Cezaevlerindeki baskılar ve keyfi uygulamalar son bulmalı
Türkiye'deki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere yönelik geliştirilen baskı, hak ihlali ve keyfi uygulamalar kamuoyundaki yerini koruyor.
Türkiye'deki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülere yönelik geliştirilen baskı, hak ihlali ve keyfi uygulamalar kamuoyundaki yerini koruyor. KCK adı altında yapılan operasyonlarda gözaltına alınan ve Ağrı M Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan 12 siyasi tutuklu ve hükümlünün havalandırması olmayan 20 metrekarelik tecrit odasında tutulduğu, Bitlis E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan 35 tutuklu kadına da keyfi cezalar verildiği belirtildi. Ağrı M Tipi gönderilen ortak mektupta 20 metrekarelik odada 12 kişinin kaldığı belirtilerek, koşullardan dolayı kalp hastası olan bir tutuklunun hayati tehlikesinin olduğu kaydedildi. Ayrıca mektupta kendileri hakkında bilgi almak için cezaevini arayan ailelere yetkililer tarafından "Bilgi vermek yasak" cevabı verildiği ileri sürüldü. "20 metrekarelik ve havalandırması olmayan bir tecrit odasında bulunmaktayız" denilen mektupta tutuklular, Sohbet, kitap, gazete ve spor gibi olanaklardan mahrum olduklarını da ifade ediyor.
‘TARAFLI MISIN TARAFSIZ MISIN SORGUSU’
Kalp hastası olan bir arkadaşlarının havasızlıktan ötürü iki kez bayıldığı ifade edilen mektupta, arkadaşlarının ayrıca ilacını düzenli bir şekilde alamadığının altı çizildi. 2006 yılı Eylül ayında gözaltına alınan ve 15 yıl ceza alan M. Selim Gürdal isimli arkadaşlarının da Van F Tipi Cezaevi'nden bulundukları cezaevine nakledildiği belirtilen mektupta, "Gece saat 03.00 sıralarında cezaevine getirilen arkadaşımız nizamiye kapısında cezaevi müdürü ile orada bulunan rütbeli komutanlar tarafından 'taraflı mısın tarafsız mısın' diye sorulmuş. 'Ben siyasi bir hükümlüyüm' diyen arkadaşımıza siyasi koğuş olmasına rağmen, burada siyasi koğuş yok denilerek adli tutukluların bulunduğu koğuşa götürülmek istenmiş. Bunu kabul etmeyen arkadaşımız tek kişilik hücreye alınmayı istemiş. Sonra siyasi tutukluların olduğu koğuşa getirilmiş. Arkadaşımız sağlık koşullarından başka bir cezaevine naklini istemiş ancak bu sefer de sevk karşılığında 500 TL para istenmiş" denildi.
‘35 TUTUKLU KADINA GÖRÜŞ YASAĞI’
Mektupta belirtilen iddialarla ilgili aradığımız cezaevi yetkilileri herhangi bir bilgi veremeyeceklerini söyleyerek asıl yetkilinin cezaevinde olmadığı, kendilerinin açıklama yapma ve bilgi verme yetkisi olmadığını söyledi. Öte yandan Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi'nde aralarında 35 tutuklu kadına 2 ay açık görüş yasağı verildiği öğrenildi.
Tekirdağ F Tipi cezaevinden mektup:
Cezaevlerİnde tutuklu ve mahkûmlara uygulanan keyfi cezalar karşısında tutuklular kamuoyunu duyarlılığa çağırmaya devam ediyor. Tekirdağ 1 nolu F Tipinden Cengiz Atsız’ın mektubu da kamuoyuna sesleniyor: “Tekirdağ 1nolu F Tipinde bulunan PKK’li tutuklular olarak anadilde eğitimin sağlanması, siyasi ve askeri tüm operasyonların durdurulması ve Abdullah Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, %10 seçim barajının kaldırılması talebiyle 9 nisan 2011 tarihinden itibaren başlatmış olduğumuz, süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemine devam ediyoruz. Bunun dışında İmralı’da ki tutuklu arkadaşlarımızın, aile ziyaretlerinde karşılaşılan keyfi uygulamaların son bulması için başlattıkları aile ziyaretine çıkmama eylemini desteklemek amacıyla bundan sonra bizlerde artık hiçbir aile ziyaretine çıkmayacağımız tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Bu konuda tüm demokratik kamuoyunu daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.”
‘TARAFLI MISIN TARAFSIZ MISIN SORGUSU’
Kalp hastası olan bir arkadaşlarının havasızlıktan ötürü iki kez bayıldığı ifade edilen mektupta, arkadaşlarının ayrıca ilacını düzenli bir şekilde alamadığının altı çizildi. 2006 yılı Eylül ayında gözaltına alınan ve 15 yıl ceza alan M. Selim Gürdal isimli arkadaşlarının da Van F Tipi Cezaevi'nden bulundukları cezaevine nakledildiği belirtilen mektupta, "Gece saat 03.00 sıralarında cezaevine getirilen arkadaşımız nizamiye kapısında cezaevi müdürü ile orada bulunan rütbeli komutanlar tarafından 'taraflı mısın tarafsız mısın' diye sorulmuş. 'Ben siyasi bir hükümlüyüm' diyen arkadaşımıza siyasi koğuş olmasına rağmen, burada siyasi koğuş yok denilerek adli tutukluların bulunduğu koğuşa götürülmek istenmiş. Bunu kabul etmeyen arkadaşımız tek kişilik hücreye alınmayı istemiş. Sonra siyasi tutukluların olduğu koğuşa getirilmiş. Arkadaşımız sağlık koşullarından başka bir cezaevine naklini istemiş ancak bu sefer de sevk karşılığında 500 TL para istenmiş" denildi.
‘35 TUTUKLU KADINA GÖRÜŞ YASAĞI’
Mektupta belirtilen iddialarla ilgili aradığımız cezaevi yetkilileri herhangi bir bilgi veremeyeceklerini söyleyerek asıl yetkilinin cezaevinde olmadığı, kendilerinin açıklama yapma ve bilgi verme yetkisi olmadığını söyledi. Öte yandan Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi'nde aralarında 35 tutuklu kadına 2 ay açık görüş yasağı verildiği öğrenildi.
Tekirdağ F Tipi cezaevinden mektup:
Cezaevlerİnde tutuklu ve mahkûmlara uygulanan keyfi cezalar karşısında tutuklular kamuoyunu duyarlılığa çağırmaya devam ediyor. Tekirdağ 1 nolu F Tipinden Cengiz Atsız’ın mektubu da kamuoyuna sesleniyor: “Tekirdağ 1nolu F Tipinde bulunan PKK’li tutuklular olarak anadilde eğitimin sağlanması, siyasi ve askeri tüm operasyonların durdurulması ve Abdullah Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması, %10 seçim barajının kaldırılması talebiyle 9 nisan 2011 tarihinden itibaren başlatmış olduğumuz, süresiz dönüşümlü açlık grevi eylemine devam ediyoruz. Bunun dışında İmralı’da ki tutuklu arkadaşlarımızın, aile ziyaretlerinde karşılaşılan keyfi uygulamaların son bulması için başlattıkları aile ziyaretine çıkmama eylemini desteklemek amacıyla bundan sonra bizlerde artık hiçbir aile ziyaretine çıkmayacağımız tüm kamuoyuna duyuruyoruz. Bu konuda tüm demokratik kamuoyunu daha duyarlı olmaya çağırıyoruz.”