Mersin Limanı’na gelen muz konteynırlarından kokain yakalanmasının ardından CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, şebekenin Ekvador ayağının muz ithalatçısı Frutadeli adlı şirket olduğunu ve alıcısının ise bir dönem AKP’de aktif üyelik yapan A.K’nin şirketi Alyans Meyve olduğunu söyledi.

CHP'li Polat, Mersin Limanı'nda muzların içinde yakalanan uyuşturucuların detaylarını anlattı: Bazı alıcılar eski AKP'li

Mersin Limanı’na gelen muz konteynırlarından kokain yakalanmasının ardından CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ve CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen yaptıkları saha çalışmalarıyla konunu detaylarını ortaya çıkardı. Polat, "uyuşturucu şebekesinin Ekvador ayağının muz ithalatçısı Frutadeli adlı şirket olduğunu" söylerken, Ekvador-Mersin hattındaki uyuşturucu trafiğinde dikkat çeken ilişki ağlarına ulaştıklarını belirtti. Polat, “Geçen 22 Haziran’da içerisinde yaklaşık 460 kilogram kokain ele geçirilen konteynırın göndericisi Ekvador’daki Frutadeli, alıcısı ise Mersin’de faaliyet gösteren “Alyans Meyve” adlı bir firma. Alyans Meyve’nin kurucusu M.A.K’nin aktif AK Parti üyesi olması, 2019’da şirketi M.A.K’den devralan A.K’nin de 2016’da üye olduğu AK Parti’den 2020’de istifa ettiğini görüyoruz” dedi.

Cumhuriyet'ten Erdem Selvi'nin haberine göre; Polat, Mersin’deki ele geçirilen kokainlerin ardından kamuoyunun dikkatinin, konteynırda bulunan GPS cihazlarına çekilmeye çalışıldığını söyleyerek, “Bu GPS cihazları muz konteynırlarında bulunur. Ortam ısısını kaydeder ve bu bilgiye uzaktan erişime olanak tanır. GPS’nin üzerinde durulması, asıl olayı karartma amacı taşıyor. Esas mesele, Mersin’de konteynerlerin içinden çıkan kopya güvenlik mühürleri. Uluslararası sevkiyatlarda konteynırların kapısına seri numaralı bir güvenlik mührü vurulur. Bu numara konteynırın ‘konşimento’ adı verilen evrakında da yer alır. Kontrol sırasında evraktaki ve mühürdeki numara tutuyorsa, mühre bir zarar verilmemişse konteynırın güvenli olduğu düşünülür” dedi.

"LİMAN İŞLETMECİSİ İŞİN İÇİNDE"

Mersin’deki operasyonlarda konteynır içerisinden kokain ile birlikte çıkan “kopya güvenlik mühürleri”nin kamuoyunun gözünden kaçırılmak istendiğini kaydeden Polat, “Kopya mühürler bize şunu anlatıyor. Muz yüklü konteynırlar limanda kameraların görmediği kör noktalarına çekilip içerisindeki kokain alındıktan sonra hiç açılmamış gibi yeniden mühürleniyor ve X-Ray cihazına sevk ediliyor. Ayrıca Mersin Limanı’ndaki kamera komuta sisteminin devletin istihbarat biriminin değil özel bir firmanın kontrolü altında olduğunu biliyoruz. Burada çok komplike bir uyuşturucu kaçakçılığı ile karşı karşıyayız. Sadece gümrük değil liman işletmesinin de işin içinde olduğunu söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

Polat, Ekvador-Mersin hattındaki uyuşturucu trafiğinde dikkat çeken ilişki ağlarına ulaştıklarını belirterek “Geçen 22 Haziran’da içerisinde yaklaşık 460 kilogram kokain ele geçirilen konteynırın göndericisi Ekvador’daki Frutadeli, alıcısı ise Mersin’de faaliyet gösteren “Alyans Meyve” adlı bir firma. Alyans Meyve’nin kurucusu M.A.K’nin aktif AK Parti üyesi olması, 2019’da şirketi M.A.K’den devralan A.K’nin de 2016’da üye olduğu AK Parti’den 2020’de istifa ettiğini görüyoruz. Burada bir siyasi partinin üyelerini uyuşturucu sevkıyatıyla bağlantılandırma gibi bir niyetimiz yok. Fakat bu işin içerisinde olan kişilerin, parti üyelikleri üzerinden korunup korunmadıklarını merak ediyoruz” diye konuştu.

‘ADALET BAKANI NEDEN DEVREYE GİRDİ?’

Frutadeli tarafından Ekvador’dan Mersin Limanı’na gönderilen ve kokain ele geçirilen bir başka konteynırın alıcısı olan Öz Şimşekler Gıda’ya ilişkin operasyonda şaibeler bulunduğuna dikkat çeken Polat, “Edindiğimiz bilgilere göre, bu sevkiyatın ihbarı hem Emniyet hem de Gümrük birimlerine ulaşıyor. Emniyet, Savcılık’tan teknik ve fiziki takip için izin istiyor. Tam da bu noktada, Ticaret Bakanı’nın talebi ve Adalet Bakanı’nın devreye girmesi ile dosya Emniyet’ten alınarak Gümrük birimlerine devrediliyor. Burada bahse konu firmanın bir ‘maşa’ olduğunu, siyaset kurumunun devreye girmesinin de işin arkasındaki büyük ‘baron’a ulaşılmasının önünü kesme amacı taşıdığını düşünüyoruz. Eğer böyle değilse, devreye giren Ticaret ve Adalet bakanları dosyaya ilişkin ayrıntıları kamuoyu ile paylaşmalı” dedi.

‘ZEHİR TRAFİĞİ DURDURULABİLİR’

CHP’li Polat, Mersin Limanı ve Mersin Serbest Bölgesi üzerinden muz ticareti yapan çok sayıda firma bulunduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Mersin’in adının uluslararası alanda uyuşturucu trafiği ile birlikte anılması, bu bölgede muz ithal eden tüm tüccarları zan altında bıraktı. Bu kirli organizasyonun Ekvador’daki ayağı belli. Frutadeli firmasının Mersin Limanı üzerinden hangi firmalara muz yüklü konteynır gönderdiği kayıtlarda mevcut. Bize göre Mersin’i kavşak noktası olarak kullanan bu zehir trafiği durdurulabilir, arkasındaki büyük barona ulaşılabilir. Ticaret ve İçişleri bakanlıkları harekete geçmek için neyi bekliyor?”