Çam balının başkenti olarak bilinen Marmaris’in Osmaniye köyü yangınların kurbanı oldu. Gökmen, “Önümüz kış evimiz, damımız yok” derken Arslan ise “Gerçek çözümler bulunsun” ifadelerini kullandı.

Çam balının başkenti yandı bitti kül oldu

Sarya TOPRAK

Çam balının başkenti olarak bilinen Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Osmaniye köyü adeta kül oldu. Yangın ilçede, 800 hektardan daha büyük bir ormanlık alanda etkili oldu. Marmaris’te, 700’e yakın kayıtlı arıcı ve yaklaşık 165 bin kovanla yılda ortalama 3 bin ton çam balı üretiliyordu. Günlerce kontrol altına alınamayan yangınının ardından ortaya çıkan manzara bölgedeki korkunç tabloyu gözler önüne serdi. Geçimini çam balı başta olmak üzere tarım ve hayvancılıkla sağlayan köylülerin gözü yaşlı. Yangında evini, hayvanlarını ve yaşam kaynakları olan çamlarını kaybeden köylüler, çaresizlik içinde. Soğutma işlemlerinin devam ettiği köyde yurttaşlar, konteynerlerde kalıyor.

Evi ve hayvanları yanan Hüseyin Gökmen, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı. “Evimiz, damımız yok” diyen Gökmen, konteynerde kaldıklarını kaydetti. Gökmen, “Günlük ihtiyaçlarımız karşılandı ancak önümüz kış” diyerek yetkililere seslendi. Yangından sonra vahim tablonun ortaya çıktığını vurgulayan Gökmen, “Evim yandı. 4 hayvanım öldü. Arıcılıkla geçiniyoruz. Ağaçlarımızdan kovanlarımıza her şey yandı. Bize yalnızca konteyner verildi. Ancak bunlar ne olacak, biz ne yapacağız hiçbir şey bilmiyoruz” dedi.

Ülkenin dört bir yanından yardım geldiğini belirten Emre Arslan ise iktidarın politikasızlığını işaret etti. “Gerçek çözümler bulunsun” diyen Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkede üretilen çam balının yüzde 70’i bu bölgede üretiliyordu. Bunlar tamamen yok oldu. Geleceğimiz bitti. Bir ağaç en az 50-60 yılda yetişiyor. Verimlilik vermesi ise 100 yıl.”

Madeni durdurduk yangını durduramadık

Öte yandan ANKA’da yer alan habere göre Osmaniye Mahallesi Tarımsal Kooperatifi Başkanı Hasan Hüseyin Aydın, 2007’de bölgeye maden ruhsatı verildiğini ve madeni durdurduklarını hatırlatarak, “Madeni durdurmak için çok mücadele vermiştik ama yangın çam balını küle çevirdi” dedi. Aydın, şöyle devam etti: “Dünya çam balı üretiminin yüzde 85’i Türkiye’ye ait. Türkiye üretiminin yüzde 70’i Muğla’ya ait. Bu köy bal pınarıydı. Çam balının başkentiydi. Burası bitti. 2007 yılında bu köyde manganez madeni ruhsatı vermişlerdi. O madeni durdurmak için, çok mücadele vermiştik. Artık rahatça gelip, madeni çıkarttırabilirler. Bal ormanları tamamen yandı ve bal üretim yeri kalmadı. Bu köyün yüzde 98’i çam balı üreticiliği yapıyor. Ağustos ayında buraya geliyor, çam balı ağustos ayından sonra çıkmaya başlar. O zaman üretilirdi. Eğer şu yangın 20 gün sonra olsaydı, buradaki arı kaybı, kovan kaybı yüz binlerle ifade edilirdi. Nereye gideceğim? Balı nerede üreteceğim? Devlet yetiştirmiş mi öyle bir orman? Korumuş mu? Şurada 6 saat, köylüye hiçbir şey vermeyen köylüyü koruma altına alınırken yılın 9 ayı bal veya çam koruma altına alınmış mı?”

Marmaris Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Mehmet Ayyıldız, dünyanın en büyük çam balı üretim merkezlerinden olan Marmaris’in yangın nedeniyle büyük darbe aldığını söyledi: “Çam ağaçlarıyla, yeşillikleriyle, çam balıyla ünlü güzel Marmaris’imizde çağ ağaçlarımız, doğamız ve yeşilliklerimiz yandı, bitti ve kül oldu.”