İzmir’in kuş cenneti Gediz Deltası’nın yanı başındaki doğal sit alanı olan bölgede Karşıyaka Belediyesi iştiraki Kordelion İşletmeleri A.Ş. tarafından jeotermal kaynak arama için ÇED başvuru yapılması büyük tepkilere neden oldu.

Cenneti yok etmeyin

AYCAN KARADAĞ

İzmir’in kuş cenneti Gediz Deltası’nın yanı başındaki 3 bin metrekarelik alanda CHP’li Karşıyaka Belediyesi iştiraki Kordelion İşletmeleri A.Ş. tarafından 2 adet ‘Bölgesel Isıtma ve Termal Sağlık Amaçlı Jeotermal Kaynak Arama’ projesi için 14 Şubat 2021’de ÇED başvurusu yapıldı. Jeotermal kaynak aranacak bölgenin tamamı Hazine arazinde yer alırken, kuş cenneti Gediz Deltası bölgesine 260 metre mesafede bulunuyor. Proje alanı aynı zamanda “sulak alan tampon bölge sınırı”, “turizm tesis alanı” ve “doğal sit alanı” statüsünde ve konutlara mesafesi ise sadece bin 150 metre olması dikkat çekiyor. Proje alanının 80 metre güneyinden ise doğalgaz boru hattı geçiyor.

DOĞAL ALANA ZARAR VERİR

Kuş cennetini yaşatmak için 36 yıldır mücadele yürüten Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı, “Proje alanı; sulak alan, turizm tesis alanı ve doğal sit alanında yer alıyor. Bunları bile bile şirketin başvurması büyük yanlış. Doğal sit alanı dediğimiz yere hiçbir şeyin yapılmaması gerekir. Tampon bölge ise; ilerden gelen tehlikeleri önlemek için kurulan bir bölge. Buraya böyle bir proje yapılmak istenmesi akıl alacak gibi değil. Bu alan mutlak korunmalı. Bu alana bırakın jeotermal santral açmayı, bir otun koparılması ya da bir taşın bile yerinden oynatılması 2 milyon yılda oluşmuş doğal alana zarar verir” dedi.

BASKI ALTINDA OLAN BİR BÖLGE

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, Gediz Deltası’nın, UNESCO Dünya Doğa Mirası Listesi’ne alınması için resmi adaylık başvurusunda bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sıkı, “Aynı partinin Karşıyaka Belediyesi’ne bağlı şirketi de burada jeotermal kaynak aramaya çalışıyor. Ortada böyle bir tezatlık var. Bu durumda başvurunun bile iptal edilmesi lazım. Şu an başvurusu onandı ve askıya çıkarıldı. Benim endişem ise bu projenin arkasından ne gelecek? Korkarım daha başka bir şey çıkmasın. Bugüne kadar değişik çevreler karşımıza çıktı. Bölgeye liman ya da plaj yapmak isteyenler oldu. İzmir Körfez Geçiş Projesi’nin bir ayağı için de bu bölge düşünüldü. Ama mahkeme kararı ile iptal edildi. Şimdi de jeotermal kaynak aranma isteniyor. Buna tüm İzmir’in karşı çıkması gerekiyor” diye konuştu.

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay da, jeotermallerin ülkemizde ranta öncelik veren yanlış uygulamalarla yapıldığını ifade ederek, “Gediz Deltası, sulak alanı tampon bölgesi içerisinde, mevcut kullanım koşulları itibarıyla sanayi, yerleşim ve diğer faaliyetlerin yarattığı olumsuz etkiler nedeni ile baskı altında olan bir bölgede yer almaktadır. Delta ve kuş cenneti değerlendirildiğinde; bölgede planlanan her türlü faaliyetin, bölgenin doğal ve ekolojik hassasiyeti nedeni ile çok daha kapsamlı, detaylı değerlendirilmesi, denetim ve izleme süreçlerinin de etkin biçimde gerçekleştirilmesi yaşamsal önem taşımaktadır. Bölgede sondajlar kapsamında ortaya çıkması muhtemel rezervin ısınma amaçlı kullanımı kamusal açıdan doğru ve desteklenmesi gereken bir süreçtir. Bununla birlikte; dünyada örneği bulunmayan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday gösterilen Gediz Deltası tampon bölgesinde gerçekleştirilmek istenen bu sürecin, arama/sondajdan başlayarak işletime kadar tüm aşamalarında olası çevresel risklerinin de doğru değerlendirilmesi ve yönetimi vazgeçilmez bir ön koşuldur” dedi.

ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERLE KORUNUYOR

Çalışma alanının kuş uçuşu yaklaşık 260 metre mesafede yer aldığı gediz deltası'nın 8 bin hektarlık bölümü 1982 yılında orman bakanlığı milli parklar ve av-yaban hayatı genel müdürlüğü’nce ‘su kuşları koruma ve üretme sahası’ ilan edildi. Bu statü 1984 yılında ‘yaban hayatı koruma sahası’ olarak değiştirildi. Bu alan izmir kuş cenneti olarak adlandırılırken bölge, ramsar sözleşmesi uyarınca koruma altında bulunuyor. Akdeniz havzasının en önemli sulak alanlarından gediz deltası, 300’e yakın kuş türü ve geniş bitki türlerinin yanında yılkı atlarına da ev sahipliği yapıyor. Gediz deltası ülkemizdeki 305 doğa alanı ve 14 ramsar alanından biri.

İZMİR’E GERİ DÖNÜLEMEZ ZARARLAR VERECEK

Sol Parti İzmir İl Başkanı Semih Taşcan ise Ege Bölgesi’nin pek çok yerinde yapılan jeotermal çalışmalarının sebep olduğu ekolojik yıkımı, tarıma, insan ve hayvan sağlığına verdiği büyük zararı gördüklerini belirterek, “bugüne kadar yapılan jeotermal projelerinde olduğu gibi bu kuyular açılıp faaliyete geçtiğinde su buharıyla birlikte zararlı gazlar da havaya salınarak sera gazı oluşumunu artıracak, ortaya çıkan koku insan ve hayvan yaşamını kötü etkileyecek, havaya salınan gazlar asit yağmuru olarak üzerimize yağacaktır. Bu sonuçları bildiğiniz halde rant için bu projeyi yapıyorsanız izmir’e, doğaya ve insanlığa karşı suç işliyorsunuz. Biz sessiz kalarak bu suça ortak olmayacağız” dedi.

Seçimlerden önce 'sadece bize oy verenlerin değil, flamingoların da toprağın da denizin de belediye başkanı olacağım' diyen tunç soyer‘e şimdi sormak istediklerini kaydeden taşcan, “izmir’de doğa katliamına dur diyecek misiniz? Anayasa’nın 56. Maddesine göre, ‘herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.’ Bu proje yetkililerin anayasal görevlerini yerine getirmediği hatta kötüye kullandığını göstermektedir” ifadelerini kullandı. Sol parti olarak bizim görevlerinin ekolojik yıkımın engellenmesi ve sağlıklı bir yaşam için mücadele etmek olduğunu ifade eden taşcan, izmir’e geri dönülemez zararlar verecek bu jeotermal projelerinden vazgeçilmesi çağrısında bulundu.