CHP Genel Başkan Yardımcısı Fethi Açıkel, Türkiye’nin, Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla madde kullanımı bağlantılı 30 yaş altı ölümlerin en yüksek olduğu ülke haline geldiğini belirtti. Açıkel, madde bağımlılığı sorunuyla, madde bağımlıları ve aileleri için tüm boyutlarıyla sosyal destek mekanizmalarının yardımıyla mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.

CHP'li Açıkel: Madde bağımlılığı kaynaklı genç ölümlerinde Avrupa’da birinciyiz

CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel, Türkiye’de madde bağımlılığı sorununun iktidarın göstermek istediğinin aksine her geçen yıl derinleştiğine, ekonomik kriz ve artan yoksulluk ile birlikte madde bağımlılığının daha da yaygınlaştığına işaret etti. Açıkel, bunun sonucu olarak madde bağımlılığı kaynaklı ölümlerde ve suç oranlarında dramatik artış yaşandığına dikkat çekti.

Açıkel, aile dramlarına neden olan madde bağımlılığı sorunuyla mücadelede iktidarın sadece güvenlik boyutuyla konuyu ele almasının yetersiz olduğunu vurgulayarak, madde bağımlılığı ile mücadelede Güçlü Sosyal Devletin ve Aile Destekleri Sigortası gibi sosyal destek programlarının önemine dikkat çekti ve çözüme yönelik kapsamlı önerilerini paylaştı.

"SON 10 YILDA ÖLÜM VAKALARINDA CİDDİ BİR ARTIŞ GÖRÜLDÜ"

CHP’li Açıkel, Türkiye’nin yıllardır boğuştuğu madde bağımlılığı sorununun, binlerce gencin yaşamına mal olduğunu, onları hayattan kopardığını, aileleri depresyona ittiğini ve toplumda onarılmaz yaralar açtığını söyledi.

Özellikle son 10 yılda madde kullanımı kaynaklı ölüm vakalarında ciddi bir artış görüldüğünü belirten Açıkel, 2013-2019 yılları arasında 4 binden fazla yurttaşın bu nedenle yaşamını kaybettiğine dikkati çekti.

Sorunun özellikle gençleri tehdit ettiğini ve Türkiye’nin, Avrupa Birliği ülkelerine kıyasla madde kullanımı bağlantılı 30 yaş altı ölümlerin en yüksek olduğu ülke haline geldiğini vurgulayan Açıkel, madde kullanımında yaşamını yitiren her 10 yurttaştan 9’unun 35 yaş altında olduğunu söyledi.

Açıkel, “Yapılan çalışmalar 12-17 yaş arası gençlerin büyük risk altında olduğunu göstermekte, bağımlıların ise yüzde 80’den fazlasının 20-35 yaş aralığında olduğunu göstermektedir” dedi.

"TÜRKİYE ADETA MADDE KULLANIMI SERBEST BÖLGESİNE DÖNÜŞÜYOR"

CHP’li Açıkel, Türkiye’de madde bağımlılığı sorununun sebeplerinden birisinin coğrafi konumu nedeniyle uyuşturucu trafiğinden doğrudan etkilenmesi olduğunu söyleyerek, alınan tüm tedbirlere rağmen Türkiye’nin hâlâ madde kaçakçılığı ve ticareti açısından adeta bir serbest bölgeye dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Türkiye’nin tıpkı mülteci trafiğinde ve insan kaçakçılığı sorunlarında olduğu gibi, uyuşturucu ve madde trafiği için de adeta “açık kapı” olarak görüldüğünü ve bu nedenle tüm tedbirlerin yoğunlaştırılması gerektiğini kaydeden Açıkel, 2017 ve 2018 yıllarında Türkiye’de yaklaşık 17 ton, 2019 yılında ise 19 ton sadece eroin ele geçirildiğini, bu rakamların uyuşturucu trafiğini önleme noktasındaki çalışmaların önemine işaret ettiğini söyledi.

Açıkel, 2007’de 10 bin 627 olan uyuşturucu kaynaklı suç sayısının, 2018 yılında 144 bin 819’a yükselmesinin, bugüne kadar alınan tedbirlerin yeterli olmadığını göstermesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.

"GÜVENLİK TEDBİRLERİNE ÖNCELİK VERİLMESİ SORUNU ÇÖZÜMSÜZ BIRAKIYOR"

Türkiye’de hayatında en az bir kere ya da zaman zaman madde kullanan kişilerin sayısının 6-7 milyon civarında olduğunu söyleyen CHP’li Açıkel, madde bağımlısı sayısının ise 1 milyon 700 bin civarında olduğunun tahmin edildiğini belirtti. Açıkel, bağımlılık konusundaki bu yüksek seviyenin nedeninin iktidarın soruna yaklaşımındaki güvenlik perspektifiyle sınırlanması ve sosyal devlet boyutunun neredeyse tamamen eksik bırakılması olduğunu söyledi.

CHP’li Açıkel, sadece polisiye önlemlere ve güvenlik tedbirlerine öncelik verilmesinin sorunu çözümsüz bıraktığını, Sağlık Bakanlığı'nın yanı sıra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın üzerine düşen sorumluluğu yerine yeterince getirmediğini ifade etti.

Açıkel, "Sosyal Devlet ilkesinin bir gereği olarak madde bağımlılığını önlemek için Aile Destek Politikalarının en üst düzeye çıkarılması ve tüm kurumsal altyapının oluşturulması gerekirdi” diye konuştu.

"MADDE BAĞıMLILARI GEREKLİ DESTEK VE REHBERLİKTEN YARARLANAMADI"

Açıkel, Aile Destek Stratejisi olmadığı için mevcut haliyle bu kurumların, Türkiye’de madde bağımlılığı tedavisi için niceliksel ve niteliksel olarak talepleri karşılayamadığını, madde bağımlılarının ve ailelerinin gerekli destek ve rehberlikten yararlanamadığını söyledi.

CHP’li Açıkel, mevcut kurumsal yetersizliklerle ilgili olarak şu verileri paylaştı:

“Bağımlılık için ilk danışma noktası olarak kurulan Yeşilay Danışma Merkezleri, Türkiye’de yalnızca 38 ilde bulunuyor. Buna ek olarak, 2019 itibariyle Türkiye’de yalnızca 30 ilde, 53 yataklı tedavi merkezi bulunan ve AMATEM olarak adlandırılan kurumların toplam yatak kapasitesi ise 1.192 gibi oldukça yetersiz bir sayıda kalıyor. 2019 yılında bu merkezlere yapılan başvurunun 17 bin gibi yüksek bir rakam olması, kapasitenin yetersizliğini ve 2 milyona yakın bağımlı olmasına rağmen planlama ve yatırımdaki eksikliği gösteriyor. Ayakta tedavi yapılan AMATEM’lere 2019 yılında 270 bin gibi yüksek bir başvurunun gelmesine rağmen bu merkezlerin sayısının 71’de kalması da tedavi merkezlerinde yoğunluk yaratıyor ve tedavi süreçlerinin etkin şekilde yürütülmesini engelliyor. Ayrıca, 12-17 yaş arasındaki gençlerimiz madde bağımlılığı riski altında bulunmasına rağmen, çocuklar ve gençler için tedavi merkezlerinin kısıtlılığı da büyük bir eksiklik olmayı sürdürüyor. Kamu hastanelerine bağlı yalnızca 7 merkezde toplam 100 yatak kapasiteli Çocuk ve Ergenler için ÇEMATEM bulunması da eksikliğe işaret ediyor.”

ÇÖZÜM İÇİN SOSYAL DEVLET VURGUSU

Madde bağımlılığı sorunuyla, madde bağımlıları ve aileleri için tüm boyutlarıyla sosyal destek mekanizmalarının yardımıyla mücadele edilmesi gerektiğini söyleyen Açıkel, bunun ise ancak güçlü sosyal devlet ilkesi çerçevesinde üretilecek çözümlerle mümkün olacağını vurguladı.

Açıkel, CHP olarak, Sosyal Devlet yolunda ekonomik kriz, yoksulluk ve toplumsal buhranla mücadele için önerdikleri “Aile Destekleri Sigortası’nın bu çerçevede madde bağımlılığı ile mücadelede en önemli araçlardan biri olduğuna dikkat çekti.