Kasım ayında sanayi üretimi aylık yüzde 0,7 büyüdü. 2018’de yaşanan kur şokunun üzerinden 1 yıldan fazla süre geçmesine rağmen büyüme motoru henüz çalışmıyor. İstihdam ise 2009 Krizi’nden çok daha kötü durumda

Büyüme motoru çalışmıyor, borçlu KOBİ’ler istihdam yaratamıyor: Bu krizin süresi farklı

EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kasım ayına ait sanayi üretim istatistiklerini yayımladı. Buna göre aylık bazda yüzde 0,7 büyüyen sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 5,1 büyüme kaydetti. Ancak geçen yılın kasım ayında yüzde 7 küçülme yaşanan sanayide bu yılki yüzde 5,1’lik büyüme baz etkisinden kaynaklandı. ‘Son çeyrekte ekonomide dengelenme dönemini yaşıyoruz’ iddialarını çürüten büyüme rakamları istihdama da beklendiği büyüklükte katkı sunamıyor. Türkiye 2019 yılını geçmiş krizlerle karşılaştırıldığında çok daha uzun yaşadı. 2009 Krizi ile 2019 yılını karşılaştırdık.

2008-2009: Küresel Finans Krizi

2008’de ABD’li yatırım bankası Lehmann Brothers’ın batmasıyla başlayan dönem 1929’dan sonraki en büyük kriz olarak ifade ediliyor. Kısa sürede Türkiye’de de etkileri görülmeye başlayan kriz, 2009’da ekonominin yüzde 4,7 küçülmesine neden olmuştu. 2019’daki bunalıma benzer şekilde özellikle konut sektöründe satışlar durmuş, tüm sektörlerde çok sert istihdam kayıpları yaşanmıştı. 2009’un Şubat ayına gelindiğinde ise işsizlik oranı ilk kez yüzde 14,8’i görerek Cumhuriyet tarihinin en yüksek sayısına ulaşmıştı. Ancak 2009 Krizi bu benzer özelliklerinin dışında bugünkü bunalımdan belirgin şekilde ayrılıyor; o da krizin süresi. Zira 2008 Ekim ayında başladığı kabul edilen kriz, Türkiye’de 1 yıl sonra istihdamda azalma yaşanmasına neden olmamıştı. Fakat resmi veriler Türkiye’nin aradan geçen yılların sonunda istihdam yaratma yeteneğini tümden kaybettiğini gösteriyor.

2018-2019: Ev yapımı sanayisizleşme krizi

2018’in yaz aylarında yaşanan kur şoku 2016’dan beri borçla döndürülen ekonomiyi altüst etti. AKP dönemi boyunca kamu yatırımları sanayiden el etek çekince, sanayi küçük ve orta büyüklükteki işletmelere (KOBİ) teslim edildi. İstihdamın yüzde 76’sını oluşturan KOBİ’ler ne teknolojiye yatırım yapabiliyor, ne de gelirlerini arttırabiliyor. 2008-2009 Krizi’nden farklı olarak kur şokunun ardından 1 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen istihdam seviyesi toparlanamıyor. Üstelik 2009’daki kadar sert bir küçülme yaşanmamasına rağmen istihdam verileri daha kötü. Resmi verilerle durumu kanıtlamak mümkün.

2009 krizi vs. 2019 krizi

17 yıllık AKP iktidarı biri küresel diğeri ev yapımı olmak üzere iki kriz yaşadı. İlkinde iktidarını koruyabildi, ikincisi ise henüz bitmiş değil. Rakamlarla iki krizi karşılaştırdık.

2009 Krizi

İSTİHDAM EDİLEN KİŞİ SAYISI

2008 Ekim: 20 milyon 961 bin kişi

2009 Ekim: 21 milyon 336 bin kişi

DEĞİŞİM: İstihdamda edilen kişi sayısı 1 yılda 375 bin kişi arttı. Krizin en ağır hissedildiği 2009 şubatta istihdam edilenler 19 milyon 210 bin kişiye kadar gerilemiş olmasına rağmen izleyen dönemlerde büyüme motoru toparlandı.

İŞSİZ SAYISI

2008 Ekim: 2 milyon 404 bin kişi

2009 Ekim: 2 milyon 968 bin kişi

DEĞİŞİM: Artan nüfusun büyük çoğunluğu ve özellikle kadınlar iş aramaya başladı. İş arayanların da artmasıyla işsiz sayısı 564 bin kişi arttı.

İŞSİZLİK ORANI

2008 Ekim: yüzde 10,3

2009 Ekim: yüzde 12,2

DEĞİŞİM: 2009 şubat ayında yüzde 14,8 oranını gören işsizlik oranı dışarıdan sermaye girişiyle beraber hızla düştü.

2019 Krizi

İSTİHDAM EDİLEN KİŞİ SAYISI

2018 Ekim: 28 milyon 870 bin

2019 Ekim: 28 milyon 343 bin

DEĞİŞİM: Aradan bir yıl geçmesine, nüfus artmasına rağmen istihdam edilen kişi sayısı 527 bin kişi azaldı.

İŞSİZ SAYISI

2018 Ekim: 3 milyon 788 bin

2019 Ekim: 4 milyon 396 bin

DEĞİŞİM: 1 yılda işsizler ordusu 608 bin kişi arttı. Üstelik artan nüfus TÜİK’e göre iş dahi aramıyor.

İŞSİZLİK ORANI

2018: yüzde 11,6

2019: yüzde 13,4

DEĞİŞİM: 2009’da ekim ayına gelindiğinde ekonomi toparlanma sinyalleri veriyordu. Ancak 2019’da yüzde 13,4’lük işsizlik hala artma tehlikesi taşıyor. Ülkede işsizliğin artmaması için en az yüzde 4,5-5 oranında büyüme gerekiyor. Ancak uzmanlara göre 2020’de olumlu tahminlerle büyüme yüzde 1,5-2 aralığında gerçekleşecek.