CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, dokunulmazlığının kaldırılmasıyla ilgili girişimleri, “bana dokunulmazlığı saray cuntası vermedi, bu halk, Mersin halkı verdi. Benim sorumluluğum saraya değil, zorbalara değil. Halka ve hakka. Şükürler olsun alnımız açık, başımız dik” sözleriyle tepki gösterdi.

CHP'li Başarır'dan 'dokunulmazlık' tepkisi: Kaldırmazsanız namertsiniz

Abidin YAĞMUR

Milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin fezlekesi TBMM’ye gönderilen CHP Parti Meclisi üyesi ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, partisinin Mersin İl Başkanlığı önünde yurttaşlarla buluştu.

Buluşmaya çok sayıda yurttaşında yanı sıra Mersin milletvekilleri Alpay Antmen ve Cengiz Gökçel, Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ve Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da katıldı. Başarır’ın babası Abdullah Başarır da basın açıklamasına katılarak oğluna destek verdi.

Ali Mahir Başarır konuşmasına, Mersin’de asker cenazesi olduğunu belirterek başladı ve Suriye’de hayatının kaybeden Selçuk Kurt’un ailesine başsağlığı dileğini iletti.

Başarır, “Birileri dokunulmazlığımı kaldıracakmış. Mecliste söylediğim cümle ile başlamak istiyorum; kaldırmazsanız namertsiniz, alçaksınız. Sizden korkanlara yazıklar olsun. Biz korkmuyoruz çünkü biz namusumuz ile yaşadık" ifadelerini kullandı.

"Bakın yanımda kim var? 80 yıldır emeği ile yaşamış, bizi büyütmüş, tek bir haram lokma yedirmemiş babam var babam" diyen Başarır, şöyle devam etti:

"Abdullah Başarır. Babam ile ben buradan 100 metre ilerde oturuyoruz. Bu baba ne bana telefon açıp oğlum paraları sıfırladın mı? diye sordu ne de ben sordum ve soracağım. Şükürler olsun ne 5 milyon dolarlık rüşvet sözleşmesi yapan milletvekili olduk nede 180 milyon dolarlık eşimizle kirli bir servet edinip bunu paylaşamaz duruma geldik. Bizim evimizden ayakkabı kutuları çıkmadı. Biz elimize 5 milyonluk saat takan milletvekillerinden de olmadık. Biz gencecik çocukları öldürenleri evimizde de saklamadık."

"DOKUNULMAZLIĞI SARAY CUNTASI VERMEDİ"

Saray’a “Benim dokunulmazlığımı kaldıracakmışsın, kaldır. Kaldır. Hemen kaldır. Hemen kaldır ki dünya senin nasıl bir insan olduğunu görsün” diye seslenen Ali Mahir Başarır, “Biz kazanacağız, halk kazanacak, ülke ışıl ışıl olacak. Türkiye nefes alacak nefes, biz kurtulmak istiyoruz bu zorbalardan, biz kurtulmak istiyoruz bu hukuksuzlardan, biz artık yaşamak istiyoruz. 13,5 milyon şüpheli var Türkiye’de. Yüz binlerce insan cezaevinde, insanlar evine ekmek alamayacak durumda ne ile uğraşıyoruz, dokunulmazlıklar ile. İstanbul’u alacağım diyor, milletvekillerini alacağım diyor. Bilmiyor, o bizi alsa dahi aldığını sanır. Çünkü bana dokunulmazlığı saray cuntası vermedi, bu halk, Mersin halkı verdi. Benim sorumluluğum saraya değil, zorbalara değil. Halka ve hakka. Şükürler olsun alnımız açık, başımız dik. Biz namusumuzla yaşadık. Çalmadık, çaldırmadık. Aynı şekilde belediye başkanlarımız çalmadı, çalmadı, vakıflara para aktarmadı. Seçilmişlerle uğraşanlar yeri ve zamanı geldiğinde halka hesap vermiştir” ifadelerini kullandı.

BAHÇELİ'YE TEPKİ

Önümüzdeki seçimlerde Mersin’den 6 milletvekili çıkarmayı öngördüklerini, kendisinin dokunulmazlığının kaldırılması durumunda en az 7 milletvekili çıkaracaklarını belirten Başarır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de şöyle seslendi:

“Benim dokunulmazlığımın kaldırılması için Saray’a giden Bahçeli. Sen kaç milletvekili çıkaracaksın Mersin’den? Sen benim dokunulmazlığımla uğraşma. Ben tertemiz insanım. Ben insanlar yaşasın diye mücadele veriyorum. Sen insanlar ölsün diye vekillik yapan Mersin milletvekiline bak. 4 ay kaldı. Onu bu tarih, bu yargı, bu ülke, Sinan’ın evlatları yargılayacak, kimsenin şüphesi olmasın.”

AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın şerefsiz diyerek hakaret ettiği 2 polisin aylardır açıkta olduğunu ve geçinebilmek için boyacılık yaptıklarını anlatan Başarır, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zeynep Gül Yılmaz, o da Saray’a yağcılık yapıyor. Türk polisine şerefsiz diyen Zeynep Gül Yılmaz benim dokunulmazlığım için el kaldırıyor. Yazıklar olsun. Çok az kaldı. Türkiye’ye demokrasi geliyor, eşitlik geliyor, özgürlük geliyor. Bu uğurda bizler hiç önemli değiliz. Bizler yürekliyiz. Gücümüzü 68’lerden alıyoruz. Gücümüzü Denizlerden alıyoruz, Yusuflardan alıyoruz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten alıyoruz.”