CHP, ‘Hayır’cıları bir arada tutmanın yollarını arıyor

HÜSEYİN ŞİMŞEK
huseyinsimsek@birgun.net
@simsekhuseyinn

CHP Uzmanı Siyaset Bilimci ve Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre, CHP’nin Adalet Kurultayı’ndan Meral Akşener’in kuracağı yeni partiye kadar gündemdeki gelişmeleri BirGün’e değerlendirdi. AKP’deki ‘metal yorgunluğu’ istifalarına da değinen Doç. Dr. Emre, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde bağımsızlık için yapılacak referandumun AKP’yi ‘sıkıntıya’ soktuğunu anlattı.

Kurultay bir ‘arayış’ın toplantısı

CHP’nin Adalet Kurultayı’nın bir ‘arayış toplantısı’ olduğunu söyleyen Emre, burada “Referandumda ‘Hayır’ fikri etrafında bir araya gelmiş kesimleri 2019 seçimlerinde nasıl bir siyasi fikir bir arada tutar” sorusuna yanıt arandığını belirtti.

Emre, “Siyasette önce fikir gelir. Parti, hareket gibi kavramlar fikrin arkasına koşulur. Benim görebildiğim kadarıyla CHP, bu fikri aramakla meşgul. Ancak çok da uzun zamanı kalmadı. Üzerinde uzlaşma sağlanacak fikirlerin geniş kesimlere tanıtılması, benimsetilmesi de önemli bir mesele ve bunun için zamana ihtiyaç var. Ama 2019 seçimleri yaklaşıyor” dedi.

Sistemin sonucu

MHP’den ayrılan Meral Akşener, Koray Aydın ve Ümit Özdağ gibi isimlerin yeni parti kurma hazırlıklarına da değinen Doç. Dr. Emre, “Partiler toplumsal bölünme hatlarını politikleştirerek anlamlı bölünme hatları yaratıyor. Halihazırdaki düzen dört partili ama bunların arasından birinin hâkim parti olduğu parti sistemi bu bölünmelerin ve onların politikleştirilmesinin sonucu. Akşener’in kuracağı parti hangi bölünme hatlarını gündeme getirecek bunu göreceğiz” diye konuştu.

Akşener’in partisine AKP’den yönelim var

Yeni partinin mevcut görüntüsünün MHP’li muhaliflerden ibaret olduğunun altını çizen Emre, şöyle devam etti; “Sağda genç kuşaktan tanınan politikacıların neredeyse tamamı AKP bünyesinde. Ayrılacaklarına ilişkin bir işaret de yok. Yani Akşener’in partisinin yeni bir kuşağı siyasete dahil edeceğini söylemek zor. AKP seçmenleri içinde seçeneksizlik nedeniyle bu partiye yönelen önemli bir kesim var. Akşener’in partisi, bu kesimleri nasıl temsil edeceğine kafa yormalı bence. Halihazırda AKP’ye değil de CHP’ye ve MHP’ye rakip bir parti değerlendirmesi daha doğru görünüyor.”

AKP’de önemli olan teşkilat değil lider

AKP içerisindeki ‘metal yorgunluğu’ istifalarına da değinen Yunus Emre, teşkilatlardaki değişimin gereğinden fazla gündem oluşturduğunu söyledi.

AKP teşkilatlarının karar alma ve aday belirleme süreçlerinde aktif olarak çalışma yürüten teşkilatlar olmadığını söyleyen Emre, “AKP içinde teşkilatların ikincil bir konumu var. Önemli olan partinin merkezi. Daha doğrusu lideri. Bu gerçek ortadayken teşkilatlardaki değişim AKP’nin performansını ya da politikalarını etkilemeyecektir. AKP’nin bir diğer özelliği de devletle bütünleşmiş bir parti görüntüsü vermesi. Bu bütünleşme gitgide güçleniyor. Parti teşkilatı liderlikten ya da devletten özerk bir yapı karakteri taşımıyor” dedi.

Barzani AKP’nin tek müttefikiydi

Son olarak Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde bağımsızlığı için düzenlenecek referandum hakkında konuşan Doç. Dr. Emre, bu referandum planının AKP’yi zora soktuğunu söyledi. AKP’nin bölgede müttefik bulmakta oldukça zorlandığının altını çizen Emre, AKP’ye etkileri hakkında şunları söyledi:

“Bir süredir Barzani yönetimi AKP’nin neredeyse tek müttefikiydi. Ancak Barzani referandum kararıyla Türkiye’de hiçbir hükümetin kabul edemeyeceği bir girişim başlattı. Sonuçları itibariyle referandum, Türkiye için ciddi güvenlik riskleri oluşturma potansiyeli taşıyor. Bu türden riskleri Irak, Suriye ve İran yönetimleriyle işbirliğiyle atlatmak mümkün olabilirdi. Ancak bu yönetimlerin hali ortada. Ayrıca ilişkilerdeki sorunlar da biliniyor. Bu şartlarda bir işbirliği mümkün olmayabilir. AKP hükümeti ‘bekle gör’ politikasından fazlasını yapamıyor. Bu referandum, Ortadoğu’da yeniden zorlu bir dönemin başlangıcına işaret ediyor.”