üstünde güvenlik sorunu yaşadıklarını söylüyor. Narkotik, hırsızlık ve kavga gibi suçlar bölgede daha yoğun yaşanıyor.

"EĞİTİM, KÜLTÜR VE GÜVENLİK BAŞTA OLMAK ÜZERE HER ALANDA SORUN"

Sonuç olarak Esenyurt çok boyutlu problemlerle karşı karşıya. Yapı stoğunun kalitesi sorunlu. Artan betonlaşma ve yoğunluk nüfus artışını getirirken, gereken sosyal donatı sağlanmadı için eğitim, kültür ve güvenlik başta olmak üzere şehir her alanda sorun yaşıyor.

Esenyurt'un obez büyümesi sırasında sınırlı sayıda insan büyük bir zenginliğe kavuşurken, Esenyurt'ta yaşayanlar devasa problemlerle karşı karşıya kaldı, kalmaya da devam ediyor. Dünya tarihine girecek bir örnek ile karşı karşıyayız.

"SORUNLARIN KAYNAĞI OBEZ BÜYÜME VE TRAVMATİK KENTLEŞME"

Esenyurt çok kısa bir zamanda yanlış şehircilik politikaları nedeniyle Esencılıs'a dönüştü. Bugün yaşadığımız sorunların kaynağı bu obez büyüme ve travmatik kentleşmedir. Yılların birikimi ve plansızlık ortaya çıkan tablonun sorumlusudur.

Bunu tabloyu düzeltmek için Büyükşehir Belediyemiz ve İlçe Belediyemiz büyük bir gayretle çalışıyor. Önümüzdeki yıllarda akıl ve bilimin ışığında atılacak adımlar ile tablonun değişmesini umuyor, başka şehirlerimize de Esencılıs'ın acı bir ibret olmasını diliyorum."