ABD’yi arkasına alan İsrail’in çatışmaları bölgeye yayma girişiminin ateş topuna çevirdiği Ortadoğu’da ipler gergin. Reisi ile görüşen Erdoğan’ın Blinken ile bir araya gelmesi bekleniyor. Uzmanlar çatışmaların yayılmasından endişeli.

Çatışmalar tüm bölgeye yayılabilir
ABD Dışişleri Bakanı Blinken iki ay sonra yeniden Türkiye’de. (Fotoğraf: AA)

Oğulcan AYDIN

İsrail ve ABD saldırganlığının ipleri gerdiği Ortadoğu’da tansiyon düşmüyor. Lübnan’dan Suriye’ye, Irak’tan İran’a kadar pek çok ülkeye yönelik yapılan peşpeşe saldırıların bütün bir bölgeye yayılmasından endişe ediliyor. İsrail ile birlikte bölgede saldırılar düzenleyen ABD’nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken artan gerilim sonrası yeniden Ortadoğu turuna çıktı. Dün akşam saatlerinde İstanbul’a gelen Blinken’ın bugün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceği açıklandı. Görüşmenin bölgedeki son gelişmelere ilişkin olacağı öğrenilirken Erdoğan’ın İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin ardından Blinken ile görüşmesi dikkat çekti.

Blinken buluşması öncesi ise Erdoğan, Türkiye ziyaretini son anda erteleyen İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile telefonda görüşerek Tahran ile ortak hareket edeceğini ifade etti.

Hamas’ın hamiliğine soyunarak Tel Aviv ile restleşen Türkiye’nin bölgedeki pozisyonunu ve Erdoğan’ın tavrının ne olacağını uzmanlar değerlendirdi.

NE YARDAN NE DE SERDEN VEZGEÇEBİLİYORLAR

Emekli Diplomat ve TKP PM üyesi Engin Solakoğlu, krizin Türkiye'ye sıçrama ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. Solakoğlu yaşananları şu şekilde değerlendirdi: "2023 bölgemiz bakımından tam bir kaos manzarası içinde sona erdi. 2024 yılının ilk günleri kaosun şiddetlenerek devam ettiğini gösteriyor. İsrail’in Gazze saldırısı genişleme eğiliminde. Bunun temel sebebi İsrail’e ABD ve Batı ülkeleri tarafından açılan sonsuz cinayet kredisi. Netanyahu çatışmanın sona erdiği ortamda iktidarda kalamayacağını da bildiği için şimdi Lübnan’ı savaşa dahil etmenin yollarını arıyor. Bu arada İran’ı kışkırtmaktan da geri durmuyor. Açıkçası İran’ın bu tuzağa çekilebileceğini sanmıyorum. İran’ın İsrail’le çatışmaya ne niyeti ne takati var. Vekalet savaşının ötesine geçebileceği görüşünde değilim. 

Bu ortam Erdoğan bakımından sıkıntılı elbette. İran Türk dış politikasında değişmeyen bir realitedir. İsrail için de aynı şeyi söyleyebiliriz. AKP düzeni de bu bağlamda ne yardan ne serden vazgeçebilecek durumda değil. Dışardaki durumun aksine ben içeride Erdoğan’ın rahat olduğunu düşünüyorum. Fiili ortağı MHP’nin dış politikadaki tek ilkesi “mış” gibi yapmak zira. Bahçeli NATO’ya ağzına geleni söylüyor, İsveç üye olamaz diyor sonra MHP’li eller genişlemeye kalkıyor. 
 
CHP de Erdoğan’ı dış politikada zorlayacak konumda değil. İktidarda olsa belki farklı söylemler kullanacak ama üç aşağı beş yukarı aynı icraatı yapacak. İsrail ve İran’ı aynı anda idare etmeye çalışacak. ABD’yi eleştirir gibi yapıp, NATO’yu ve üsleri sorgulamayacak vs. Bölgeye dönersek, çatışmalar Türkiye’ye sıçrar mı? Terör saldırıları, göç hareketleri gibi kimi etkileri olacaktır ama krizin gerçek anlamda Türkiye’ye sıçrama ihtimali çok zayıf bence. Kaldı ki ilave bir krize, savaşa ihtiyacımız da yok. Başımızdaki felaket bize yetip de artıyor."

DURUM PARLAK DEĞİL

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, bölgede yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye’de de yeni bir ‘terör iklimi’ yaratmasından endişe duyduğunu ifade etti. Özülker şunları aktardı: “Türkiye ABD’nin konfor alanının dışına çıkacak olursa, birtakım sorunlar baş göstermeye başlıyor. ABD’nin Ortadoğu’da Türkiyesiz bir politika gütmesi olanaksız. Türkiye’ye biçilen bir elbise var. Zayıf karından vurma düşüncesi olduğunu düşünüyorum ABD’nin. O yüzden Türkiye’yi meşgul edecek tutumlar içerisinde gireceklerdir. En son tutuklamalara bakın Türkiye’de IŞİD, PKK ve diğer örgüt mensuplarında çok büyük sayılarda tutuklama var. İç politikamız da parlak bir durumda değil. Mart’tan sonraki seçimde de parlak bir durum yok. Ekonomiden tutun siyasete kadar.”

BAŞAT AKTÖR ABD

Rusya, İran ve Türkiye’nin bir araya gelmesinden ABD ve İsrail’in rahatsızlık duyduğunu dile getiren Özülker şu değerlendirmelerde bulundu: “ABD, topyekûn şekilde İsrail’in arkasında. İran’ı köşeye sıkıştırmak için politika güdüyorlar. İran da Lübnan Hizbullah’ı üzerinden bir takım operasyonlar güdüyor. ABD’nin söylemleri ile politikaları çelişki yaratıyor. Güney sınırlarımızda YPG’yi silahlandırıyorlar. İŞİD de son saldırıyı sahiplendi. ABD’nin bölgedeki ittifak ortaklarından biri YPG, IŞİD’e karşı. Şimdi geldiğimiz noktada ABD, IŞİD’in tehlikesinin bir kez daha altını çizebilir. Güvenilecek bir bölge aktörü yok. Netice itibariyle burada İran faktörünün ciddiye alınması gerektiği hususunda bir genel kanı var. Türkiye devreye girdi ve uyarıları en üst düzeye taşıdı. Putin ve Reisi Türkiye’ye gelecekken yeni bir olay daha yaratıldı. Bölgedeki bu oyunun başat aktörü ABD.”