Cezaevlerinde tutuklulara karşı saldırılar sürüyor
14 Temmuz'da Diyarbakır'da 13 askerin yaşamını yitirmesinin ardından, 15 Temmuz'da Tekirdağ Cezaevi'nde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlülere gardiyanlar tarafından saldırı gerçekleştirildiği iddia edildi.
5 yıldır Tekirdağ Cezaevi'nde bulunan hükümlü ve aynı zamanda aldığı disiplin cezaları nedeniyle 9 aydır hücrede bulunan Sinan Köse'nin (28) annesi Naciye Köse (50), 4 Ağustos'ta ailesinden 3 kişi ile birlikte oğlunun görüşüne gittiğini görüş sırasında oğlunun kolunda morluklar gördüğünü söyledi. Anne Köse, oğlunun morlukları gizlemeye çalıştığını, morlukları ısrarla sorması üzerine oğlunun Diyarbakır'da 13 askerin yaşamını yitirmesinin ardından hücresinde arama yapıldığını söylediğini belirtti.
Oğlunun gardiyanların arama sırasında hakaretler ve küfürler ettiğini aktardığını vurgulayan anne Köse, gardiyanların arama sırasında dolapta Yılmaz Güney'in fotoğrafını bulduklarını "Bu burada ne arıyor" diye sorduğunu dile getirdi. Oğlunun "Ben 5 yıldır buradayım, 5 yıldır Yılmaz Güney'in fotoğrafı burada" diye cevap verdiğini söyleyen anne Köse, ardından oğluna saldırıldığını vurguladı. Anne Köse, oğlunun saldırı sırasında "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" diye slogan attığını, gardiyanların ise "İnsanlık onurunu biz size göstereceğiz. Senin dilini keseceğiz" diye tehdit ettiğini vurguladı.
AİLEYE GÖRÜŞ YASAĞI
Görüşün ardından dışarı çıktığı sırada bir gardiyanın "Burada bekleyin oğlunuzun kemerini vereceğiz" diyerek kendisini koridorda beklettiğini vurgulayan anne Köse, beklediği sırada başka bir gardiyanın sert bir dille "Orada ne bekliyorsun? Çıkar mısın dışarı" sözlerini sarf ettiğini dile getirdi. Bunun üzerine, "İnsan biraz mütevazi olur. Eğer benim çocuğumun suçu varsa cezasını çekecek. 5 yıldır bizim üstümüze keyfi uygulamalar uyguluyorsunuz. Bir geliyorum yüzük bahane ediyorsunuz. Bir geliyorum toka bahane ediyorsunuz. Bu keyfi uygulamalara artık yeter" demesi üzerine gardiyanın tekrar sert bir dille "Dışarı çıkar mısın?" diyerek üstüne yürüdüğünü söyleyen anne Köse, daha sonra dışarı çıktıklarını söyledi. Bunun üzerine bir gardiyanın, "Sen görürsün ben sana bir yıl görüş yasağı yazayım da gör. Seninle görüşeceğiz" diyerek tehdit ettiğini savunan anne Köse, bir hafta sonra görüşe girip çıktıktan sonra kendi kardeşine, yengesine, kendisine, eşine bir yıl görüş yasağı verildiğini öğrendiğini dile getirdi. Oğluna 3 ay hücre cezası verildiğini ve şuan gazetelerin dahi kendisine verilmediğini, televizyonun da alındığını, telefonun, açık görüşün, yasak olduğuna dikkat çeken Köse, İHD İstanbul Şubesi'ne başvurduğunu, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını vurguladı.
‘SALDIRILAR NAMUSSUZLUK’
Oğlunun hayatından kaygı duyan anne Köse, tutuklulara yapılan saldırının "alçakça" olduğunu belirterek, saldırıların kendilerini bıktıramayacağını dile getirdi. Anne Köse, "Bizim çocuklarımız kendi haklarını istiyor. Namusuyla, şerefiyle yaşamak istiyor. Cezaevinde yapılan saldırılar namussuzluktur" dedi. Devletin kardeşi kardeşe öldürttüğünü söyleyen Köse, Kürtlere yönelik saldırılara dikkat çekerek saldırı ve baskıların kendilerini bitiremeyeceğini dile getirdi. Köse cezaevinde yakınları bulunan tüm ailelere seslenerek, herkesi cezaevindeki tutuklu ve hükümlülere sahip çıkmaya çağırdı.
5 yıldır Tekirdağ Cezaevi'nde bulunan hükümlü ve aynı zamanda aldığı disiplin cezaları nedeniyle 9 aydır hücrede bulunan Sinan Köse'nin (28) annesi Naciye Köse (50), 4 Ağustos'ta ailesinden 3 kişi ile birlikte oğlunun görüşüne gittiğini görüş sırasında oğlunun kolunda morluklar gördüğünü söyledi. Anne Köse, oğlunun morlukları gizlemeye çalıştığını, morlukları ısrarla sorması üzerine oğlunun Diyarbakır'da 13 askerin yaşamını yitirmesinin ardından hücresinde arama yapıldığını söylediğini belirtti.
Oğlunun gardiyanların arama sırasında hakaretler ve küfürler ettiğini aktardığını vurgulayan anne Köse, gardiyanların arama sırasında dolapta Yılmaz Güney'in fotoğrafını bulduklarını "Bu burada ne arıyor" diye sorduğunu dile getirdi. Oğlunun "Ben 5 yıldır buradayım, 5 yıldır Yılmaz Güney'in fotoğrafı burada" diye cevap verdiğini söyleyen anne Köse, ardından oğluna saldırıldığını vurguladı. Anne Köse, oğlunun saldırı sırasında "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" diye slogan attığını, gardiyanların ise "İnsanlık onurunu biz size göstereceğiz. Senin dilini keseceğiz" diye tehdit ettiğini vurguladı.
AİLEYE GÖRÜŞ YASAĞI
Görüşün ardından dışarı çıktığı sırada bir gardiyanın "Burada bekleyin oğlunuzun kemerini vereceğiz" diyerek kendisini koridorda beklettiğini vurgulayan anne Köse, beklediği sırada başka bir gardiyanın sert bir dille "Orada ne bekliyorsun? Çıkar mısın dışarı" sözlerini sarf ettiğini dile getirdi. Bunun üzerine, "İnsan biraz mütevazi olur. Eğer benim çocuğumun suçu varsa cezasını çekecek. 5 yıldır bizim üstümüze keyfi uygulamalar uyguluyorsunuz. Bir geliyorum yüzük bahane ediyorsunuz. Bir geliyorum toka bahane ediyorsunuz. Bu keyfi uygulamalara artık yeter" demesi üzerine gardiyanın tekrar sert bir dille "Dışarı çıkar mısın?" diyerek üstüne yürüdüğünü söyleyen anne Köse, daha sonra dışarı çıktıklarını söyledi. Bunun üzerine bir gardiyanın, "Sen görürsün ben sana bir yıl görüş yasağı yazayım da gör. Seninle görüşeceğiz" diyerek tehdit ettiğini savunan anne Köse, bir hafta sonra görüşe girip çıktıktan sonra kendi kardeşine, yengesine, kendisine, eşine bir yıl görüş yasağı verildiğini öğrendiğini dile getirdi. Oğluna 3 ay hücre cezası verildiğini ve şuan gazetelerin dahi kendisine verilmediğini, televizyonun da alındığını, telefonun, açık görüşün, yasak olduğuna dikkat çeken Köse, İHD İstanbul Şubesi'ne başvurduğunu, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını vurguladı.
‘SALDIRILAR NAMUSSUZLUK’
Oğlunun hayatından kaygı duyan anne Köse, tutuklulara yapılan saldırının "alçakça" olduğunu belirterek, saldırıların kendilerini bıktıramayacağını dile getirdi. Anne Köse, "Bizim çocuklarımız kendi haklarını istiyor. Namusuyla, şerefiyle yaşamak istiyor. Cezaevinde yapılan saldırılar namussuzluktur" dedi. Devletin kardeşi kardeşe öldürttüğünü söyleyen Köse, Kürtlere yönelik saldırılara dikkat çekerek saldırı ve baskıların kendilerini bitiremeyeceğini dile getirdi. Köse cezaevinde yakınları bulunan tüm ailelere seslenerek, herkesi cezaevindeki tutuklu ve hükümlülere sahip çıkmaya çağırdı.