CHP'li Öztunç'tan Pakdemirli'ye: Sen devletin bakanı mısın HES şirketlerinin avukatı mı?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Kastamonu Bozkurt'ta meydana gelen selde HES'in etkisinin çok büyük olduğunu söyledi. Öztunç, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin HES ile ilgili açıklamalarına tepki göstererek, "sen devletin bakanı mısın HES şirketlerinin avukatı mısın?" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ve CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, bugün Sinop’un Ayancık ilçesinde incelemelerde bulundu. CHP heyeti, daha sonra Ayancık pazar yerinde bir açıklama yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Sinop'un Ayancık ilçesini ve Kastamonu'nun Bozkurt ilçesini etkileyen sel felaketi hakkında, "Yukarıda vadinin başına bir tomruklar deposu kurmuşlar. O gelen tomruklar aşağı inmiş ve köprüleri tıkamış. Köprüler doğal baraj görevi görmüş, bir anda patlamış ve şehir bu hale gelmiş. Bozkurt’ta ise HES’in etkisi çok büyük” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise en kısa sürede selden etkilenen yerlerin afet bölgesi ilan edilmesi çağrısı yaptı.Ali
Öztunç, Bozkurt'ta HEs'in etkisinin çok büyük olduğunu söyleyerek Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'ye tepki gösterdi. Öztunç, ", 'HES’ler bu işin sebebi değil, mağdurudur' diyor. Sayın Bakan, sen devletin bakanı mısın HES şirketlerinin avukatı mısın?" dedi.
Öztunç, bölgeden şunları aktardı:
"AYANCIK'TA OLUŞAN SEL BÜYÜK ORANDA TOMRUKLARDAN KAYNAKLANIYOR"
"İklim krizi, küresel ısınma dünyaya zarar verdiği gibi Türkiye’ye de çok büyük zararlar veriyor. İki gündür Batı Karadeniz’de Sinop, Kastamonu, Bartın ve Karabük illerimizde ciddi seller yaşanıyor. Ayancık’ta ve Bozkurt’ta tablo çok vahim. Ayancık’ta şehrin neredeyse tamamına yakını sular altında kalmış. Şu anda bulunduğumuz yer, pazar yeri. Su, pazar yerini almış götürmüş, yolu almış götürmüş, evlere girmiş. Verilen bilgilere göre kayıplar var ve bunlar aranıyor. Yukarıda Babaçay köyü var, orada ciddi hasar var. Ayancık’ta ciddi hasar var. Dün akşamdan beri hem il ve ilçe belediye başkanlarımız, hem milletvekilimiz bölgedeydi. Bugün Grup Başkanvekilimiz Engin Altay’la birlikte biz de ulaştık. Bozkurt’ta, Kastamonu Milletvekilimiz Hasan Baltacı ve il başkanımız görev yapıyorlar. Burada oluşan selin büyük oranda sebebi, tomruklardan kaynaklanıyor. Yağmurun şiddetine kimsenin engel olma şansı yoktur ama seli engelleyebiliriz. Yukarıda vadinin başına bir tomruklar deposu kurmuşlar. O gelen tomruklar aşağı inmiş ve köprüleri tıkamış. Köprüler doğal baraj görevi görmüş, bir anda patlamış ve şehir bu hale gelmiş.
"BOZKURT'TA HES'İN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK"
Bozkurt’ta ise HES’in etkisi çok büyük. Biz yıllardır söylüyoruz. Bu kadar çok HES olmaz. Gördüğünüz her ufak suyun başına HES yapıyorsunuz. Bu HES’ler baraj görevi görüyor, bu HES’ler yüzünden seller oluyor diyoruz ama hükumet dinlemiyor. Bozkurt’taki selin büyük bir oranda sebebi HES’tir. Buna rağmen Orman Bakanı Pakdemirli dün, 'HES’ler bu işin sebebi değil, mağdurudur' diyor. Sayın Bakan, sen devletin bakanı mısın HES şirketlerinin avukatı mısın? Yangın olur, ettiğin laflar laf değil, sel olur aynı şekilde. Koordinasyonu beceremiyorsunuz, bir de çıkıyorsunuz 'HES’ler mağdur' diyorsunuz. Bari bundan sonra mağdurlarsa bütün yatırımı HES'lere yapın olsun bitsin. Pakdemirli'nin birazcık onuru varsa istifa eder artık.
"SAYIN ERDOĞAN! PAKDEMİRLİ BU BAKANLIĞI YAPAMIYOR"
Sayın Erdoğan! Pakdemirli bu bakanlığı yapamıyor. Affını mı istersin, görevden mi alırsın, ama olmuyor. Yapamadığı için de bütün felaketlerde sınıfta kalınıyor. Siz zaten beceremiyorsunuz, bakanınız da yönetemiyor. Barış Karadeniz dün buradaydı. Hem Bozkurt’ta hem burada can kayıpları var, aranan yurttaşlarımız var. Umarım daha fazla can kaybı olmaz. Cana geleceğine mala gelsin, mala gelen yapılır. İstanbul Büyükşehir Belediyemiz, Ankara Büyükşehir Belediyemiz yardım malzemelerini gönderdiler, yurttaşın yanındalar. Genel Başkanımızın talimatıyla CHP’li tüm belediyeler Sinop’un, Karabük’ün, Kastamonu’nun ve Bartın’ın yanındadır.”
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ise bölgenin bir an önce afet bölgesi ilan edilmesini belirtti ve şunları söyledi:
"TALEBİMİZ, BİR AN ÖNCE BURANIN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMESİ"
"Bir tarafımız yanıyor, bir tarafımız kanıyor. Dün akşamdan beri Ayancık, tarihinin en büyük sel felaketini yaşadı. Üzgünüz ama bu yaşandı, bir an önce yaraların sarılması lazım. Talebimiz, buranın bir an önce afet bölgesi ilan edilmesi. Sağ olsunlar, büyükşehir belediyelerimiz bize büyük destek oluyor. İş makineleri burada, gelenler var, sular geliyor, ekmek tedariğimizi yapıyoruz. Belki ilerleyen dönemde ilaç ihtiyaçlarımız olabilir, çünkü hastanemiz sular altında kaldı. Yeniden inşa edilmesi gerekiyor, belediye başkanımız çok gayretli çalışmalar içerisinde. Sadece merkez değil köylerde de sorunlarımız var. Bazı köylerimiz yok olma noktasına geldi. En kısa zamanda bu yaraların sarılması gerektiğine inanıyorum. Bir an önce afet bölgesi ilan edilmesi lazım."
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın açıklaması da şöyle:
"BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ İLK KEZ BU KADAR ACİZ GÖRDÜM"
"Felaket üstüne felaket yaşıyoruz. Bunlar doğal olaylardır ama mesela yangınlarda söndürme ve soğutma noktasında tam bir beceriksizliği Muğla’da yaşadık. Böyle bir tablo karşısında siyaset yapmak doğru değil ama küresel iklim krizi diye konuşulan, yani aslında küresel iklim değişikliği, ekolojik dengenin, ekolojik haritanın değiştiği bir vakada 20 yıldır Türkiye’yi yönetenlerin hala 40 yıl önceki ekolojik haritalarla yangınlarla, selle mücadele etmesi zaten düşünülemez. Bu konuda keşke devlet daha başarılı olsaydı. Ben Türkiye Cumhuriyeti devletini ilk kez bu kadar aciz gördüm. Bundan dolayı üzülüyorum.
"DERE YATAĞINA TOMRUK DEPOSU YAPAN ZİHNİYET AYANCIK'TAKİ FELAKETİN SORUMLUSUDUR"
Bu Orman idaresinde bir sürü mühendis var. Hangi kafa dere yatağına tomruk deposu yapar. Ayancık esnafı, Ayancık Nakliyeciler Kooperatifi kıyameti kopardı, ‘Buradaki depoyu kaldırmayın’ diye. Babaçay diye konuştuğumuz Yenikonak bölgesine yapılan orman deposunda 10 binlerce metreküp dev tomruklar kurşun hızıyla bu suyla birlikte bu şehri yok ede ede geldiler, şimdi Karadeniz’deler. Bunun bir sorumlusunun olması lazım. Dere yatağına tomruk deposu yapan zihniyet, Ayancık’taki bu felaketin sorumlusudur. 1963’te de Ayancık ve Erfelek’te çok büyük bir sel olmuştu ama bu hasarı vermedi. Bundan daha çok su geldi, bu hasarı vermedi. Bozkurt’takinin sebebi ise dere yatağına HES yapmaktır. Hükumet ister kabul etsin ister etmesin ama tablo budur. Allah milletimize, ülkemize yardım etsin. Yönetenleri de izan sahibi olmaya davet ediyorum.
"AYANCIK'IN HER CADDESİNDE SU KUYRUĞU, EKMEK KUYRUĞU VAR"
Ayancık’ın her caddesinde şu an su kuyruğu var, ekmek kuyruğu var. Belediye başkanımız şehirde elektrik olmadığı için bir şarj istasyonu yapmış. Devletin sağlayamadığını belediye başkanımız sağladı. Allah’ını seven Ayancık’a su göndersin ve de temizlik malzemesi. Devletin daha yüksek bir kaynağı buraya aktarması gerekiyor. Ayancık’ın, Bozkurt’un, Bartın’ın, Kastamonu’nun afet bölgesi ilan edilmemesi halinde burada yaşayan halk helak olacak. Bu konuda Cumhurbaşkanı’na çağrı yapıyorum. Rize’de gösterdiğin yüksek hassasiyeti Ayancık ve Bozkurt’a da göster Sayın Erdoğan.
"BABAÇAY KÖYÜNDE KİMİ RAKAMLARA GÖRE 9, KİMİ RAKAMLARA GÖRE 13 KAYIP VATANDAŞIMIZ VAR"
Selin de kaynağı olan Babaçay köyünde kimi rakamlara göre 9, kimi rakamlara göre 13 kayıp vatandaşımız var. Benim şimdi duam onlara. İnşallah onları sağ salim buluruz. Arama kurtarma konusunda devletten daha yüksek bir gayret bekliyoruz. Bunca felaketten sonra hükumetin de ekoloji diye bir kavramın ne olup ne olmadığına bakması lazım. Ben biliyorum ki Erdoğan ve hükumetinin küresel iklim krizi gündeminde yok.
"EVLERİNİ SU BASAN VATANDAŞLARIMIZIN EŞYA İHTİYACI OLACAK, DESTEK BEKLİYORUZ"
Ayancık Belediye Başkanı Hayrettin Kaya, bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi konusunda devletten katkı istedi ve şöyle konuştu:
"Ayancık tarihinin en büyük acılarından biri. Yıllarca Ayancık’ımızı tanıtmak için, geliştirmek için mücadele ettik. Bundan sonra da yaparız. Fakat en önemlisi de bunları tek başımıza belediye olarak yerine getiremeyeceğimiz. Devletimizin, buranın afet bölgesi ilan edilmesi anlamında bize katkı sağlaması gerekiyor. Bu manada çalışmalarımızı, taleplerimizi yapacağız. Belediyelerimizin vermiş olduğu desteklerle öncelikle su ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz. Her geçen gün de artacağını tahmin ediyorum. Bunun haricinde evlerini su basan vatandaşlarımızın eşya ihtiyacı, ilk yardım ihtiyacı olacak. Bununla ilgili de destekleri bekliyoruz."
"AYANCIKLI'NIN İÇME SUYUNA, EKMEĞE İHTİYACI VAR"
Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan ise şu mesajları verdi:
"İlk geceden itibaren özellikle su, kuru gıda ve ekmek konusunda ciddi sıkıntılar yaşanmıştı. Onları büyük ölçüde çözmeye çalışıyoruz. En yakın mesafede biz olduğumuz için, ilk dakikadan itibaren Ayancıklı hemşehrilerimizin yanındayız. Diliyorum yaraları hep birlikte kısa sürede çözeceğiz. Umuyorum ki Ayancık eski güzel günlerine bir an önce kavuşacak. Tüm Ayancıklılara acil şifalar diliyorum. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum, Ayancıklının seslerini duysunlar. Ayancıklının içme suyuna ihtiyacı var, Ayancıklının ekmeğe ihtiyacı var, kuru gıdaya ihtiyacı var, temizlik malzemesine ihtiyacı var. Bu konuda Ayancık’a malzeme göndermek isteyen arkadaşlar -burası çok yoğun- bizimle irtibata geçebilirler. Biz anında o malzemelerin Ayancık’a ulaşmasını sağlarız.”