Bergama’nın Kozak Yaylası Okçular Köyü’nde çam fıstığı, üzüm bağları ve zeytinliklerin bulunduğu bölgede granit ocağı açmak için başlatılan ÇED süreci kapsamında yapılmak istenen Halkın Katılım Toplantısı’na köylüler izin vermedi.

Çam fıstığı, granit ocağına feda edilmek isteniyor

AYCAN KARADAĞ

İzmir’in Bergama ilçesi Kozak Yaylası’nda bulunan Okçular köyü’nde çam fıstığı, üzüm bağları ve zeytinliklerin bulunduğu 95 hektarlık alanda granit ocağı açmak için başlatılan Çevresel Etki Değerlendirmesi(ÇED) süreci kapsamında yapılmak istenen Halkın Katılım Toplantısı’na köylüler izin vermedi.

Karna Maden şirketi tarafından Okçular Köy Kahvehanesinde yapılmak istenilen toplantıya bölgede yaşayan yurttaşlar yanı sıra; Bergama Çevre Platformu, Dikili Kültür ve Çevre Platformu ve Ayvalık Tabiat Platformu, Bergama’nın önceki dönem Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, CHP Bergama İlçe Başkanı Mehmet Ecevit Canbaz, CHP’li Meclis Üyesi Hasan Yaşar, İYİ Parti Meclis Üyesi Av.Olgu Altuğ Kemaller katıldı. Projeye ilişkin düzenlenen halkın katılım toplantısının yapılacağı alanda tepkilerini dile getiren köylüler, projenin iptal edilmesi çağrısında bulundu.

Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ise projenin bölgeye zarar vereceğini belirtti. Engel, “Bu taş ocağı köyün 150 metre kadar yakınına gelen, 95 hektarı kapsayan devasa bir proje. Bu projenin doğadaki canlılara ve bu köyde yaşayan insanlara hiçbir hayrı yoktur. Burada taş ocaklarından ne çektiğimiz köylülerimiz biliyor. Artık o kadar köyün içine girdiler ki, neredeyse soluduğumuz havaya ipotek koymuş hale geldiler. Onun için biz burada bilgilenmek istemiyoruz. Bu toplantının yapılmasını istemiyoruz” diye konuştu.

BÖLGE BİRİNCİ DERECE TARIM ALANI

Engel şunları ifade etti: “Bu bölge İzmir – Manisa çevre planında birinci derece tarım alanı geçiyor. Bu 96 hektarlık devasa alanda yani 960 dönümlük bu yerde fıstık çamları var, üzüm bağları var, zeytinler var ve bunlar kolay yetişmiyor. Buradan Çevre Bakanlığı’na seslenmek istiyorum. Bakanlık burada firmayla yurttaşı karşı karşıya getirmemeli. Bu köyde zaten yeteri kadar taş ocağı var ve insanlar nefes alamayacak durumdalar. İnsanların soluduğu havayı dahi elinden almak isteyen vahşi bir yaklaşım, tüm canlıları tehdit ediyor. Bu sebeple artık taş ocaklarının kapasite artırımına izin verilmemeli, var olanlar da artık kapatılmalıdır.”