Google Play Store
App Store

İzmir'de, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolü kapsamında din görevlilerinin ‘manevi danışman’ olarak okullarda görevlendirilmesi karşı imza kampanyası yürüten Halkevleri üyeleri, tekbir getiren bir grup tarafından engellenmeye çalışıldı.

Kaynak: ANKA
ÇEDES'e karşı imza toplayan Halkevleri üyeleri, 'tekbir' getiren bir grup tarafından engellenmeye çalışıldı

Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolü kapsamında din görevlilerinin ‘manevi danışman’ olarak okullarda görevlendirilmesi karşı tepkiler sürüyor.

‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi için pilot illerden biri olarak seçilen İzmir'de Halkevleri üyeleri, "ÇEDES iptal edilsin" talebiyle imza kampanyası başlattı. Konak’taki Hatay Pazarı'nda stant açan Halkevleri üyelerinin projeye karşı imza toplaması, tekbir getiren bir grup tarafından engellenmeye çalışıldı.

Karşıyaka Halkevi yöneticisi Erdem Engin, “Gelen kişiler pazardandı. Kendisini tanıtırken ‘Karabağlar Menzil tarikatındanım’ diye bir cümle kullanıyor. Birkaç cümleden sonra 10-15 dakika tekbir getirme şeklinde devam etti. İnsanlar, o durumu görünce masaya gelip daha fazla imza atmaya başladılar” dedi.

"PAZARCI, 'DİNİMİZE KÜFREDİYORSUNUZ' DİYEREK TEKBİR GETİRMEYE BAŞLADI"

Engin, yaşananları şöyle anlattı:

“İzmir Halkevi olarak, ÇEDES protokolünü duyduğumuz anda, Eğitim-Sen ve diğer kurumlarla açıklama yaptık. Halkevi olarak imza kampanyalarına başlayalım dedik. Pazarlarda, kent merkezlerinde imza masası açmak ve halkı bilinçlendirmek istiyorduk. Bu çerçevede ilk masamız Karşıyaka’daydı, inanılmaz ilgi vardı, tepki vardı. Ardından Konak Alsancak’ta imza masamız oldu. Ertesi gün de Hatay Pazarı’nda kurduk. Konak Hatay’da masamızı açtık, bildirimizi dağıttık, iyi ilgi vardı. İnsanların tepkileri iyi. Bu konuda 4-5 gündür yaptığımız çalışma sonucu aldığımız veriler de bu yönde. Bir pazarcı, ‘Siz İslam’a hakaret ediyorsunuz, dinimize küfrediyorsunuz’ diyerek tekbir getirmeye başladı. Etrafında 3-4 kişi daha birikti ve tekbir getirmeye başladılar. İnsanlar, Menzil tarikatından olduğunu söyleyen ve tekbir getiren kişiye inanılmaz tepki gösterdi. Masaya sahip çıktılar. Biz, 45 dakika daha imza topladık, imza föylerimiz doldu ve insanlar bizim yanımızda
durdular.

"KENDİSİNİ TANITIRKEN 'BEN, KARABAĞLAR MENZİL TARİKATINDANIM' DEDİ"

Seçim sonrası tarikatların, cemaatlerin Meclis’e ve eğitim alanlarına girdiği dönemde daha fazla palazlanmaya başladılar. Gelen kişiler pazardandı. Provoke etmek amacıyla geldi. Ne broşürde öyle bir şey var ne de herhangi birimizin söylediği bir durum söz konusu. Kendisini tanıtırken ‘Ben, Karabağlar Menzil tarikatındanım’ diye bir cümle kullanıyor. Birkaç cümleden sonra 10-15 dakika ara ara tekbir getirme şeklinde devam etti. İnsanlar, o durumu görünce masaya gelip daha fazla imza atmaya başladılar.

"EĞİTİM ALANLARINDA BU TARZ PROJELERİN OLMASI DOĞRU DEĞİL"

Pazarda zabıta var. Zabıtanın alanına girmediği için sadece pazarcılara yerlerine gitmelerini söyledi. Sonrasında Hatay Karakolu’ndan, ardından siyasi şubeden memurlar geldi. Karakoldan gelenler, ‘İzniniz var mı’ diye sordu. Bunun en demokratik hakkımız olduğunu söyledik. Eğitim alanında bu tarz projelerin olması, imamın girmesi, vaizin girmesi ya da herhangi bir din görevlisinin girmesi doğru değil. Bu kadar öğretmen açığı var. Ataması yapılması gereken öğretmenler var. Pedagojik eğitim almamış, hiçbir uzmanlığı olmayan insanların ve başka bir dertle ve amaçla okullara girmesi doğru değil.”