AKP, ÇAYKUR’u tasfiye eden ve özel şirketlerin önünü açan teklifi Meclis’e sundu. Üreticiden sır gibi saklanan teklife göre, özel sektör paydaşlarının bulunduğu Ulusal Çay Konseyi yaş çay fiyatlarını belirleyecek.

Çay üreticisini yıkım kanunu
Fotoğraf: İHA

Havva GÜMÜŞKAYA

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynağı olan çay sektörüne ilişkin üreticilerin uzun süredir beklediği 'Çay Kanunu'nda Değişiklik' öngören yasa teklifi TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Ancak üreticiler yine hayal kırıklığına uğradı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Rize Milletvekili Hayati Yazıcı’nın ilk imzacısı olduğu 15 maddelik kanun teklifiyle çay tarımı, yaş çay yaprağı satışı, kuru çay üretimi ve satışına dair usul, esas ve yükümlülükler düzenleniyor.

Teklif, sözleşmeli tarım modelinin çay üretiminde de uygulanmasını, yaş çay fiyatının Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenmesini, çay borsası kurulmasını, kuru çay üreticisi firmalarının A, B ve C olmak üzere lisanslandırılmasını ve çay tarım alanlarının Tarım ve Orman Bakanlığı eli ile yeniden belirlenerek çay bahçesi ruhsatnamelerinin yeniden düzenlenmesini içeriyor.

FİYAT BELİRLEMEDE ÖZEL SEKTÖR

Kanun teklifinin tepki çeken maddelerinden birisi yaş çay alım fiyatının tespit ve açıklanmasının Ulusal Çay Konseyi’ne bırakılması. 2008 yılında kurulan Ulusal Çay Konseyi çay konusuyla ilgilenen ticari, sanayi ve meslek kuruluşları, araştırma kuruluşları ve devletin ilgili kurum ve birimlerini de kapsayan geniş bir üye yelpazesine sahip. Tüzüğüne göre yönetim, alt gruplardan ikişer temsilci, ÇAYKUR’dan iki temsilci ve ilgili bakanlıktan bir temsilci olmak üzere 9 kişiden oluşuyor.

Ulusal Çay Konseyi’nin şu anki Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı aynı zamanda Rize Ticaret Borsası’nın da başkanı olan özel çay firması Orçay’ın sahiplerinden Mehmet Erdoğan yapıyor.

Bugüne kadar sektörde ciddi bir faaliyeti bulunmayan Konsey’e fiyat belirleme yetkisinin verilmesi, içerisinde özel sektör temsilcilerinin bulunması nedeniyle üretici tarafından güvenilir bulunmuyor.

Rize Ticaret Borsası’nın verilerine göre Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 787 bin dekar alanda yaklaşık 201 bin üretici çay tarımı yapıyor. Bölgede sadece 47’si ÇAYKUR’a ait olmak üzere 207 çay fabrikası bulunuyor ve 2021’de bu fabrikalarda 1,45 milyon ton yaş çay işlendi. Üretilen yaş çayın yüzde 40,90’ı özel sektör, yüzde 59,10’u ÇAYKUR tarafından işlendi.

1984 yılında birkaç maddelik kanunla özel sektöre açılan çay sektörü bu tarihten itibaren ihtiyaca cevap veremeyen bu kanunla yönetiliyor. Kota ve kontenjan uygulamaları nedeniyle ÇAYKUR’a çay satamayan üreticiler alım fiyatının altında rakamlara özel sektöre çay satmak zorunda kalıyor.

Meclis’e sunulan düzenleme, çay üreticisinin ihtiyaçlarına cevap vermeyen, ÇAYKUR’u tamamen tasfiye eden, Doğu Karadeniz’de tekellere alan açacak maddeleri içeriyor.

Kanun teklifinde yaş çay alım fiyatlarının sermaye kesimlerinin insafına bırakıldığını belirten Araştırmacı Fatma Genç, “Çay üreticilerini bugün en çok sıkıntıya sokan özel sektörün insafına terk etmekten başka bir anlama gelmiyor. Üreticiler, yıllardır kuru çay fiyatlarının düşüklüğünden ve üretim maliyetlerinin yüksekliğinden yakınan firmaların insafına terk ediliyor” ifadelerini kullanıyor.

ÜRETİCİDEN SIR GİBİ SAKLANDI

2009 yılında yine benzer bir çay kanun teklifinin hazırlandığını, ancak üreticilerin tepkisi nedeniyle ‘gündemimizde yok’ denilerek rafa kaldırıldığını hatırlatan Genç, “Çay üretiminin özneleri olan çay üreticilerinden sır gibi saklanan kanun teklifi, tıpkı 2009 yılında hazırlanan taslak gibi üreticiler lehine hiçbir düzenleme yok” diyor.

Fatma Genç, AraştırmacıFatma Genç, Araştırmacı

Daha önceki teklif metninde detaylı olarak açıklanan Çay İhtisas Borsası’nın, son metinde teklifin 2’inci maddesi içerisinde geçiştirildiğini belirten Genç, şu ifadeleri kullanıyor: “Çay borsası ile kurulacak yeni sistemin detayları paylaşılmadan yönetmelikte düzenlenmek üzere yıkımın boyutları gizlenmiş. Önceki metinde borsanın asıl amacı çiftçilere ve işçilere verilen ücretin ‘borsada rekabet koşullarında belirlenmesi’ yani firmaların rekabet edebilecek düzeyde maliyetlerin düşürülmesi olarak tanımlanan borsa ile ilgili madde bu teklifte muğlak bırakılmış.”

ÇAY ÜRETİMİNDE SÖZLEŞMELİ TARIM

Teklif ile çoğunlukla küçük aile işletmeciliği şeklinde, ortalama üretici başına 5 dekar alanda yapılan çay tarımında sözleşmeli üretim mecburi hale geliyor.

Sözleşmeli tarımın nasıl yürütüleceği konusunda detayların verilmediği kanun teklifinde küçük çay üreticilerinin kaç alıcı firma ile sözleşme yapabileceği, iklime bağımlı olan çayın ne kadarını, nasıl ve hangi koşullarda verileceği de açık değil.

Genç, “Teklifte yer alan pazarlama yılı sözleşme yapılacağı zamanı ifade ediyorsa daha üretimin en başından sözleşme yapamayan çiftçi sistemin dışında kalacak ve çay satmaya kalkarsa ağır idari yaptırımlarla karşılaşacak. Sözleşme yapabilen üreticilerin ise kaç firma ile nasıl ve ne koşullarda yapacağı da belirsiz” diyor.

NEOLİBERAL DÖNÜŞÜMÜN ÖNEMLİ EŞİĞİ

Genç, Doğu Karadeniz Bölgesi için sosyal hayatın kurucusu ve lokomotifi olan çay için bu kanun teklifinin bir yıkım olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Çay Kanun Teklifi ile birlikte çay, büyük ve hareketli bir pazara dönüştürülerek neoliberal piyasalara itiliyor. Çay üreticisi, güvencesiz sözleşmeli çiftçiye dönüştürülürken; işçiler, ucuz ve güvencesiz biçimlerde yeniden işçileştiriliyor ve halkın temel gereksinimlerinden biri daha piyasaların insafına terk ediliyor. Yasa teklifi ile birlikte, bölgedeki toplumsal yaşamı bütünüyle yıkıma sürükleyecek neoliberal dönüşüm sürecinin önemli eşiğiyle karşı karşıya bulunuyoruz.”

ÇAYDA ARTIK DEVLETİN ALIM GARANTİSİ OLMAYACAK

Kanun teklifinde her yıl hasat dönemi öncesi yaş çay alım fiyatlarını açıklayan ÇAYKUR’un adının geçmemesi de dikkat çekiyor. Yaş çay taban fiyatının, üreticiler için bir güvence olduğunu vurgulayan Genç, “Her ne kadar kota ve kontenjan olsa da üreticiler çayın büyük bir kısmını ÇAYKUR’a satabiliyordu. Bu teklif ile anlaşılıyor ki kota ve kontenjan kalkacak ancak çay artık devletin alım garantisi verdiği ürünlerden birisi olmayacak. Dolayısıyla ciddi bir borç yükü altında ezilen ÇAYKUR’un bu yeni sistemde nasıl ve hangi konumda yer alacağı da ucu açık ve muğlak. Ancak daha önce Tekel ve şeker fabrikaları örneklerinden başına gelecekleri tahmin etmek zor olmasa gerek” değerlendirmesinde bulundu.

ÜRETİCİYE VE ÇAYKUR’A İHANET

CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, Meclis’e sunulan kanun teklifinin çay üreticisine ve ÇAYKUR’a ihanet olduğunu söyledi. Deniz, “Bu kanun yasalaştığı zaman ülkede ne çay tarımı olur ne ÇAYKUR olur ne de çay üreticisi kalır, bunları tamamen tasvir etmek amacıyla sunulan bir kanundur” ifadelerini kullandı.

“Özel sektöre her şeyin teslim edilecek bir kanundur” diyen CHP’li Deniz “Zaman içerisinde çay piyasasını ortadan yok edebilecek" dedi.

Teklifin yasalaşmasıyla özel sektöre ait üç beş tane sektörü mutlu edeceğini belirten Deniz “Bunlara alan açtığı için birkaç tane AKP’liyi mutlu eder, Saray’ı mutlu eder ama çay üreticilerini mutlu etmez. ÇAYKUR çalışanlarını mutlu etmez. Bu kanun çay üreticilerini özel sektöre mahkûm etmek için düzenlenen bir kanundur. ÇAYKUR tasfiye edilirse bölgedeki üreticilerin güvencesi ne olacak. Bu yasa kolay kolay

Meclis’ten geçebileceğini sanmıyorum geçse bile uygulanabileceğini düşünmüyorum, çünkü bu bölgenin tamamen yok olması anlamına gelir” diyerek tepki gösterdi.

Tartışmalı teklifin öne çıkan ayrıntıları şöyle:

•Çay tarımı arazileri Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tespit edilecek, bu alanlar dışında çay tarımı yapılamayacak.

•Düzenlemeye göre yaş çay alım fiyatı, her yıl hasat başlamadan önce Ulusal Çay Konseyi tarafından belirlenerek ilan edilecek.

•Kuru çay üreten işletmelerin hammadde teminini ve pazarlama yöntemlerini dikkate alarak, işletmeleri A, B ve C lisanslı işletmeler olarak gruplandırılacak

•Yaş çay alımını sadece A veya B lisansına sahip işletmeler yapabilecek. A veya B lisansına sahip işletmeler ihtiyaç duydukları yaş çayı, ruhsatlı alanda kanunda belirtilen şartlara uygun şekilde üretim yapan çay üreticilerinden veya bu üreticilerin üyesi olduğu üretici örgütlerinden temin edecek.

•C lisanslı işletme ise "satın aldığı kuru çay ürünlerini, kendi paketleme tesislerinde paketleyip tüketiciye arz edebilen gerçek ya da tüzel kişilere ait kuru çay işletmeleri" olarak düzenleniyor.

•A veya B lisanslı işletmeler, ihtiyaç duydukları yaş çayı sözleşmeli üretim ile temin edecekler, her pazarlama yılı için sözleşmeli olarak temin edilmesi gereken asgari yaş çay miktarını bakanlık belirleyecek.