Cengiz’in projesine karşı açılan davalar Çanakkale’de görülürken İstanbul’da basın açıklaması yapmak isteyen 7 kişi gözaltına alındı. Bölge halkından Güven, “Bizim köyümüzün taşı toprağı altın zaten, dokunmayın” dedi.

Cengiz’e verecek suyumuz yok
Fotoğraf: BirGün

Haber Merkezi

Cengiz Holding’in Kazdağları’nda açmak istediği Halilağa Bakır Ocağı’nın kapasite artışı projesine karşı açılan davanın duruşması görüldü. Davaya destek için Cengiz Holding’in Üsküdar’daki binası önünde basın açıklaması yapmak isteyen 7 çevre aktivisti gözaltına alındı.

Beşli çete olarak bilinen Cengiz Holding’in Kazdağları’ndaki maden projeleri son bulmuyor. Son olarak Bayramiç ve Çan köylerinde açmak istediği ‘Halilağa Bakır Ocağı’nın kapasite artışı, cevher zenginleştirme ve atık depolamam tesisine karşı açılan üç ayrı davanın duruşması dün Çanakkale 1. İdare Mahkemesi’nde görüldü.

VAZGEÇMEYECEĞİZ

Duruşma öncesi yapılan basın açıklaması Kazdağları Ekoloji Platformu adına davacılardan Ayşe Bor okudu. Kazdağları’nın yüzde 79’unun madenlere ruhsatlı olduğunu hatırlatan Bor, “Yörede yaşayan bizler bereketli yaşam alanlarımızı, her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği tarım topraklarımızı, kurdu kuşu sincabıyla Kazdağları’nda yaşayan canlıların yaşam hakkını korumak için enerji ve maden şirketlerine karşı mücadele veriyoruz. Bu şirketlerden biri olan Cengiz Holding, Kazdağları ekosistemi içinde devasa bir alanda yıkıma sebep olacak, 200 metre derinliğinde ölüm çukurları açacak, 3 köyü haritadan silecek ve kimyasal zehirlerle yakınındaki diğer köyleri de yaşanmaz hale getirecek” dedi.

Cengiz’e bölge halkından 81 kişinin, çevre derneklerinin ve meslek örgütlerinin 3 ayrı dava açtıklarını belirten Bor, “Şirketin ÇED Raporunda, bölgede yer alan sayısı metalik madencilik projelerinin sebep olacağı kümülatif etkilere değinilmemiştir. Ayrıca mahkemenin yürütme kararına rağmen şirketin söz konusu göletleri en kısa zamanda inşaa etme konusunda ısrarcı davrandığı görülmektedir. Cengiz Holding’in karı uğruna yok etmeye çalıştığı yaşam alanlarımızdan, köylerimizden vazgeçmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Hacıbekirler köyünde yaşayan Gülferit Güven ise yöre halkının madenciye verecek suyu olmadığını vurguladı. Güven, “Biz maden istemiyoruz” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim köyümüzün taşı, toprağı zaten altın. Altın istemiyoruz. Bizim yaşam alanımızı yok etmesinler. Biz hayvancılık yapıyoruz. Tertemiz sütlerini döküyoruz. Madencilik istemiyoruz. Bu topraklar kolay kazanılmadı. Yüz yıldır yaşadığımız toprakları gelip birisi yok etmek istiyor. Yok böyle bir dünya. Bir karış toprak için ne kadar canlar döküldü. Topraklarımızı atalarımız nasıl bize bıraktıysa, biz de torunlarımıza bırakmak istiyoruz. Bizim topraklarımızı ellemesinler. Havamıza, suyumuza dokunmasınlar” dedi.

7 KİŞİ GÖZALTINDA

Açıklamaların ardından duruşma salonuna geçildi. Mahkeme heyeti, tarafları dinledikten sonra kararın daha sonra açıklanacağını belirterek duruşmayı sonlandırdı.