Düzce’nin Akçakoca ilçesinde iki kişinin öldüğü beş kişinin de kaybolduğu sel felaketi sonrası inceleme yapmak üzere bölgeye giden CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, hazırladığı raporla felaketin nedenlerini ortaya koydu. Karaca, önceki gün gerçekleştirilen MYK toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduğu Akçakoca Raporu’nda, sel felaketinin önceden alınacak önlemlerle önüne geçilmesinin mümkün […]

CHP’den ‘Düzce’ raporu: Plansız yapılaşma felakete neden oldu

Düzce’nin Akçakoca ilçesinde iki kişinin öldüğü beş kişinin de kaybolduğu sel felaketi sonrası inceleme yapmak üzere bölgeye giden CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, hazırladığı raporla felaketin nedenlerini ortaya koydu. Karaca, önceki gün gerçekleştirilen MYK toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduğu Akçakoca Raporu’nda, sel felaketinin önceden alınacak önlemlerle önüne geçilmesinin mümkün olduğunu vurguladı.

GEÇ VE YETERSİZ ÇALIŞMA

2016 yılında bölgedeki ormanlık alanın üç yılda hızla azaldığını ve beton yapıların büyük oranda arttığını belirleyen Karaca, “Afet öncesinde önleyici tedbirler almayan idare, afet sırasında, zamanında ve işlevli araçlarla müdahale etmeyerek zararın boyutlarının artmasına sebebiyet vermiştir” tespitini yaptı.

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca

KOORDİNASYON YOK

Ekiplerin felaketin ardından yapılan arama ve kurtarma çalışmaları sırasında birbirleri ile koordineli çalışmadığını da bildiren Karaca, raporunda şu tespitlere yer verdi:

“Toprak kaymalarının yaşandığı alanlarda dere ıslahı adı altında derelerin her iki tarafına beton duvarla set örüldüğü ve yatakları değiştirme çalışmaları yapıldığı görülmüştür. Kentleşme sorunlarının, imar politikalarının, çarpık yapılaşmaların da zararın boyutunu artırdığı düşünülmektedir. 

Karadeniz coğrafyasında aşırı yağış ve toprak kayması gibi ani doğa olaylarının yaşandığı bir gerçektir. Bu tür özel coğrafyalarda alınması gereken tedbirler, her zaman alınan tedbirlerden daha özel olmak zorundadır. Bölgenin aşırı doğa olaylarına meyilli olduğu devletin resmi istatistik verilerinden de anlaşılmaktadır. Bu nedenle de bölgede her türlü insani faaliyet, yatırım bu özel şartlara göre düzenlenmelidir. Coğrafyaya uygun olmayan projelere izin verilmesi, plan hatalarına göz yumuluyor olması, imara açılmayacak yerlerin imara açılması ya da kaçak yapılaşmış olsa bile su ve elektrik bağlayarak zımni olarak bu kaçak yapıya izin verilmesi açıkça bir sorumsuzluk örneğidir.”