Kandıra Cezaevinde işkence görüp cinsel saldırıya uğradığını söyleyen Garibe Gezer’in intihar ettiği açıklandı. HDP’li Meral Danış Beştaş ve Gezer’in avukatları, bu ölümün şüpheli olduğunu belirtti.

Cezaevinde işkence ve cinsel saldırıya maruz kaldığını söyleyen Gezer’in ‘intihar ettiği’ açıklandı: ‘İntihar değil, şüpheli ölüm’

Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan, işkence gördüğü ve infaz koruma memurlarının cinsel saldırısına maruz kaldığı belirterek suç duyurusunda bulunan Garibe Gezer'in intihar ettiği belirtildi.

Avukat Eren Keskin, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Biraz önce Kandıra cezaevinde müvekkilimiz Garibe Gezer’in intihar ettiği bilgisini aldık. Kendisi işkence mağduruydu. Hücre cezası vardı. Cezaevi müdürü ablasını aradı maalesef Garibe’mizi kaybettik. Av Jiyan Tosun ve Av Jiyan Kaya yanına gidiyorlar” ifadelerini kullandı.

Keskin, Garibe Gezer'in hücre cezası çektiğini belirterek, "Hücre de ki bir insan kendini nasıl asabilir" diye sorguladı, "Yazıklar olsun size!!!" diyerek tepki gösterdi.

Gezer'in avukatlarından Jiyan Tosun, cezaevi yetkilisiyle görüşmek için saatlerce beklediklerini ancak avukatların cezaevine girişlerine izin verilmediğini söyledi.

Ayrıca avukatlar gelmeden Gezer'in otopsisinin bitirildiğini anlatan Tosun, savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

GEZER'İN ABLASI: KESİN ONLAR BİR ŞEY YAPTI

Garibe Gezer'in ölümü üzerine Mezopotamya Ajansı'nın ulaştığı ablası Asya Gezer, kardeşi ile en son 16 Kasım’da konuştuğunu aktardı. Durumunun iyi ve moralinin yerinde olduğunu söyleyen abla Gezer, “Üzerindeki baskıların azaldığını, bu nedenle moralinin iyi olduğunu söylemişti. Ancak önceki süreçlerden toplamda 20 hücre cezasının olduğunu söylemişti. Bu nedenle hücreye gireceğini söylemişti. Ocak ayında onu görmeye gideceğimi söylemiştim. Çok sevinmişti. Dört gözle beni bekleyeceğini söylemişti. Hatta ona üç tane kargo gönderdim. Bizim çocukların fotoğraflarını istemişti. Giyecek kıyafet göndermiştim” dedi.

Bugün cezaevinden 2’nci müdür olarak tanıtan bir kişinin kendisini aradığı bilgisini paylaşan Gezer, “Bu kişi kardeşimin intihar ettiğini söyledi. Ben de buna inanmadığımı söyleyip tepki gösterdim. Haklarında şikâyetçi olacağımı söylediğimde ‘buraya geldiğinizde ayrıntılı konuşuruz’ dedi. Ayrıca cenazenin adli tıp kurumuna kaldırıldığını söyledi. Ben de şu an Mardin’den Kandıra’ya gidiyorum. Kardeşimin intihar ettiğine inanmıyorum. Kesinlikle onlar bir şey yaptı” diye konuştu.

HDP’DEN TEPKİ

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, TBMM Genel Kurulu'nda söz alarak yaşananlara tepki gösterdi:

“Doğrusu, çok korkunç bir haber aldık, daha doğrusu okuduk. 25 Ekim'de HDP Kadın Grubu olarak tek tek soru önergesi vermiştik bir kadın mahpus hakkında, Garibe Gezer, Nusaybinli, 28 yaşında bir Kürt kadını. Kayseri Cezaevi'nden Kandıra Cezaevi'ne sevk edilmişti ve Kandıra Cezaevi'ne sevk edilirken çok ciddi işkence, taciz ve tecavüze maruz kalmıştı. Garibe Gezer bunu ailesine, avukatlarına aktarmak istemiş ama bunun sonrasında yirmi iki gün hücreye konulmuştu. Hücreden çıktıktan sonra bu sefer mektup yazmak istemiş, bunun üzerine itaat etmediği sebebiyle süngerli odaya alınmıştı ve en son çareyi telefonla ailesine aktarmakta buldu Garibe Gezer ve aktardıktan sonra bize de haber ulaştı. Biz 22 önerge verdik, avukatları da takip etti ve bugün Garibe Gezer'in tek kişilik hücresinde intihar ettiği ve yaşamını yitirdiği bilgisi geldi.”

'BU BİR İNTİHAR DEĞİL, BU BİR ŞÜPHELİ ÖLÜM'

“Bu bir intihar değil, bu bir şüpheli ölümdür” diyen Beştaş, “Bir kere o işkence, taciz ve tecavüzü soruşturmayan savcılık başta olmak üzere, cezaevi yönetimi, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, Bakanlığa kadar bu olayın üstünü örtmeye çalıştılar. Genç bir kadının cezaevinde tecavüze uğramasına, şiddet görmesine, darp edilmesine, savcılığa, infaz hâkimliğine müracaat etmesine rağmen hiçbir işlem yapmadılar ve onun ölümünün altında imzaları var” diye konuştu.

Adalet Bakanlığı'na tepki gösteren Beştaş, “Hakikaten çok üzgünüz. Sadece Bakanlık bile bizim önergelerimizi açıp okusaydı ve yanıt verme ihtiyacı duysaydı ya da cezaevi yönetimini uyarsaydı, bugün Garibe Gezer ölmemiş olacaktı” dedi.

'BİR AN ÖNCE CEZAEVİ YÖNETİMİ GÖREVDEN ALINMALI, SORUŞTURMA BAŞLATILMALI'

Gezer'in tek kişilik hücrede tutulduğuna dikkat çeken Meral Danış Beştaş, bir an önce soruşturma açılmasını ve cezaevi yönetiminin görevden alınmasını talep etti:

“Bir de tek başına hücrede olan bir insan nasıl intihar eder? Ve daha önce intihara teşebbüs etmiş, çarşafıyla intihara teşebbüs etmiş, meyilli olduğu biliniyor. Velev ki intihar etmiş olsun, kabul edelim, o aletler edevatlar nasıl odada bulunuyor? Cezaevi yönetimi ne iş yapıyor orada? O insanların can güvenliği devlete ait değil mi? Onları koruma sorumluluğu yok mu? Biz her gün cezaevlerine dair burada bir olay anlatıyoruz, bu olay cinayettir aslında ve biz bir an önce Kandıra Cezaevi yönetiminin görevden alınmasını, sorumluların gözaltına alınmasını, soruşturmanın acilen başlatılmasını ilk elden talep ediyoruz ve Garibe Gezer'in ailesine başsağlığı ve üzüntülerimizi iletmek istiyoruz.”

NE OLMUŞTU?

Garibe Gezer, 15 Mart'ta Kayseri Cezaevi’nden Kocaeli'ndeki Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Gezer burada 22 gün tek başına hücrede tutulduktan sonra 3 kişilik hücrelere geçmeyi talep etti, ancak talebi kabul edilmedi.

Gezer’in avukatları Eren Keskin, Jiyan Tosun ve Jiyan Kaya’nın Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda, 21 Mayıs günü hücreye götürülmesine itiraz eden Gezer'in gardiyanların şiddetine maruz kaldığını, yerde sürüklenerek süngerli odaya götürüldüğünü belirtti.

Suç duyurusunda Gezer’in süngerli odada işkenceye maruz kaldığı, infaz koruma memurlarının Gezer’e burada cinsel saldırıda bulunduğu ifade edildi:

“Müvekkil süngerli odanın süngerlerini sökmeye çalışır. Kameradan bunu gören gardiyanlar müvekkili tekrar darp eder. Müvekkil baygınlık geçirerek elleri arkadan bağlı 3-4 saat odada bekletildi. Maruz kaldığı cinsel şiddetle baş edemeyen müvekkil kendini çarşafla asarak intihar etmeye çalıştı. Çarşafın kopmasıyla birlikte müvekkil yere düşer ve kanaması başlar. Bir müddet sonra müvekkil revire götürüldü. Revirde görevli olan doktorun ayrımcı tavırları ve uzun süre kendisini tedavi etmemesi nedeniyle müvekkil tedaviyi reddetti.”

Suç duyurusunun ardından HDP'li 22 kadın milletvekili Adalet Bakanlığı'na soru önergesi vererek, iddiaların araştırılmasını istemişti.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı, Gazete Duvar, Evrensel