Amasya’da mera alanlarının organize sanayi bölgesi yapılmasına karşı çıkan Çambükü köylüleri, tarlalarının başında nöbet tutarak yetkililere seslendi. Nöbet tutun köylülerden biri, “Benim dört tane öğrencim buranın geliriyle okuyordu. Bamyayı buraya ekiyordum, mısırı buraya ekiyordum, ekinimi buraya ekiyordum. Oturuyorum burada kış günü böyle oturulur mu soğukta yaş toprakta. Bize yardım etsinler” dedi.

Çambükü'nde yurttaşların OSB'ye karşı nöbeti sürüyor: Bu tarladan 4 öğrenci okutuyorum
Fotoğraf: ANKA

Amasya’nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü’nde, köylülerin mera alanlarına yapılacak OSB’ye yönelik tepkisi devam ediyor.

Hayvanlarını otlatmak ve tarım yapmak için kullandıkları mera alanlarının iş makinalarıyla kazınmasının ardından nöbet tutmaya başlayan yurttaşlar, "Devlet bize destek vermiyor, hepsinin derdi koltuk" derken, bir diğer yurttaş ise, "Koltuk bir gün göçer, her gün koltukta durulmaz, padişahlık yok biri gidecek biri gelecek" diyerek tepki gösterdi.

Mera alanlarının OSB’ye verilmesine karşı başlattıkları nöbeti sürdüreceklerini ifade eden bir diğer yurttaş, şunları söyledi:

"Toprağımızı beklemek ayıp bir şey değil, bunu bırakmayacağız. Bizi duyan bütün devlet büyüklerinden yardım istiyoruz. Yapacak başka bir şeyimiz yok. Hayvanlarımız buradan besleniyordu. Geçim kaynağımız. Bizim bundan başka bir şeyimiz yok. Biz hiçbir şey yapılmasın demiyoruz ama yapıldığı yere karşıyız. Mücadelemizi bırakmayacağız. Ya bize çare bulsunlar ya bizi bir yere götürsünler. Mallarımız (hayvanlarımız) kaldı, ha İstanbul’da yaşamışız ha köyde yaşamışız bir farkı kalmadı bunun. Evlerimizi mi satalım mı biz çare bulun bize. Sadece evlerimizin yeri kaldı. Biz bu işten dolayı mücadelemizi bırakmayacağız. Bu kış günü bizim böyle mi yapmamız lazım, evlerde oturmamız mı lazım? Üşüyoruz, hasta olacağız ama ne yapalım başka imkânımız, çaremiz kalmadı."

Fotoğraf: ANKAFotoğraf: ANKA

"BETON KANAL KÖYÜMÜZÜN BAŞINA KADAR GELDİ"

Bir diğer yurttaş ise şu ifadeleri kullandı:

"Tarlalarımızı elimizden aldılar, kaymakam bize böldü verdi, devlet suyumuzu getirdi, o kadar ağaçlarımızı devirdiler daha bizim bir domates dikmeye yerimiz yok. Bizim hayvanlarımızı salmaya yerimiz yok. Benim dört tane öğrencim buranın geliriyle okuyordu. Bamyayı buraya ekiyordum, mısırı buraya ekiyordum, ekinimi buraya ekiyordum. Kış günü böyle oturulur mu soğukta yaş toprakta. Bize yardım etsinler, gelsinler, sesimizi duysunlar. Biz kendi başımıza bölmedik tarlaları. Beton kanal köyümüzün başına kadar geldi."

(ANKA)