AKP’li rektör Melih Bulu’nun görevden alınmasından bir gün sonra da nöbetlerine devam eden akademisyenler Boğaziçi’nin etik ilkelerine bağlı olanlarla aday belirleme sürecinin başladığını açıkladı.

Bütün atanmışlar gidene dek direniş

Boğaziçi akademisyenleri Melih Bulu’nun önceki gün görevden alınmasının ardından her iş günü gerçekleştirdikleri nöbete dün de devam etti. Akademisyenler bütün bileşenlerle Boğaziçi etik ilkelerine bağlılığını beyan edenlerle aday belirleme sürecinin başladığını açıkladı

Dün yüz otuz üçüncü kez rektörlüğe sırtlarını dönen akademisyenler her Cuma yaptıkları gibi dün de yaptıkları açıklamada bütün atanmışların istifasını talep etti.

“Sizlere artık Melih Bulu’nun olmadığı kampüsümüzden sesleniyoruz” diye açıklamaya başlayan akademisyenler şunları söyledi:

“2 Ocak gece yarısı Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanan kişi, 15 Temmuz sabaha karşı görevinden alındı. Bu durum, altı aydır tüm bileşenlerimizle sürdürdüğümüz, kamuoyunun güçlü desteğini alan mücadelemizin, dayanışmamızın bir kazanımıdır. Bugün, YÖK Başkanı Yekta Saraç, Melih Bulu ve yardımcıları Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez hakkında Boğaziçi Üniversitesi’ne verdikleri zararlardan dolayı suç duyurusunda bulunuyoruz. Atanmış rektörün görevden alınması ile birlikte, kayyım rejimiyle yönetime getirilen vekaleten atanmış rektör Naci İnci, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran, hukuksuz bir biçimde görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu ve Genel Sekreter Nedim Malkoç’un istifalarını bir kez daha talep ediyoruz. Aldıkları keyfî ve haksız kararları tanımıyoruz. Söz konusu kararlardan biri, üniversitemizin hocalarından Feyzi Erçin'in yaz okulunda vereceği dersin kapatılmasıdır. Yaz okulu döneminin bu ilk gününde, ilgili bölüm ve fakülte kurullarının iradesi yok sayılarak alınan bu kararı kabul etmediğimizi bir kez daha ifade ediyoruz.”

Atanmışların Boğaziçi’ne sayısız zarar verdiği belirtilen açıklama şöyle devam etti: “Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü ve Yabancı Diller Yüksek Okulu da dahil olmak üzere üniversitemizdeki tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörlerinin seçimle göreve gelmeleri gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerimiz ve Mühendislik Fakültemizin seçilmiş dekanı bir an önce görevlerine atanmalıdır.”

“Boğaziçi Üniversitesi öğretim elemanları olarak, Türkiye’deki tüm üniversiteler için, demokratik ve özgür akademi ideali adına yürüttüğümüz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” diyen akademisyenler açıklamayı şöyle sonlandırdı: “Üniversitelerde rektör belirleme süreçlerinin demokratik yollarla gerçekleşmesi için akademik ve hukuki düzlemde yaptığımız çalışmalarımıza devam ediyoruz. 15 Temmuz Perşembe günü atanmış rektörün görevden alınmasının ardından gelişecek süreçte; Boğaziçi Üniversitesi’nin iradesinin hiçe sayıldığı, üniversite bileşenlerine danışılmadan belirlenmiş, kayyım rejimiyle uzlaşmaktan utanç duymayanların dahil olduğu bir rektör atamasını kabul etmeyeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Üniversitemiz bünyesinde, Boğaziçi Üniversitesi’nin etik ilkelerine bağlılığını beyan eden adaylarla yapılacak demokratik bir aday belirleme sürecinin bugün itibariyle başladığını ilan ediyoruz.”

TÜM BİLEŞENLERİN BAŞARISI

Direnişin başından beri öğrencilerle bir arada kayyumun karşısında duran Boğaziçili akademisyenlerden Profesör Dr. Feyzi Erçin, Melih Bulu’nun görevden alınmasını, “Bulu’nun görevden alınması çok önemli ve net bir kazanım. Bu kazanımı direniş sağladı. Bu başarı direnişin, tüm bileşenlerin başarısı” diye yorumladı. Erçin, direnişin amacının akademide demokratik yönetim olduğunun altını çizerek, “Ulaşılması gereken noktanın henüz uzağındayız, çünkü isteğimiz rektörlüğe seçimle birinin gelmesi” diye de ekledi.

Boğaziçi Direnişi boyunca öğrencilere verdiği destek yüzünden kayyum rektörün baskılarına maruz kalan Erçin, Boğaziçi Üniversitesi’nde verdiği derslerin elinden alınmasıyla ilgili de “Sadece cezalandırma ve kötülük olsun diye yaptıkları çok zayıf bir hamle olarak görüyorum çünkü ben zaten öğrencilerin yanında olmaya devam edeceğim. Avukat olarak onlara verdiğim hukuki desteği vermek zorundayım ve vereceğim. Manevi olarak zaten kopamayacağımız bağlarımız var ve hiç ayrılmayacağız. Sadece okuldaki değerli bir dersi ve öğrencilerin sevdiği bir akademisyeni birbirinden ayırmak için yaptıkları çok basit ve çiğ bir kötülük hareketi” diye yorumladı.

Sürecin devamı ile ilgili de yorumlarda bulunan Erçin, “Şu anda heyecanlı ve kuvvetli olduğunu hissettiğimiz bir süreçteyiz. Hem öğrenciler hem hocalar hem de diğer bileşenler birlikte hareket ediyorlar. Elbette ki YÖK bir dayatma yapmaya çalışacaktır ama şu anda iyi bir kazanımla güzel bir noktada olduğumuzu hissettiğimiz için buradan aynı ivmeyle seçilecek bir rektör için uğraşmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

HUKUK FAKÜLTESİ İLAN AÇTI

Boğaziçi Üniversitesi, dün yayımlanan Resmi Gazete'de yer alan ilanla, Hukuk Fakültesine doçent ve araştırma görevlileri alınacağını duyurdu. "Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'nden" başlığıyla yayımlanan ilanda, 1 doçent, 3 doktor öğretim üyesi ve 3 araştırma görevlisi alınacağı duyuruldu.

Ocak ayında Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atandığı Boğaziçi Üniversitesi’nde 5 Şubat 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Erdoğan imzalı kararla Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi kurulmuştu. Boğaziçi Üniversitesi'nin teamüllerine aykırı olarak kurulan 2 fakültenin kadrolaşma amacı taşıdığını ifade eden Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, kararı Danıştay'a taşımışlardı.

Eğitim-Sen de Cumuhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla Boğaziçi Üniversitesi’nde hukuk ve iletişim fakülteleri kurulması işleminin yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay'a dava açmıştı.