Zaman yazarı ve Cemaat’in önemli isimlerinde Hüseyin Gülerce dünkü yazısında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın...

CAN UĞUR

Zaman yazarı ve Cemaat’in önemli isimlerinde Hüseyin Gülerce dünkü yazısında Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Özel Yetkili Mahkemeler(ÖYM) ’in kaldırılması ile ilgili sözlerini değerlendirdi. ÖYM’lerin kaldırılması fikrini eleştiren Gülerce “İlk defa AK Parti tabanında endişe gördüm. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılacağı yolundaki açıklamalar, "AK Parti nereye gidiyor?" sorularını artırıyor. Hele Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın; ‘Özel Yetkili Mahkemeler, hukuk devletinde olmaması gereken mahkemelerdir. Gereken yapılıyor, yapılacak’ sözleri, gözleri fal taşı gibi açtı” ifadelerini kullandı.

‘SAYIN BOZDAĞ, CHP'NİN
DEDİĞİNE GELMİŞ Mİ OLDU’
Bekir Bozdağ’ın açıklamalarını ve AKP’nin politikalarını sert biçimde eleştiren Gülerce AKP’ye yönelik yapılan eleştirilerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Yazısında eleştirilerini sürdüren Gülerce AKP’nin son dönemdeki yönelimleriyle ilgili olarak da; ‘Bu nasıl söz böyle? Bu mahkemeleri, 2004'te AB üyelik yolundaki reform adımları sırasında Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni kaldırarak "ihtisas mahkemeleri" olarak kuran AK Parti... 2005'ten beri yürürlükteler. Yani bu mahkemeler hukuk devleti ile bağdaşmıyorsa, 7 yıldan beri bu hukuksuzluğu kim yapmış oluyor? Sayın Bozdağ, CHP'nin dediğine gelmiş mi oldu? AK Parti'ye bir haller olduğunu söyleyenlerin eleştirilerini ciddiye almak zorundayız. Ben kanaatimi henüz netleştirmedim. Sayın Başbakan'ın da, Sayın Arınç'ın da samimiyetini sorgulamak yerine, kendimi sorgulamayı tercih ederim. Ama AK Parti'nin bir muhasebe yapması gerektiğine inanıyorum’ dedi.


AKP’nin son dönemdeki politikalarını da sert biçimde eleştiren ve yaşanan ‘dönüşümden’ duyduğu rahatsızlığı dile getiren Gülerce AKP’liler tarafından takınılan tavrın da sorgulamaya ve eleştiriye açık olduğunu dile getrdi.


‘VESAYET REJİMİYLE HESAPLAŞILMADI’
AKP tarafından atılan adımların demokratikleşme noktasında önemli olmasına rağmen darbe ve vesayet mantığıyla henüz hesaplaşılmadığının altını çizen Gülerce ‘10 yıldır demokratikleşme adımları atıldı ama vesayet sistemini kurumsal olarak değiştirecek değişiklikler henüz yok ortada. 12 Eylül'ün kurduğu antidemokratik yapılar yerli yerinde. Hâlâ kimilerinin layüsel olma gayretlerine, müsamaha ile bakılıyor. Darbelere gerekçe yapılan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesi bile yerli yerinde. Kimileri Balyoz davası tutuklu sanıkları muvazzaf general ve amirallerin kin, nefret, iç savaş hazırlığı, çoluk çocuğa kadar uzanacak intikam konuşmalarının bantlarından rahatsız.


Ama hiç pişmanlık duymayan, cezaevinde iyice bilenen bu adamlar demokrasi için en ciddi tehdidi oluşturmuyor mu? Neye güvenerek böyle konuşuyorlar? Onlar içeride iken dışarıda yeni bir cunta mı mayalandı?’ dedi.


İktidarın yönelimlerinden duyduğu rahatsızlığı vurgulayan Gülerce yazısını ‘Bunlardan endişelenmeyelim mi? Demokrasi yokuşundan düzlüğe henüz çıkmadık. "İktidar gevşemesin, aman bütün kazanımlar yok olmasın." diye düşünmeyelim mi? Allah korusun, "ya ters bir rüzgâr eserse" diye huzursuz olmayalım mı?’ ifadeleriyle sonlandırdı.