Ülkede her 100 çalışandan 56’sı hizmet sektöründe istihdam ediliyor. Salgından en çok etkilenen konaklama ve ulaştırma alt sektöründe 3 milyona yakın çalışan var. Tüm sektörlerde 5,6 milyon hizmet ve satış personeli bulunuyor. Bazı sektörlerde sigortalı olmak ise lüks

Çalışma yaşamı tehdit altında

OZAN GÜNDOĞDU

Covid-19 salgınının yarattığı tahribat gün geçtikçe artıyor. Hükümet ise çalışma hayatında gözlenen sorunlara özel planlamalar yapmak yerine tüm sektörleri içeren makro paketler açıklıyor. Ancak her sektörde çalışma yaşamı farklı farklı sorunlar yaşıyor ve bu makro paketler sorunlara ilaç olamıyor. Sözleşmeli öğretmenlerden, atık kağıt işçilerine, büro çalışanlarından yemekhane emekçilerine dek her bir çalışanın benzersiz sorunları bulunuyor.

2019 yılı itibariyle ülkede 28 milyon kişi istihdam ediliyor. Böylece 15 yaşın üzerindeki her 100 kişiden sadece 44’ü çalışmakta. Geri kalan 56 kişinin yükü de çalışanların omuzlarında. Peki bu 28 milyon kişi hangi sektörlerde çalışıyor?

Sektörler kabaca tarım, sanayi, inşaat ve hizmetler olarak ayrılırsa yoğunluk 15,8 milyon çalışanla hizmetler sektöründe. Hizmetlerin dışında 5,5 milyon sanayi sektörü ve 5,1 milyon da tarım sektörü çalışanı var ve 1,5 milyon da inşaat sektörü çalışanı bulunuyor. Başka bir hesapla her 100 çalışanın 57’si mal değil hizmet sunan sektörlerde istihdam ediliyor. Covid-19 salgınının en çok etkilediği sektörün hizmetler olduğu düşünülürse çalışanları bekleyen tehdit daha net anlaşılıyor.

20 MİLYON İNSAN TEHDİT ALTINDA

Buna karşılık hizmet sektörü içinde de her alt sektör krizden aynı oranda etkilenmiyor. Konaklama, yiyecek sektörü çok daha büyük bir kriz yaşarken, banka çalışanları kendilerini görece daha rahat hissedebiliyor. En riskli sektörlerden ikisi ulaştırma ve konaklama yiyecek sektöründeki istihdam edilen kişi sayısı 3 milyona yakın. Bunlara toptan veya perakende ticaret de eklendiğinde sayı 6,5 milyonu geçiyor. Bu ise ülkede çalışan her 100 kişiden 24’ünün bu 3 sektörde çalıştığı ve 20 milyon insanın geçiminin bu sektörlere bağlı olduğu anlamına geliyor. Bahsi geçen 3 sektördeki çalışan sayıları ise şu şekilde;

■ Ulaştırma: 1 milyon 256 bin

■ Konaklama-yiyecek: 1 milyon 701 bin

■ Toptan ve perakende ticaret: 3 milyon 920 bin

SİGORTA ZORUNLU DEĞİL LÜKS

Ancak bu sektörlerde çalışanların kimi yönetici, kimi şoför kimi bilgi işlem personeli olarak çeşitli alanlarda görev yapıyor. Başka bir deyişle sektörün durumu kadar çalışanın mesleği de insanların Covid-19 salgınından ne derece etkileneceğini belirliyor.

Büro personeli: Ülkede 2019 itibariyle 1 milyon 919 bin büro çalışanı bulunuyor. Bu kişilerin önemli bölümü salgınla beraber ya evden çalışmaya başladı ya da ücretsiz izne çıkarıldı. Aileleriyle beraber yaklaşık 6,5 milyon insanın bu durumda olduğu tahmin ediliyor. Bu alandaki çalışanların önemli oranı sigortalı çalışıyor. Sigorta belgesi olmayanların sayısı 132 bin oranı ise yüzde 7.

Hizmet ve satış elemanı: Son 5 yılda sayısı en çok artan çalışanlar hizmet ve satış elemanları. Bunda ülkenin her yerine açılan AVM’lerin de payı büyük. 2014’te 4 milyon 475 bin hizmet ve satış elemanı bulunurken bu sayı 2019 itibariyle 5 milyon 614 bine yükselmiş durumda. Bu kişilerin önemli kısmı toptan ve perakende ticaret sektöründe çalışsalar da, artık her sektörde şirketlerin satış elemanları bulunuyor. Bu çalışanların yüzde 34’ünün sosyal güvenlik kaydı bulunmuyor.

Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar: Çoğu hizmet sektöründe ve çoğu kol gücüne dayalı emeğini satarak geçimini sağlaya bu çalışanların sayısı 3 milyon 993 bin olduğu tahmin ediliyor. Özellikle çalışan yoksulluğunun yaygın görüldüğü bu grup Covid-19 krizinden en çok etkilenenlerin başında geliyor. Bu kişilerin yüzde 47’sinin sosyal güvenlik kaydı yok.