CHP'li Mehmet Tüm, "Ülkemizin acilen örgütlü, özgür ve bağımsız iktidarın tekelinde olmayan bir basına ihtiyacı var. Çünkü demokrasinin olmazsa olmazı özgür basındır. Basınımızın üzerindeki baskının kalktığı, kimsenin düşünce ve ifadelerinden dolayı yargılanmadığı, bir ülke dileğiyle dünya basın özgürlüğü gününü kutluyorum" dedi

CHP'li Tüm: Ülkemizin örgütü ve özgür basına ihtiyacı var

25-26. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne ilişkin açıklama yaptı.

"Dünya basın özgürlüğü gününü kutlamaktaki asıl amaç basının özgürlüğünü savunmaktır" diyen Tüm, "Ama ne yazık kiülkemiz basın özgürlüğü bakımından Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'ne (RSF) göre şu an 180 ülke arasında 157. Sırada bulunuyor. Ülkemiz aynı zamanda dünyada en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülkelerin başında elmektedir. Şubat, Mart ve Nisan aylarında yayınlanan 2019 raporları ışığında Uluslararası Basın Enstitüsü'ne (IPI) göre 162, Türkiye Gazeteciler Sendikası'na (TGS) göre 142, Çağdaş Gazeteciler Derneği'ne (ÇGD) göre 139 ve Bağımsız Gazetecilik Platformu’na (P24) göre ise en az 146 basın çalışanı şuan da cezaevlerinde tutuluyor" ifadelerini kullandı.

Tüm, açıklamasına şöyle devam etti:

"Uluslararası Basın Enstitüsü’nün hazırladığı rapora göre 15 Temmuz 2016’dan beri kapatılan medya kuruluşu ve basımevi sayısı 170’i geçmiş durumdadır. Ülkemizde faaliyet gösteren medyanın yaklaşık yüzde 95’i iktidarın chp-li-tum-ulkemizin-orgutu-ve-ozgur-asina-ihtiyaci-var-726131-1.tekelinde ve etkisi altında yayın hayatına devam ediyor. Basın üzerindeki baskı ve şiddet ülkemizde her geçen gün ağırlaşarak devam ediyor. Çünkü Türkiye'de kendinden olmayan basını terör yandaşı, gazeteciyi ise hain olarak gören bir iktidar var.

Bundan dolayı Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik, Aydın Keser ve daha nice gazeteciler cezaevindeler. İktidar tarafından muhalif basının yaptığı her haber neredeyse suç unsuru olarak kabul ediliyor. Son yıllarda ülkemizde basın emekçilerimiz artan ekonomik şartlar, baskı, hedef gösterme ve tehdit gibi nedenlerden dolayı işsiz kalıyor.

Zaten ülkemizde görev yapan basın emekçilerimizin büyük bir çoğunluğu örgütsüz, sendikasız ve iş güvencesi olmadan çalışıyor. Sendikalaşmaya yönelik çalışmalar ise işten çıkarmalar veya baskı ile sonuçlanıyor ya da yandaş sendikalar ile baskı altına alınarak örgütlenme hakkı tamamen ortadan kaldırılıyor.

Ülkemizde medya, yandaş sermayenin elinde muhalefete baskı aracı olarak kullanılıyor. Yerel basınımızın da ne yazık ki durumu gerçekten hiç iç açıcı değil. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle yerel gazetelerin birçoğu kapanmış durumdadır. Geri kalanlar ise kapanmak üzere.

Ülkemizin acilen örgütlü, özgür ve bağımsız iktidarın tekelinde olmayan bir basına ihtiyacı var. Çünkü demokrasinin olmazsa olmazı özgür basındır. Basınımızın üzerindeki baskının kalktığı, kimsenin düşünce ve ifadelerinden dolayı yargılanmadığı, bir ülke dileğiyle dünya basın özgürlüğü gününü kutluyorum."