Büyük Menderes Havza İnisiyatifi Bileşenleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolasıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, “Büyük Menderes yok oluyor, sessiz kalmayalım. Büyük Menderes Nehrinin kuruması sonucu tüm havzada tarımsal faaliyet yapmak, ürün yetiştirmek neredeyse imkansız hale geldi” denildi.

"Büyük Menderes yok oluyor, sessiz kalmayalım"

Uğur KURNAZ

Büyük Menderes Havza İnisiyatifi Bileşenleri, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolasıyla Denizli’nin Sarayköy Eski Menderes Köprüsü altında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

İnisiyatif sözcüsü Mustafa Çallıca tarafından yapılan açıklamada, tarımsal sulamada kullanılan suyun yüzde 65’i yerüstü su kaynağı olan akarsu ve barajlardan sağladığını belirterek, “O nedenle havzadaki en önemli yerüstü su kaynağı olan B. Menderes Nehrinin varlığı, havza için hayati önem taşımaktadır. B. Menderes Havzasında yer alan yerleşim yerlerinin yüzde 65’inin, Organize Sanayi Bölgelerinin yüzde 60’ının Atıksu Arıtma Tesisi bulunmamaktadır. Buna bağlı olarak da Aydın İli Belediyeleri tarafından B. Menderes Nehrine deşarj edilen atıksuların yüzde 87’si arıtılmıyor (TÜİK,2016). B. Menderes Nehrine bir yılda 400 milyon tondan fazla endüstriyel ve kentsel atıksular, jeotermal akışkanlar ve zeytin karasuları bırakılmaktadır. Tüm bu kirlilik sebeplerine bağlı olarak B. Menderes Nehri Türkiye’nin en kirli 3’üncü nehri durumundadır” diye konuştu.

Çallıca, şunları söyledi: “Büyük Menderes yok oluyor, sessiz kalmayalım. B. Menderes Nehrinin kuruması sonucu tüm havzada tarımsal faaliyet yapmak, ürün yetiştirmek neredeyse imkansız hale geldi. Havzada Ortadoğu ülkelerinde görmeye alıştığımız su savaşları yaşanmaya başladı. Çiftçiler ellerinde silahlarla tarlalarında bir avuç su için gece gündüz nöbet tutmaya başladılar. Havzada su için toplumsal patlama patladı patlayacak. B. Menderes Nehrindeki kirlilik ve kurumadan sadece su içindeki canlılar değil, su üstündeki canlılar da etkilendi. Orman ve Su İşleri Bakanlığının yaptığı araştırmaya göre B. Menderes Nehrinde su üstünde yaşayan Su Kuşu tür sayısı yüzde 38, kuş sayısı ise yüzde 47 azalmış olarak saptanmıştır. B. Menderes Havzasında ormansızlaşma, erozyon, kuraklık, toprakların yapılaşmaya açılması, hızlı nüfus artışına bağlı olarak ekolojik risk katsayısı da artmıştır.”

JEOTERMAL SANTRALLERİN ETKİLERİNE ÇÖZÜM BULUNMALI

Çallıca, Büyük Menderes Nehri’nde kirliliğin ve kurumanın önlenmesi için acilen yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

>> B. Menderes Nehri’nde kirlilik oluşturan kentsel ve endüstriyel atıksu kaynakları denetlenmeli ve izlenmeli.

>> Kentsel ve endüstriyel atıksuları uygun arıtma sistemleri ile arıtıldıktan sonra alıcı ortama verilmeli; atıksuların uygun arıtma metotları kullanılarak tekrar kullanımı sağlanmalı.

>> Havzada ekosisteme zarar veren jeotermal santrallerin etkilerine çözüm bulunmalı.

>> Tarımsal kaynaklı kirlenmeyi önlemek için çiftçiler bilinçlendirilmeli; su yönetim politikaları benimsenmeli ve uygulanmalı; sulama yöntemlerinde geleneksel yöntemlerden vazgeçilerek modern yöntemler kullanılmalı; havza su varlığına uygun ürün deseni tercih edilmeli ve kuraklığa dayanıklı ürünler tespit edilmeli.

>> Kaçak ruhsatsız kuyular acilen durdurulmalı, su kaynakları ve sulak alanlar korunmalı, su yasası çıkarılarak havza bazında su yönetimine acilen geçilerek çok başlı su yönetimine son verilmelidir.

>> Küresel ısınma, iklim krizi ve su varlıklarına göre ürün deseni ve çeşidi acilen oluşturulmalı iklime bağlı kırsal göçler oluşmadan tarımsal üretim ve gıda planlaması yapılmalıdır.