Şule Çet’in ailesi ve avukatlarının Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne hazırlattığı bilirkişi raporu, Adli Tıp tarafından olay sonrası hazırlanan raporun üstünkörü hazırlandığını gösterdi. Bilirkişinin tespitleri tutuklu yargılanan Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın mahkemede verdiği ifadeleri de yalanladı. Mahkeme heyetinin yeniden inceleme isteminde bulunduğu birçok konuya ilişkin tespitlerin yeraldığı bilirkişi raporunda, Çet’in tırnaklarındaki Berk Akand’a ait DNA […]

Çet Davası’nın  bilirkişi  raporu: Sperm incelemesi bile yapılmamış

Şule Çet’in ailesi ve avukatlarının Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne hazırlattığı bilirkişi raporu, Adli Tıp tarafından olay sonrası hazırlanan raporun üstünkörü hazırlandığını gösterdi. Bilirkişinin tespitleri tutuklu yargılanan Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın mahkemede verdiği ifadeleri de yalanladı.

Mahkeme heyetinin yeniden inceleme isteminde bulunduğu birçok konuya ilişkin tespitlerin yeraldığı bilirkişi raporunda, Çet’in tırnaklarındaki Berk Akand’a ait DNA örneğinin, iddia edildiği gibi tokalaşma ile geçmeyeceği belirtildi. Sanıkların cinsel ilişki olmadığını kanıtlamak için “sperm bulunamadı” savunmasına karşın da raporda Çet’in iç çamaşırında sperm, kan, tükürük gibi incelemeler yapılmadığına da dikkat çekildi. Olay yerindeki masa, lavabo ve zemindeki halılarda birçok taze ve kurumuş lekenin incelemeye tabi tutulmadığı da kaydedildi.

Mahkemeye Şule Çet’in avukatları tarafından sunulan bilirkişi raporunda önemli tespitler yer aldı. Adli Tıp Uzmanları Prof. Dr. Halis Dokgöz ve Prof. Dr. Hakan Kar imzasını taşıyan raporda Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın alkol zehirlenmesine maruz kalmak üzere olduğuna vurgu yapılarak, bu alkol düzeylerinde kişilerin muhakeme, koordinasyon kaybı, dürtü kontrol mekanizmalarında kayıp içerisinde olabileceği kaydedildi.

Çet’in boynunda tespit edilen “ekimozlu hyoid kemik kırıklarının” boyna baskı uygulanmasında yüksekten düşme olaylarından daha sık rastlandığına dikkat çekildi.

Genç kadının tırnak altı örneklerinde rastlanan DNA için de “tırnak altı korunaklı bir bölge olduğundan sadece tokalaşma gibi el ile kısa süreli temas sonucunda, tokalaşan kişilerden tırnak altı bölgesine doku geçmesinin beklenen bir durum olmadığı” tespiti yapıldı.

‘CİNSEL TEMAS’ TESPİTİ

Mahkemede sanıkların ve sanık avukatlarının Şule Çet’in cinsel saldırıya uğradığı iddialarına karşı dile getirdiği üzerinde sperm olmadığı savunularını da yalanlayan bilirkişi raporundaki şu tespitler dikkati çekti:

♦ Anal ve vajinada sperm tespit edilmemesi, boşalma olmaması, kondom kullanılması, erkeğin ilişkiden sonra anal ve vajinada temizleme yapılmış olması gibi olası nedenlere bağlı olabilir.

♦ Anal bölgede numunede tükürük tespit edilmesi, kişilerin ağız bölgelerinin anal bölgeye temasını veya kayganlaştırıcı olarak anal bölgeye veya penise tükürük sürüldüğünü gösterir.

♦ Laboratuvar ve muayene bulguları birlikte incelendiğinde cinsel birliktelik ortaya çıktı.

♦ Çet’in üzerinden çıkartılan siyah renkli alt iç çamaşırı ve içerisindeki ped ya da peçetenin adli otopsi tutanağında mevcut olmadığı ve iç çamaşırı ve içerisindeki ped ya da peçete üzerinde sperm, kan, tükürük vb. incelemeler yapılmamıştır.

BİLİRKİŞİ SANIKLARI YALANLADI

Şule Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, bilirkişi raporunda ilk celsede tartışılan ve Adli Tıp raporunda bulunmayan iddiaların açıklığa kavuşturulduğunu belirterek, “Raporda Şule’nin üzerinde ve olay yerinde yeterli ve titiz bir inceleme yapılmadığı, DNA’nın iddia edildiği gibi tokalaşma ile Şule’nin tırnak içine girmediği gibi bir çok önemli tespit yer aldı. Sunduğumuz bu raporda, Şule Cet’in otopsi ve laboratuvar bulguları bilimsel literatür eşliğinde yorumlanmış ve cinsel temasın olduğu net olarak ortaya konuldu. Buna karşın mahkeme başkanı Adli Tıp Kurumu’ndan taleplerde bulundu. Oysa bizim sunduğumuz raporda bütün soruların yanıtı vardı” diye konuştu. Yıldırım, duruşmada sanıkların çelişkili ifadelerine vurgu yaparak, “Sanıkların söylediği yalanlar raporla da bir kez daha gözler önüne serildi” dedi.

***

İncelemedeki eksikler

Bilirkişi raporunda, Adli Tıp uzmanlarının yapmadığı incelemelere ilişkin de şu bilgilere yer verildi:

♦ Olay yerinde sperm, kan vb. biyolojik leke tespiti için değişik dalga boylarında ışık kaynağı ile ışıklı inceleme yapılmamış.

♦ Çöplerin içerisinde yer alan atıklar üzerinde biyolojik ve kimyasal inceleme yapılmamış.

♦ Olay yerinde masalar, sehpalar, lavabolar ve zemindeki halılar üzerinde birçok taze ve kurumuş leke mevcut olup, bunlar üzerinde biyolojik ve kimyasal inceleme yapılmamış.