ÖDP bildirgesinde, “Kapitalist sömürüye ve onun ülkemizdeki aracı olan gerici-liberal anlayışlara son vermek için bütün muhalif...

ÖDP bildirgesinde, “Kapitalist sömürüye ve onun ülkemizdeki aracı olan gerici-liberal anlayışlara son vermek için bütün muhalif kesimler mücadeleyi yükseltmelidir” denildi
ÖZLEM ZORCAN ANKARA

ÖDP 6. Olağan Kongresi sonuç bildirgesi açıklandı. Sömürüye ve haksızlığa karşı bütün sol kesimlerin aktif mücadeleye çağrıldığı bildirgede, “Kapitalist sömürüye ve onun ülkemizdeki aracı olan gerici-liberal anlayışlara son vermek için bütün muhalif kesimler mücadeleyi yükseltmelidir. En küçük çaba bile değerlidir” denildi. Bildirgede, “Aşağıdan yukarıya gelişen ve sol, sosyalist bütün kesimlerin birikimlerine sahip çıkan bir mücadele, ülkemizi talan eden sisteme karşı tek güç olabilir” ifadesi yer aldı.

‘ÖDP DEVRİMCİ BİR PARTİDİR’
Asker ve darbe hevesinin yanı sıra gerici liberal hükümet anlayışına karşı mücadele etmenin kolay olmadığının ifade edildiği bildirgede, şunlar kaydedildi: “Ama ÖDP, Türkiye’nin zor dönemlerinde en doğru politikaları kararlılıkla sürdürebilen devrimci bir partidir. Emekçilerin ve bütün ezilen kesimlerin mücadelesini yükseltmek ve ÖDP’yi bu mücadelede büyüyen bir ışık haline getirmek bizim ahdımızdır. Bunun bilincinde olan ÖDP, emekten yana bütün sol ve demokrat kesimlerin dayanışma içinde olmasına ve ortak mücadele geliştirmesine hayati önem veriyor.”

‘HALK İKTİDARI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’
Halktan yana olmayan antidemokratik yönelimlere karşı mücadele etmenin yurttaşlara gerçek çözümün nerede olduğunu göstermek açısından da önemli olduğunun belirtildiği bildirgede, şöyle denildi: “ÖDP, halkın kendi iktidarını kurması için mücadele etmenin tek çare olduğunun bilinciyle davranmaya devam edecektir. Bugün aslolan, hayatı örgütlemek, yani yoksul halkın yaşam alanlarında mücadeleyi yükseltmekse, ÖDP bu işi yapmaya adaydır. AKP’nin artık sadece hükumet değil, büyük ölçüde iktidar konumuna geldiği bir gerçektir. Ama bu iktidara karşı sol bir alternatifin ortaya çıkamadığı da görülmektedir. Bugün ÖDP’nin ve bütün sol kesimlerin önündeki görev, iktidara karşı solu yeniden umut haline getirmek ve çaresizlik içinde kıvranan emekçi halka el uzatmaktır.”

‘ÜLKEMİZDE DERİN YARALAR AÇILIYOR’
AKP hükümetinin politikalarının, zenginlerle fakirler arasındaki uçurumu derinleştirdiğinin ifade edildiği bildirgede, şu tespitler de yer aldı:
“Kapitalizmin yaşadığı kriz, ülkemizde derin yaralar açıyor. Fakir aileler, geçinebilmek için yiyeceklerinden kısarak, ekmeğe talim ediyorlardı. Ama şimdi artık yedikleri kuru ekmek de elden gidiyor. Sokaklar işsiz dolu. İş sahibi olanlar işten atılıyor. Maaşlar eriyor. Emekliler ay sonunu getiremiyor. Hasta olanlar hastane kapısında can veriyor. Bankaları ve firmaları kurtarmak için her şeyi yapan devlet, sıra işsizlere, yoksullara ve garibanlara gelince parmağını kıpırdatmıyor. İşte buğday hasadına giren köylünün hali ortada. Hakkını arayanları susturmak içinse devlet her yola başvuruyor.”
AKP hükümetinin rant hükümeti gibi çalıştığının ifade edildiği bildirgede, şöyle denildi: “Davos’ta ‘one minute’ diyen Başbakan şimdi sınır topraklarımızı İsrail’e yarım asırlığına vermenin derdine düşmüş durumda. AKP’nin yandaşlarına sağladığı menfaatler ve kurumlardaki kadrolaşmalar hat safhaya varmış durumda. İnsanlar açlıktan ve yokluktan perişan haldeyken, siyasetçiler yetim hakkıyla şişmiş cüzdanlarını yastıklarının yanına koyarak huzur içinde yatabiliyor.”

‘KAPİTALİZM KALP KRİZİ GEÇİRİYOR
Bildirgede, liberal kapitalizmin bütün dünyada kalp krizi geçirdiği ifade edilerek, iktidar sahiplerinin krizi atlatmak için, uluslararası şirketlerin çıkarına işler yapmaya ısrarla devam ettiği belirtildi. ABD ile dinci cemaatlerin çıkar birliği içinde olduğunun vurgulandığı bildirgede, “Bundan rahatsız olan eski ‘gözdelerin’ tepkisi ‘derin devlet’ içinde yaşanıyor. İki taraf da iktidar gücünü elde tutmak için diğer tarafa karşı hamleler yapıyor” denildi.

‘ERGENEKON, DEMOKLES’İN KILICI GİBİ...’
Ergenekon davasına da değinilen bildirgede, AKP hükümetinin dava sürecini kendisine muhalif olan herkesin tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallandırdığı ifade edildi. AKP hükümetinin muhafazakâr politikalarla kadınları eve kapattığının vurgulandığı bildirgede, “İktidar sahiplerinin Kürt ve Alevi sorununa yaklaşımı faydacı ve oyalamacı bir çizgidedir. Demokratik ve eşitlikçi bir çözüm konusunda ana muhalefet partisi CHP'nin de bir umut olamayacağı açıktır. Bu sorunların çözümü için çalışmak yine ilerici demokrat kesimlerin boynunun borcudur” denildi.
Delegasyondan vefa ve jest…

ÖDP Parti Meclisi seçimlerinde tek liste yarışırken, sonuçlarda eski genel başkan Hayri Kozanoğlu, Ufuk Uras’ın bağımsız adaylığı sürecinde geçici genel başkanlık sorumluluğunu alan Kemal Ulusaler ve kanserle mücadele eden eski KESK Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe ilk sıraları paylaştı. Genel Başkan Alper Taş, kongrede “ÖDP’nin vefanın da partisi” olduğunu söylerken delegasyon da bu vefayı PM sıralamasında göstermiş oldu.
Bu arada en çok oy alan Kozanoğlu’nun ardından üç gencin sıralanması da ayrıca dikkatleri çekti. Çiçek Çatalkaya, Önder İşleyen ve Barış İnce’nin aldıkları oylar, kongre delegasyonunun son 3 yıldır yürütülen gençlik çalışması dolayısıyla Devrimci Gençlere yaptığı bir jest olarak algılandı. Parti meclisi seçimlerinde Kozanoğlu’unun ardından en yüksek oyu alan Çiçek Çatalkaya, gazetemize yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Gençlerin aldığı bu oylar çok kıymetli. Sadece biz değil diğer genç adayların hepsi yüksek oylar alarak seçilen arkadaşlar. Bunun sebebi de uzun zamandır durgun bir seyir içinde olan gençlik alanında kimsenin görmezden gelemeyeceği bir faaliyeti, Gençlik Muhalefeti’ni ülke genelinde büyütmüş olmamızdır. Bundan sonra da kaldığımız yerden devam edeceğiz.”
Devrimci Gençler, son üç kongrede aldıkları politik tavırla ve kitlesellikle, ÖDP’nin yenilenme sürecinde önemli rol oynamıştı.