Cezasızlık, linci teşvik ediyor

17 yıllık iktidarı boyunca muhalif olan her kesimi “vatan hainliği” ile suçlayan AKP’nin bu tür söylemleri, saldırganlara davetiye çıkarıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirenler “hakaret” suçlaması nedeniyle tutuklanırken muhalif kesimlere yönelik linç girişimleri ve fiili saldırılar cezasız kalıyor. Geçen yıllarda gazeteci Ahmet Hakan ve HDP’li Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine yönelik saldırıların cezasız bırakılmasının ardından son günlerde siyasetçi ve muhaliflere yönelik linç girişimlerindeki artış dikkatleri çekti.

İktidara yönelik saldırılara misliyle karşılık veren yargı, muhalefet üyelerine ve muhalif gazetecilere yapılanlara göz yumuyor. Son günlerde birbiri ardında yaşanan ve cezasız kalan saldırılardan bazıları şöyle:

Asker cenazesi için Ankara’nın Çubuk ilçesine giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimi yaşandı. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan saldırganlar daha sonra sığındığı evi ateşe vermek istedi. Saldırı sonrası başlatılan soruşturmada dokuz kişi gözaltına alındı. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün ile birlikte gözaltına alınan tüm saldırganlar serbest bırakıldı.

Türkiyem TV’de sunduğu programın ardından evinin önünde saldırıya uğrayan Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ Ankara’da tedavi altına alındı. Demirağ’a saldıran zanlılardan altısı kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Gözaltına alınan altı kişi, savcılık tarafından serbest bırakıldı.

AKP’ye muhalif olduğu için saldırıya uğrayan bir diğer isim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “manevi kızı” Göknur Damat oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptal edilmesi kararının ardından Ekrem İmamoğlu’na sembolik olarak 20 TL bağış yatıran Damat, bıçaklı saldırıya uğradı.

SARAY VE SOYLU BAŞ SORUMLU

Muhaliflere yönelik linç girişimlerinin cezasız kalmasının kabul edilemeyeceğini, cezalandırma işleminin, “devletin görevi” olduğunu ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Gökçe Gökçen, ve Türkiye Gazeteciler Sendikası avukatlarından Ülkü Şahin BirGün’e konuştu.

Türkiye topraklarına linç kültürünün yerleştirilmek istendiğini fakat buna karşı mücadele ettiklerini dile getiren Gökçen, “Hedef gösterilenler muhalifler ya da azınlıklar değil, daha güzel bir Türkiye hayali kuranlardır. Türkiye’de görüşünü özgürce ifade etmek isteyen yurttaşların canını korumak devletin görevidir. Halkın gerçek ihtiyaçlarına çözüm bulamayan saray ve vatandaşların güvenliğini ısrarla sağlamayan, hatta sürekli hedef gösteren İçişleri Bakanı, bu saldırıların baş sorumlusudur” dedi.

Amaç gerçeği engellemek

Şahin ise şunları söyledi: “Elimize ulaşan bilgiye göre Savcılık şüphelileri, Demirağ’ın hayati tehlikesi olmadığı gerekçesiyle serbest bırakma kararı almıştır. Böyle bir gerekçe kabul edilemez. Ortada bir suç varsa Savcılığı görevi etkin soruşturma yapmaktır. Bu saldırı basın özgürlüğüne yapılmış bir saldırıdır, bir gözdağıdır.

Bürokrasi ve yargı eliyle gazetecilerin dosyaları cezasız bırakılarak isteniyor ki gazeteciler sussun, gerçeği yazmasın. Eğer etkin bir soruşturma yapılmaz ise korkarım gazetecilere yönelik bu linç girişimleri devam edecektir. Tüm gazetecilere ve Demirağ’a yönelik saldırılara ilişkin soruşturmaların etkin şekilde yürütülmesini talep ediyoruz.”