Google Play Store
App Store

Türkiye’nin 90’lı yıllarda yaşadığı kültürel ve müzikal değişimi T24'ten Aslı Atasoy'a değerlendiren Bülent Forta, “O yıllar batılı formların olduğu, popun arabeske ve arabeskin pop müziğe yaklaştığı bir dönem olarak çıktı. Bu sadece Türkiye'ye özgü bir şey de değil. Herkes kendini bireysel olarak ifade edebilmenin yollarından birini pop müzikte buldu” dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
Bülent Forta, 90’lar müziğini anlattı: “Pop arabeske, arabesk popa yaklaştı”

Bağımsız sanatçılar için önemli bir adres olan Ada Müzik’in kurucularından Bülent Forta, 1990’lı yıllarda Türkiye müzik sektöründeki gelişmeleri, küresel çapta medyana gelen olaylar ve toplumun geçirdiği kültürel değişim üzerinden anlattı.

T24’ten Aslı Atasoy’un sorularını cevaplayan Bülent Forta, “Türkiye'de dünya ile eşzamanlı olarak 1990'lı yıllarda bir müzik patlaması yaşadı. Ancak bunu sosyolojik olarak açıklamak lazım. Sizden bu değişim üzerine genel bir değerlendirme alabilir miyim?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bence bunun birinci nedeni Türkiye'nin 90'lı yıllarda artık 12 Eylül'ün darbe günlerinden çıkıp doğrudan doğruya Özal liberalizmi ile tanışması oldu. Bu durum bir pop patlamasına yol açtı. Birkaç açıdan bu böyle. Biraz net politik argümanların ortadan kalktığı bir dönem. 90'lı yılların başında Berlin'de duvarın yıkıldığı ve dolayısıyla bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de bir poplaşmanın yaşandığı bir dönemdir. Dolayısıyla Türkiye'de pop müziğin patlamasını da getiren şey buydu.

Daha önce belirgin olarak arabesk, Türk sanat müziği, Türk halk müziği gibi formlar vardı. Türkiye'de Anadolu rock müziği popa doğru dönüştüren de biraz bu dönemin ruhuydu. O yıllar batılı formların olduğu, popun arabeske ve arabeskin pop müziğe yaklaştığı bir dönem olarak çıktı. Bu sadece Türkiye'ye özgü bir şey de değil. Herkes kendini bireysel olarak ifade edebilmenin yollarından birini pop müzikte buldu. İkincisi ise müzik sektörüne sermayenin girmesiydi. İlk defa Raks gibi dev bir firma doğrudan müziğe yatırım yapmaya başladı. Bunun üzerine profesyonel prodüktörler, firmalar geldi.”

“KİMLİĞİMİZ ANTİ-KRAL TV’CİYDİ”

Forta, Kral TV ve kendi pozisyonlarına ilişkin ise şunları söyledi:

“Kral TV aslında bir Türk MTV'si olarak ortaya çıktı. Televizyonda videoyla müziğin birleşmesi sonucunda müzik ve starlar yapısında değişimlere yol açtı. Sadece ses değil aynı zamanda görselliğin ön plana çıktığı, sadece melodinin değil figürlerin, dansların da ortaya çıktığı bir dönem başladı. Pop müziğin yapısını değiştirmeye başladı. Sonuç olarak ses ve görüntü birbirini taşıyan iki unsur olarak ortaya çıktı. Öyle ki müzik sektörünü domine etmeye başladı. Kral TV'de videosu yayınlanmayan bir müzik sonuç olarak geniş kitlelere ulaşamadı. Hayatımıza DJ'lerden sonra VJ'ler girmeye başladı. Kral TV çok uzun bir süre popüler müzik sektörünün taşıyıcısı olan kurumlardan bir tanesi oldu.

Biz genelde yaptığımız müzik ve seçtiğimiz isimler açısından firma kimliğimizle biraz Anti-Kral TV'ci olarak tanımlanabiliriz. Kendi kataloğumuzu ve kendi seçtiğimiz müzik türünü Kral TV'nin çok itibar etmediği bir noktaya kurduk. Ortaçgil, Bulutsuzluk Özlemi, Leman Sam, Zuhal Olcay gibi isimleri kataloğa kattığımız zaman Kral TV dışında çok ciddi bir müzikal hayat patlamıştı sokakta. Yani Türkçe Rock'ın parladığı, türkü ve rock barların ortaya çıktı bir dönem. Biz biraz gözümüzü seyirlik bir televizyon ilişkisine değil sokağa döndürmüştük. Özellikle Mor ve Ötesi, Kumdan Kaleler gibi grupları ortaya çıkartmaya çalışan bir çizgi izledik. Televizyonda para vererek müzik yayınlanmasını da doğru bulmuyorduk. Başka bir müzikal yoldan gitmenin doğru olduğunu düşündük. Bugün geldiğimiz noktada o günlerde yaptığımız 90'ların içerisindeki bütün grupların, bütün şarkıcıların ciddi bir alternatif piyasa yaratması da düşünüldüğünde iyi ki de dışında durmuşuz diye düşünüyorum.”

“POP MÜZİK PATİNAJ YAPIYOR”

Günümüzdeki pop müzik için de konuşan Forta, “Türkiye'de şu anda pop müzik bence patinaj yapıyor. O günlerde daha farklı bir şey kurulmuş olsaydı daha farklı bir noktada olurduk. Ama Kral'ı günah keçisi haline getirerek açıklanabilecek bir şey değil. Türkiye'deki müzik endüstrisinin serencamı böyle oldu” dedi.