Ankara Üniversitesi öğrencileri, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için yürüyüş düzenledi.  Cebeci Öğrencileri olarak basın açıklaması yapan öğrenciler, genç intiharlarına dikkat çekti ve “Ölmeye değil okumaya geldik” dedi. Öğrencilerin açıklamasında barınma sorunundan beslenme sorununa ve eğitimdeki niteliksizleştirmeye birçok konuya dikkat çekildi.

Kaynak: Haber Merkezi
Cebeci Öğrencileri "Ölmeye değil okumaya geldik" dedi

Ankara Üniversitesi öğrencileri, yaşadıkları sorunlara dikkat çekmek için yürüyüş düzenledi. 
Cebeci Öğrencileri olarak basın açıklaması yapan öğrenciler, genç intiharlarına dikkat çekti ve “Ölmeye değil okumaya geldik” dedi. Öğrencilerin açıklamasında barınma sorunundan beslenme sorununa ve eğitimdeki niteliksizleştirmeye birçok konuya dikkat çekildi. 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bir ülke düşünün ki; öğrencileri bir gelecek kurma hayali ile geldiği üniversite sıralarında geleceksizliğe mahkûm ediliyor, kaldığı yurtlarda intihara sürükleniyor. Eskişehir’de 2, Çanakkale’de 1 arkadaşımız intihar etti. Son olarak Hacettepe’de de 2 arkadaşımız kaldığı yurtta intihar etti. Arkadaşlarımızı intihara sürükleyenlerin açıkça bizden geleceğimizi çalanlar olduğunu biliyoruz. Katledilen arkadaşlarımızın faili bizi geleceksizlik ile sınayan iktidar ve ortaklarıdır. 
Bugün iktidar, yarattığı baskı ortamı ve yıldırma politikalarıyla sesimizi kısmaya çalışıyor. Faşist çeteler, üniversitelerimizde kurumsallaştırılarak kampüslerimiz Saray’ın arka bahçesi haline getirilmek isteniyor. Üniversitelerde düşünce ve ifade özgürlüğü baskı altına alınmaya çalışılmaktadır. Bilimsel, eşit, demokratik bilgi üretim süreçleri; siyasi iktidarın kayyum politikalarıyla engelleniyor. Ama hayır, bu karanlığa direniyoruz. Bizler yaratılmak istenen makbul öğrenci profilinizi kabul etmiyoruz; dün olduğu gibi bugün de yaşadığımız sorunları anlatıyoruz ve anlatmaya devam edeceğiz.

“YAŞAMAK İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTECEĞİZ”
Okumaya geldiğimiz kentlerde barınma hakkımız gasp ediliyor, niteliksiz yurt koşulları ve ihmaller ile canımıza kast ediliyor. Her gün yurtlardan ihmaller yüzünden sıra arkadaşlarımızın yaşadığı yaralanmaların haberini alıyoruz. Geçtiğimiz ay ise Aydın’da bir KYK yurdunda ihmaller silsilesiyle asansör düşmesi sonucu 15 arkadaşımız yaralandı ve Zeren Ertaş katledildi. Olay yerine gelen ve “Kız kardeşiniz mi de isyan çıkarıyorsunuz?” diyen savcıya ve arkasındaki AKP iktidarına sesleniyoruz. Barınma hakkımızı gasp etmenize ve hayatlarımızı hiçe saymanıza karşı bir aradayız, hayatlarımızı savunuyoruz. Yaşamak için mücadeleyi büyütüyoruz!

“NİTELİKLİ BESLENME MÜCADELEMİZ SÜRECEK”
Okumak isterken her bir koldan yapılan zamlarla ekonomik krizin faturası biz üniversitelilere kesiliyor. Aldığı bütçeyle en yüksek üniversiteler arasında yer alan Ankara Üniversitesi, okulun bileşenlerine sormadan yemekhaneye yüzde 150’lik bir zam yaptı. Yemekhanelerimiz yetersiz ve niteliksiz iken, böylesi bir ekonomik krizde, cebimizden çıkan paralar ile kayyum yönetiminin kar gütmesini kabul etmiyoruz. Ve yineliyoruz; nitelikli, ücretsiz beslenme hakkımız için mücadelemiz sürüyor, sürecek!

“MÜŞTERİ DEĞİL ÖĞRENCİYİZ!”
Bugün üniversitelerimiz, tepeden inme kararlar ve atamalar ile niteliksizleştiriliyor. Ankara Üniversitesine atanan, üniversitemizle hiçbir bağı olmayan eski AKP milletvekili Necdet Ünüvar’ı rektör olarak kabul etmiyoruz. Aldığı kararlar ile kampüs yaşantımıza müdahilliğine, hocalarımız ve akademi üzerine kurduğu baskıya karşı direniyoruz. Ne kayyum rektörleri ne de fakültelerimizle hiçbir bağı olmayan yandaş sözde akademisyenleri kabul etmeyeceğiz. Kürsü hakkı elinden alınmış hocalarımızın görevine iade kararı olmasına rağmen bu hak gaspının sürmesine karşı çıkıyoruz. Okulumuzun doğal bileşenlerinin kürsü hakkı geri alınana dek mücadele edeceğimizi bildiriyoruz. Cübbeleri bir daha çiğnetmeyeceğiz.

“ŞEKERİ EZENLERİN GELENEĞİ AYAKTADIR”
Üniversiteliler olarak kampüste yaşadığımız sorunlara karşı bir arada sözümüzü yükseltirken kayyum yönetimi bizlere hukuksuz soruşturmalar açarak haklı sesimizi bastırmaya çalışıyor. Haksız soruşturmaların yanında, kampüse sokulan çeteler ellerinde bıçaklarla, palalarla, sopalarla kol geziyor. İktidar ve çeteler eliyle yürütülen saldırırlar başta okuyan, eleştiren, sorgulayan öğrencilere yöneliyor, tüm üniversite öğrencilerinin can güvenliğini tehdit ediyor. Bizler okumaya, eleştirmeye, sorgulamaya devam edeceğiz. Okumaya geldiğimiz kampüslerde yaşadığımız sorunları anlatmaya ve birlikte mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. 
Türkiye siyasetine yön veren Mekteb-i Mülkiye’nin, 164. kuruluş yıl dönümünde yineliyoruz: Abdülhamitlere karşı şekeri ezenlerin geleneği ayaktadır. Devraldığımız geleneğin direniş bayrağı hep birlikte ellerimizde dalgalanmaya devam edecek. Tarihimizden aldığımız direniş ve mücadele mirasımızla iktidarın umutsuzluk rüzgarının yönünü biz değiştireceğiz.”