CHP’li Özel'den Soylu'ya cevap: Tek kullanımlık bir adamın hezeyanı

BİRGÜN /ANKARA

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Özgür Özel, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP il başkanlarının şehit cenazelerinde protokele alınmamasıyla ilgili talimatını “hadsizlik, tek kullanımlık bir adamın görevinin son günlerindeki hezeyanları” olarak niteleyerek, “Süleyman Soylu’nun bu nefret söylemi ve CHP’yi dahil etmeye çalıştığı şeytanlaştırma ve kutuplaştırma söylemi; kendi aklından çok, bu siyasetten iktidar üretmeye çalışan ve bunu da bir şekilde başarmış olan sarayın kendisine verdiği bir görevdir” dedi.

Bakan Soylu’nun müsteşarı aracılığıyla valilere “CHP il başkanlarını şehit cehazelerinde protokole kabul etmeyin” talimatı verdiğine ilişkin açıklaması tepkilere neden oldu. CHP’li Özel, “Hadsizliğin üst sınırından, vicdanın, edebin, anlakın dip noktasından yapılmış bir açıklama” sözleriyle tepki gösterdiği açıklamaya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

SARAY'IN VERDİĞİ GÖREV!

Aslında fiilen bakanlıktan azledilmiş, meclise hapsedilmiş ve işlediği suçlar karşılığında yargılanmama garantisi olarak dokunulmazlık almış, tek kullanımlık bir adamın görevinin son günlerindeki hezeyanlarıdır bu açıklamaları. Süleyman Soylu’nun bu nefret söylemi ve CHP’yi dahil etmeye çalıştığı şeytanlaştırma ve kutuplaştırma söylemi; kendi aklından çok, bu siyasetten iktidar üretmeye çalışan ve bunu da bir şekilde başarmış olan sarayın kendisine verdiği bir görevdir. Kendisinin geldiği merkez sağ siyasettekilerin kendisini reddettiği ve kendisinden utanç duyduğu bu şahıs, şeytani siyasetin bugüne kadar taşeronluğunu yapmıştır.

HİÇBİR TALİMAT ENGELLEYEMEZ

Seçim sonuçlarıyla birlikte kendisiyle işi bitenler, onu bir kenara ayırmış, o da yetkisinin, etkisinin ve sözünün ciddiye alınacağının son günlerinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanının ağzından çıkması açısından utanç verici ancak kendisini tanıyan bizler açısından beklenen bir tutum içine girmiştir. CHP’nin il ve ilçe başkanlarının tekrar olmasını hiç arzu etmediğimiz şehit cenazelerine katılmasına hiçbir güç, hiçbir talimat ve hiçbir makam engelleyemez. Terörü bitirme iddiasında olan ve bunun üzerinden siyaset kuran bir bakanın, geleceği, olası şehit cenazeleri üzerinden kurgulaması da son derece manidardır.