Çevre ve kent talanına artık TAMAM!

cevre-ve-kent-talanina-artik-tamam-475291-1.

AV. BÜLENT KAÇAR - TRAKYA ÇEVRE PLATFORMU HUKUK ÜYESİ

AKP doğayı ve emeği sömürmekle kalmadı, aynı zamanda uyguladığı taktiklerle toplumda şaşkınlık yaratıp, birçok kesimi bu talanlara seyirci kılmayı başardı. Kapitalist talanın önünü açmak, küresel sermayenin önündeki engelleri ortadan kaldırmak için tüm bakanlıkları, devlet kurumlarını etkin bir şekilde çalıştırdı. Çıkardıkları kanun, tüzük, yönetmelik, genelge, yeni plan, plan değişikliği ve çeşitli ruhsat, izin ve ÇED kararları bunun somut kanıtlarıdır.

Önceki iktidarlar döneminde de hukuk, insan hakları, doğa, ülkemizdeki parlamenter sistem ve cumhuriyetin kurumları yaralar aldılar. Ancak AKP bunu sistemli ve programlı uygulayarak sürekli bir politika haline getirdi. Yıkıcı etkileri olan çok sayıda projeyi AKP ülkemize yaşattı. Seçilirse daha büyük yıkım ve kırımla karşılaşacağımız kesin.

AKP rejim değişikliği çalışmalarını sistemli ve programlı olarak yıllardır sürdürüyor. Bu güne kadar attıkları hiçbir siyasi adım, aldıkları kararlar, yayınladıkları kanunlar tesadüfi değil. Medyanın tekelleşmesi, özelleştirmeler, sosyal yardımların çoğaltılması, sağlık sistemindeki dönüştürme, eğitim alanındaki dönüştürme hepsi bir bütünün parçaları.

Muhalefet açısından da çok umutlu olmadığımız bir gerçek. Yerel yönetimlerin çevre ve kent alanındaki olumsuz uygulamaları, kentli haklarının, su hakkının hakkını vermeyen, dinsel faaliyetlerde AKP ile yarışan muhalefet ciddi bir açmaz içinde.

Ekolojik yıkıma karşı mücadele

Seçimlerin muhalefet tarafından kazanılması halinde çevre ve kente karşı, tarih ve kültüre karşı hazırlanmış projelerin devam edip etmeyeceği, halen ekolojik yıkıma devam eden yatırımlara, tesislere karşı ne yapılacağı belli değil. İçi doldurulmayan kamu yararı, hukukun üstünlüğü, su hakkı gibi kavramların gerçekleşmesine inanmak zor.

Bugün artık neredeyse her ilçede ve her köyde yaşam savunucuları birçok yıkım projesi ile mücadele etmeye çalışıyor. Doğanın ve emeğin sömürülmesine, yaşamın yok edilmesine bir yanıt olabilir 24 Haziran seçimleri. Ama gerçek kurtuluşun ne olduğunu bilerek, iktidarı ve muhalefeti esaslı sorgulayarak gitmeliyiz sandıklara.

Yıllardır Ergene Havzasını kirletenlere karşı etkin tedbirler almayan, kirletenleri ve göz yumanları yargılatmayan siyasi iktidardan hesap sormak için sandığa gitmek ve bir tavır göstermek önemlidir. Gericiliğin daha da gelişmemesi için, kentli haklarının, doğa haklarının daha da zarar görmemesi için AKP aleyhine oy kullanmak büyük bir öneme sahiptir.

İktidar Trakya’dan destek alamayacak

Trakya’yı termik santrallerle, RES’lerle, nükleer santral ile enerji koridoru haline getirmeye çalışan, tarım alanlarımızı sanayiye açan, dağlarımızı, ormanlarımızı maden ve taş ocaklarıyla delik deşik eden siyasi iktidar Trakya’dan destek bulamayacaktır. Bölgemizde yaygınlaşan kanser hastalıklarına Trakya halkını mahkum edenlere, içme sularımızı ağır metallere, arsenik ve nitrata boğanlara bir de oy mu vereceğiz? Muhalefetin etkisiz muhalefetini de unutmadan seçimlerden sonra da halkın kendi demokratik örgütlenmelerinin gelişmesine ve halkın yaşam savunusuna katkı vermeye devam etmeliyiz.

Gezegenin talanına artık tamam

Kamu yararı ve hukukun üstünlüğü için seçimlerden sonra da hepimizin yaşam alanlarında etkili çalışmalar yürütmesi, dayanışmayı arttırması ve mücadelelere destek olması gerekiyor. Sorunlarımızı siyasilere havale ederek ve genel ve yerel siyasetçilerden çözümler bekleyerek ekolojik bir demokrasiye ulaşmamız mümkün değildir. Yerelimizde, bölgemizde ekolojik yıkım yaratan veya yaratacak olan her faaliyete, her yatırıma, her politikaya karşı hangi bakanlık veya hangi belediye yaparsa yapsın mücadele etmeye devam etmeliyiz.

Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşam hakkı için artık TAMAM.