Gültekin’i katleden Avcı’nın cezasında tahrik indirimi uygulanmasına yönelik tepkiler sürüyor. Avukatlar iktidarın tavrının yargıya yansıdığını kaydetti.

Cezalar ödül
Pınar Gültekin vahşice katledildi.

Dilara ŞİMŞEK

Ülke, 27 yaşındaki Pınar Gültekin’i 21 Temmuz 2020'de vahşice katleden Cemal Metin Avcı’ya verilen ‘ödül’ gibi cezaya karşı ayakta. Pınar Gültekin davasında katile ‘haksız tahrik’ indirimi uygulanmasına ve diğer 5 sanık için ise beraat kararı verilmesine tepkiler sürüyor. Kadınlar İstanbul ve İzmir başta olmak üzere pek çok kentte meydanlara çıkarak katile 23 yıl hapis cezası verilmesini protesto etti.

Kadınlar için hayati önem taşıyan İstanbul Sözleşmesi’nin önemi her geçen gün artıyor. Gericilerin ve iktidarın hedefinde olan sözleşmeden Mart 2021’de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla çıkıldı. Sözleşmenin bir gece yarısı tek bir imzayla feshedilmesinden bu yana yaklaşık 500 kadın erkekler tarafından katledildi. İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptali istemiyle açılan davaların sonuncusu yarın Danıştay 10.Dairesi'nde görülecek. Önceki iki duruşmada sözleşmeden çekilme kararının Anayasa’ya aykırı olduğunu savunan Danıştay Savcısı, son kararı yarın verecek. Etkili ve caydırıcı cezaların verilmemesi, İstanbul Sözleşmesi’nin etkili uygulanmaması failleri güçlendirdi. ‘Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçu’ndan ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılanan Cemal Metin Avcı’nın 5. duruşmada “İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesi iyi oldu” cümleleri ise gücünü ‘erkek adalet’ten aldığının itirafı oldu.

Avukat Hülya Gülbahar, Avcı’nın bu sözleri nedeniyle hakkında verilen kararın adeta bir ödül olduğunu vurguladı. Bu kararın kaynağının söylenmediğini vurgulayan Gülbahar, İstanbul Sözleşmesi ve Türk Ceza Kanunu’nun ihlal edildiğini kaydetti. Gülbahar, şöyle konuştu:

“Mahkeme kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nin hem suça yardım ve yataklıkta bulunanların cezalandırılmasını öngören 41. maddesi; sözde namus dahil suçların kabul edilmez gerekçesini düzenleyen 42. maddesi; bu tür kadına karşı şiddet davalarında etkili, caydırıcı suçun ciddiyetine uygun cezalandırma öngören 45. maddesi ihlal edildi. Şimdi önlemediği suçların cezasında da hukuk dışı indirimler yaparak İstanbul Sözleşmesi’nin cezalandırmalarla ilgili maddelerini ayaklar altına aldı. Hani iç hukukumuz kadınları korumaya yetecekti, İstanbul Sözleşmesi’ne gerek yoktu?’ İç hukukumuz bile ayaklar altına alındı. Çünkü haksız tahrikle ilgili TCK’nin 29.maddesi o kadar açık ki, uygulayamazsınız bu olayda. Pınar Gültekin’in haksız fiili neydi? Hiç açıklamadılar bunu. Mahkeme hem tasarlayarak, düşünerek yapıldığını söyleyip hem nasıl ‘o eylemin etkisinin altındaydı’ kararı verebilir. Yatarı 7 yıl. Bütün yargı sisteminin utanması lazım.”

Hülya Gülbahar, AvukatHülya Gülbahar, Avukat

YARGI BAĞIMSIZ DEĞİL

Avukat Tuba Torun, iktidarın kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı aldığı tavrın yargıya yansıdığını kaydetti. Yargının bağımsız olmadığını söyleyen Torun, “İktidarın ‘indirim uygulayabilirsiniz, kadın haklarına yönelik önlem almamıza gerek yok’ mesajı yargıya ulaşıyor” dedi.

Toplumsal travma yaratan davalarda indirim uygulanan bir döneme girildiğini kaydeden Torun, “Cezasızlık algısı olmaması için en üst sınırdan ceza verilmesini yargı düşünmeli. Ataerkil zihniyet devam ettiği için bunu düşünemiyorlar ya da iktidardan doğru gelen kadınları daha fazla eve kapatma politikasına ayak uyduruyorlar” diye konuştu.

Tuba Torun, AvukatTuba Torun, Avukat

Gültekin davasında verilen kararın, “Kadına yönelik şiddeti önlemek istemiyoruz” mesajı yarattığını ifade eden Torun, sözlerini şöyle sürdürdü: “AKP’nin kadına yönelik şiddeti azaltacağını söylediği yargı paketinde cezaların miktarını ağırlaştırıcı uygulama öngörülüyordu. Kadına yönelik şiddet vakalarında iyi hal indirimi kaldıracağı söylenmişti. Ama bu yetmez, haksız tahrik indiriminin de kaldırılması gerekiyor. Mesela kravat değil. İstanbul Sözleşmesi’nde denildiği gibi şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz ilkesinden hareketle tahrik dahi varsa bu sebep değildir. Haksız tahrik şiddetin gerekçesi olamaz, meşrulaştırılamaz. Haksız tahrik indiriminin şiddet vakalarında kesinlikle uygulanmaması gerekir.”

Torun, bu cezalarla cinayetlerin önüne geçilemeyeceğini vurguladı: “Sürekli genelge çıkarıyorlar hiçbirini uygulamadılar. Cezaları artırmanın önemi yok, var olan yasayı en üst sınırdan uyguladığınızda failler ‘beni suç işlediğimde en ağır şekilde cezalandıracaklar’ mesajını alacaklar. Ama bu cezalarla bu mesaj verilmiyor.”

KARARA ÇİFTE İTİRAZ

Muğla’da Cemal Metin Avcı tarafından katledilen Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir de, Gültekin cinayetine ilişkin davada verilen karara hem kendilerinin hem de Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz ettiğini açıkladı.

İSTİNAFA GÖTÜRÜLECEK

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Pınar Gültekin davasını istinafa götüreceklerini açıkladı. Yanık, Twitter hesabından şu mesajı paylaştı: "Muğla’da Pınar Gültekin’i canavarca katleden sanık hakkında verilen cezaya "ağır tahrik" sebebiyle indirim uygulanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. En başından itibaren müdahil olup yakından takip etmekte olduğumuz davada, tasarlayarak ve kasten Pınar Gültekin’i genç yaşında hayattan ve sevdiklerinden koparan bu kişinin, indirim olmaksızın en ağır cezayı alması için kararı bakanlık olarak istinafa götüreceğiz."

CEZASI 23 YILA İNDİRİLDİ

‘Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçu’ndan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan Cemal Metin Avcı’nın cezası ‘haksız tahrik’ indirimiyle 23 yıla indirildi. Cinayete yardımdan yargılanan 5 kişi beraat etti. Katil Avcı, 5.duruşmada “İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesi iyi oldu” demişti.

cezalar-odul-1031583-1.

SAVAŞIN GÖLGESİNDEKİ UKRAYNA, İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’Nİ İMZALADI

Türkiye’nin keyfi kararlarla geçen sene çekildiği İstanbul Sözleşmesi, savaşın gölgesinde olan Ukrayna tarafından imzalandı. Ukrayna Parlamentosu’nun resmi sosyal medya hesabından “Tarihi karar! İstanbul Sözleşmesi onaylandı!” paylaşımı yapıldı. Gülbahar, bu kararı “Sözleşme hem barış hem savaş koşullarında geçerli olduğu için; çatışma ortamları kadına karşı şiddeti daha da artırdığı için Ukrayna İstanbul Sözleşmesi’ni onayladı. Bu bir ilk, bizimkiler de çıkıyor” sözleriyle değerlendirildi.