CHP’nin ikinci 'Milletin Sesi' mitingi İstanbul Maltepe Miting Alanı'nda düzenlendi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları öncesi kürsüye çıkan Gezi aileleri ve çeşitli meslek gruplarından yurttaşlar açıklamalarda, yaşadıkları sosyal ve ekonomik sorunları anlattı. Yurttaşların ardından kürsüye çıkan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Az kaldı, uzun zamandır değişim rüzgarları esiyor. Türkiye değişime hazır" diye konuştu. CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, mitinge yaklaşık 600 bin kişinin katıldığı ifade edildi.

CHP'nin 'Milletin Sesi' mitingi | Kılıçdaroğlu: Türkiye değişime hazır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun Yargıtay tarafından onanan cezalarının ardından Bursa’dan İstanbul’a kaydırılan ‘Milletin Sesi’ mitingini bugün Maltepe’de gerçekleştirildi. CHP İstanbul İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, "Tespitlerimize göre bugün mitinge yaklaşık 600 bin kişi katıldı" denildi.

Binlerce kişinin doldurduğu alanda CHP'li belediye başkanları ve CHP'li milletvekilleri de kürsüye çıkıp, miting alanındaki yurttaşları selamladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Hak, hukuk, adalet" sloganları eşliğinde çıktığı kürsüde sözlerine "Kimse umutsuzluğa kapılmasın, haramilerin saltanatı yıkılıyor" ifadeleriyle başladı. "Sizi, bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar. O ve Saray'ı giderse kaos olur algısı peşindeler" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, "Kollarımızı sıvayıp hemen çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Yolsuzluk yapanların, kul hakkı yiyenlerin kim olduklarına bakmadan kafalarına inmek zorundayız. Saray'ın ve fotoğrafçı suç işleri bakanının elinden yetkiyi aldığımızda, hepsinin, bu beşli çetelerin defterini dürmek zorundayız" diye konuştu.

chp-nin-milletin-sesi-mitingi-kilicdaroglu-turkiye-degisime-hazir-1018585-1.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Kimse umutsuzluğa kapılmasın, haramilerin saltanatı yıkılıyor! 5 yıl önce ilk adımı attığımız yürüyüşün finaline yaklaşıyoruz. Az kaldı. Bu kentin, bu meydanlarında, tarlalarında, fabrikalarında, üniversitelerinde özgürce kucaklaşacağız. Az kaldı.

Birileri Türkiye'yi zifiri karanlığa sürüklemek istiyor, insanları korkuyla sindirmek istiyor. Yaratılmak istenen bu korku ikliminin aparatlarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Siyasallaşmış yargı, mafya, uyuşturucu kaçakçıları, baronları, paramiliter yapılar, beşli çete, yandaş medya, insan ve silah kaçakçıları; hepsi birlikte çalışıyor. Bunların tek amacı var, korku iklimi yaratmak ve bu iklimden nemalanmak. Bunu hem siyasi hem finansal olarak nemalanmak için yapıyorlar. Bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar. O ve sarayı giderse kaos olur algısının peşindeler. İnsanları gece yarısı tutukluyorlar, okulları basıyorlar. Tweet attı diye çocukları okullarından alıyorlar. Doğayı savunanlara hapis cezası veriyorlar, bebekleri babalarından annelerinden koparıyorlar. Hapse atılan gazeteciler, siyasetçiler... Siyaset yasakları... Şimdi bir adım daha atıp partileri kapatmaya hazırlanıyorlar.

Konserleri yasaklıyor, Kürtçe müziğe tahammül edemiyorlar, sanatçıları mahkemede süründürüyorlar. O yasak, bu yasak, şu yasak... Tahammül edilmeyen Kpop, gençler, eğlence, mizah, yaşam tarzı, özgürlük...

'ELEŞTİRMEKTEN KORKMAYACAKSINIZ'

CHP olarak bizler gençlerden, Atatürk'ün dediği gibi fikri hür, vicdanı hür bir nesil bekliyoruz. Gençlerimizin her biri fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hürdür.

Gençler, iktidar değişti, ülkeye bolluk bereket geldi, huzur geldi, hak hukuk adalet geldi diye yetinmeyeceksiniz. Nerede hata görürseniz, bizi özgürce eleştireceksiniz. Eleştirmekten korkmayacaksınız. Saray rejiminde gençlere eğlence yok, bolca uyuşturucu, bahis, kumar var. Memleketi bir uyuşturucu bataklığına çevirdiler. Türkiye'de her gelir grubuna göre pazarlanan uyuşturucular var.

Kadın cinayetleri, işçi cinayetleri, siyasilere suikast hazırlığı... Biz kullanışlı aparatlarla kavga edeceğiz ve kazanacağız. Bu haklı davamızın önünü kesmek için sürekli güvensizlik ortamı yaratmak istiyorlar, başaramayacaklar, biz kazanacağız.

'ÜLKEMİZ AĞIR BİR EKONOMİK BUHRANIN İÇİNDE'

Sarayın üstünü örtmek istediği ekonomik krizin acı gerçeklerini az önce dinlediniz. Ülkemiz ağır bir ekonomik buhranın içinde. Bu hakka, hukuka, adalete sırt çevirmenin sonucu. Bu ekonomi, adaletsiz yönetimin sonucudur. Milyonlarca aile ağır yoksulluk içinde geçinemiyor. Gençleri umutsuzluğa mahkum etmek istiyorlar.

Gençlerin yüzde 70'i yurt dışına gitmek istiyor. 550 bini gitti bile. Bu saray ve şürekasının tek yapabildiği hamasi söylemler. Onların hamasi söylemerinden de yalanlardan da bıktık. Hep aynı muhabbetleri yapıyorlar. Ağızlarını açtıklarında yok 2023, yok 2071 yok dış güçler yok Almanlar bizi kıskanıyor yok efendim anlaşmalarda gizli maddeler var... Bunların tamamı yalan yalan yalan!

Çok uzun süredir söyleyecekleri elle tutulur hiçbir şey kalmadı. Ama az kaldı, uzun zamandır değişim rüzgarları esiyor. Türkiye değişime hazır. Çiftçimiz, işçisi, memuru, bürokratı, esnafı, sanayicisi, tüccarı, ithalatçısı, turizmcisi, taksicisi bu değişime hazır. Bu değişime gençler hazır, kadınlar hazır. Biz bu değişime hazırız.

chp-nin-milletin-sesi-mitingi-kilicdaroglu-turkiye-degisime-hazir-1018586-1.

'EKONOMİYİ YENİDEN İNŞA ETMEK ZORUNDAYIZ'

Kollarımızı sıvayıp hemen çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Yolsuzluk yapanların, kul hakkı yiyenlerin kim olduklarına bakmadan kafalarına inmek zorundayız. Sarayın ve fotoğrafçı suç işleri bakanının elinden yetkiyi aldığımızda, hepsinin, bu beşli çetelerin defterini dürmek zorundayız. Bunların düzenine çomak sokacağız. Kan emicileri sırtımızdan söküp atacağız.

5'li çetelere, mafyalara, baronlara seslerini çıkarmayanlar; iyilikte yarışan belediyelerimize baskı kuruyor. Onların halka hizmetini engellemek istiyorlar. Belediye başkanlarımız siyasi talimatla kurulan bütün baskıları, kumpasları aşarak, entrikaları boşa çıkararak halka hizmetlerini sürdürüyorlar. Bu düzen, haramilerin düzenidir.

1 hafta süreyle karanlıkta kaldım biliyorsunuz. Ben neoliberalizme karşıyım, bırakın halkı sömüren sömürsün, piyasa dengesini bulur söylemine karşıyım. Toplumun belleğine yerleşen bu anlayış, iktidar destekli sömürme ve köleleşmeye dönüştü. İnsanların geçim kaynaklarını korumak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum.

Vergide indirim istiyorum ama bunu yapabilmek için kamu maliyelerimizin sürdürülebilir temele oturtulması gerektiğine inanıyorum. Mali sorumluluğa inanıyorum. Vatandaştan toplanan verginin hesabının vatandaşa verilmesi gerektiğine inanıyorum.

2 kadın gazeteci, işlerini yaptıkları için tehdit ediliyor. Paramilerlere, mafyalara, baronlara, kendini derin devlet olarak ilan eden müptezellere, SADAT'a olur da bu onurlu gazetecilerin tırnağına zarar gelirse, siz kendinizi unutun!

Ben suçla mücadeleye inanıyorum.

Türkiye'ye gelen kaçakların, Afganların ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var. Yol geçen hanına dönen sınırları koruyamayanlar devleti yönetemezler. 8 milyon kişiyi başımıza indirdiler, bu yük taşınamıyor. Gitmek zorundalar, gidecekler. Davul zurnayla, kardeşçe göndereceğiz. Kimse unutmasın; biz ırkçı değiliz, ırkçılığa karşıyız. Bu temiz milletin alnına bir kara leke sürülmesine izin vermeyeceğiz. Ortadoğu barış ve işbirliği teşkilatını kuracağız, Suriye'ye, orta doğu'ya barış getireceğiz. Bizim ilkemiz Atatürk'ün söylediği Yurtta Barış Dünyada Barış ilkesidir.

İnsanlar arasında eşitlik istiyorum; hak eşitliği... Fırsatların eşitliğini istiyorum. Değerle siyaseti yapılsın istiyorum. Demokrasiye saygı, işbirliği değerleri üzerinden var olalım istiyorum. 2 kelimede vücut bulan anlayışı iktidara getirmek için birlikte çalışmak zorundayız.

Dindarı, dinsizi, Türkü, Kürtü, Arapı, sağcısı, solcusu, liberali, milliyetçisi... 84 milyona, herkese; ülke elden gidiyor, birlikte olmak zorundayız, birlikte mücadele etmek zorundayız! Vatan bizim vatanımız, bayrak bizim bayrağımız.

Atatürk'ün önderliğinde kazandığımız Kurtuluş Savaşı gibi, neye inandığımız, geçmişte hangi partiyi desteklediğimiz önemli değil. Eski tartışmaları bir tarafa bırakıp gerçek değişimi sağlamak için birlikte çalışmak zorundayız. Demokrasi ve adalet mücadelesini kimseyi ayırmadan, dışlamadan hep birlikte vermeliyiz. Emekçiler, toplumun tüm kesimleri, iş insanları, esnaf, kadınlar, emekliler, bilim insanları, beyaz yakalılar; insanca yaşayacağız, kardeşçe ve hakça bölüşeceğiz.

Genç muhafazakarlar; bu sorunlar hepimizin sorunu, bir kısımın değil. Bu senin de sorunun. İl Başkanımıza siyaseti yasaklayan zihniyet senin nafakanı kesmek istiyor, seni köleleştiriyor. Sesini yükseleyeceksin, itiraz edeceksin. Aynısı sana da yapılacak. SADATçıların toplantılarında sen yoksun. Vatana ihanet suçu işlenirken erkekler oturdu yeni anayasa yazdı, sen orada yoksun ve olmayacaksın. Genç muhafazakar kardeşim, bu seçimde kararsızım diyemezsin. Kayıtsızlık bir cevap değildir, bir sondur. Kayıtsızlık saldırganın dostudur. Saldırgana karşı dik durmalısın, onurlu durmalısın.

Bazıları hala öğretilmiş çaresizlikle bir partinin ve parti liderinin halkını dinlemesini zayıflık gibi algılıyorlar. Bir liderin kibar olmaması gerektiğini söylüyorlar. İyi kalpli olmayı zayıflık gibi gösteriyorlar. Biz birlikte oluyoruz, birlikte iktidar oluyoruz. Ben iktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim, neysem oyum! Kibar olmayı, dinlemeyi, dezavantajlıların derdine koşmayı değiştmeyeceğim, inadına koşacağım!

İyi insan olmayı zayıflık olarak gösterenler, bir yüzükle yola çıkanlar bugün milletin celladı haline geldiler. Onlar saraylarda fink atıyorlar, millet ise aç. Kendi celladınızı seçmeyin. Bu bir şov değil, demokrasi arayışı; ciddi olmak zorundayız, ahlaklı olmak zorundayız, vicdanımızı dinlemeliyiz, ahlaki değerleri yüceltmek zorundayız.

chp-nin-milletin-sesi-mitingi-kilicdaroglu-turkiye-degisime-hazir-1018587-1.

'HATALARDAN DERS ÇIKARMASINI BİLEN BİR PARTİYİZ'

Aman CHP geçmişte böyle yaptı diyorlar. Evet, hatalar oldu; biz bugün çok mükemmel bir parti iddiasında da değiliz ama hatalardan ders çıkarmasını bilen bir partiyiz. Siz de Allah da şahidimdir ki, kendimizi geliştirmek ve düzeltmek için çok çaba harcıyoruz. İnanmaktan, denemekten, öğrenmekten şükretmekten vazgeçmeyenlerin başına harika şeyler gelir. Biz şu an bu ortamdayız. Tam anlamıyla mükemmel olmasak da mükemmel bir göreve talibiz. İşsizlere iş sağlamak, ülkeye kardeşliği getirmek, milleti huzura kavuşturmak... Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, bölgesinde ve dünyada saygınlığı olan bir ülkeyi yeniden inşa etmek...

Bu söylediklerime inanıyorsanız, bize katılın. Akılcı bir ekonomi yönetimine katılıyorsanız, Silivri korkusu olmadan konuşmak istiyorsanız bize katılın. Barış Akademisyenleri görevlerine dönsün, harp okulu öğrencileri serbest kalsın diyorsanız bize katılın. Çevreyi önemsiyorsanız, eğitim ve sağlık için daha çok bütçe ayrılsın istiyorsanız bize katılın. Çocuklarınızı bu ülkede tutmak istiyorsanız bize katılın. 128 milyar doların nereye gittiğini bilmek istiyorsanız bize katılın. İsraf haramdır, yandaş kayırmak haramdır diyorsanız bize katılın. Asgari ücretli açlık sınırına mahkum olmasın diyorsanız bize katılın. 3600 ek gösterge ve EYT sorunu çözülsün diyorsanız bize katılın. Çocukların geleceğini düşüyorsanız bize katılın. Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir felsefesine inanıyorsanız bize katılın. Bu ülkede barış istiyorsanız, aş, iş istiyorsanız bize katılın. Kamu yönetiminde liyakat olsun diyorsanız bize katılın. Herkesin inancına, yaşam tarzına saygı duyulmasını istiyorsanız bize katılın. Süleyman Şah türbesi vatan toprağına dönsün, tank palet fabrikası Katar'ın elinden alınsın diyorsanız bize katılın.

Cumhuriyetimizin 2. yüz yılına girerken tertemiz sayfa açmak için, ülkemize çöken zifiri karanlığı parlak bir aydınlığa kavuşturmak için, görüşü, inancı, kimliği fark etmeksizin bu ülkenin bütün onurlu insanların haklarını sonuna kadar savunacağım. Bu ülkeden çalınanları geri alacağıma bir kez daha söz veriyorum!

Sevgili halkım, kim olduğunu asla unutma; geliyor gelmekte olan!"


'HER YER TAKSİM HER YER DİRENİŞ'

Kılıçdaroğlu'nun konuşması öncesi Gezi Davası kapsamında tutuklanan isimlerin aileleri kürsüye çıktı. Burada binlerce kişi "Her yer Taksim, her yer direniş!" sloganını attı.

Gezi Davası'nda tutuklanan Tayfun Kahraman'ın eşi Meriç Kahraman mitingde bir konuşma yaptı. Kahraman, "Merhaba. Gücünü özgürlük ve eşitlikten alan, dayanışmayı büyüttüğümüz ama en çok da umuduumuzu geleceğe taşımamıza vesile olan Gezi Direnişi'nin adalet talebini bugün bir kez daha bu meydana taşıyarak demokrasiye güç veren herkese merhaba. Bu adalet talebi gelecek güzel günler içindir. Bu adalet talebi, kentlerimizin yağmalanmadığı, kamu kaynaklarımızın yok edilmediği, derelerimizin özgür aktığı geleceğimiz içindir. Bu adalet talebi, yargının bağımsız olduğu, yaşama sahip çıkan seslerin duyulduğu, mesleklerinin gereğini yapan hak savunucularının tutsak edilmediği bir ülke içindir. Bu adalet talebi; Ethem'in, Ali İsmail'in, Medeni'nin, Hasan Ferit'in, Abdocan'ın, Ahmet'in, Mehmet'in ve Berk'in'in özgür düşleri içindir" ifadelerini kullandı.

Fotoğraf: Meriç KahramanFotoğraf: Meriç Kahraman

YURTTAŞLAR KÜRSÜDE KONUŞTU

Gezi ailelerinin ardından sahneye çeşitli meslek gruplarından yurttaşlar çıktı.

Bulaşıkçılık yapan Nazife Canoğlu isimli yurttaş, "Akşamdan sabaha zam olur mu? Ben hayatımda ne böyle bir zam gördüm, ne böyle bir pahalılık gördüm" ifadelerini kullandı.

Kürsüye çıkan esnaf Fatih Uludağ, “Yaklaşıp 20 yıldır kasap mesleğini yapıyorum. En kötü zamanımı geçiriyorum” ifadelerini kullanırken, bulaşıkçılık yapan Nazife Canoğlu isimli yurttaş, “Akşamdan sabaha zam olur mu? Ben hayatımda ne böyle bir zam gördüm, ne böyle bir pahalılık gördüm!” diye konuştu.

Ev işçiliği yapan Muazzez Süngür isimli yurttaş ise “Çocuklarımın okumasını ve bizden daha iyi yaşamasını istiyorum her geçen gün umudum azalıyor” dedi. Süngür, şunları söyledi: “Diyarbakır’da 5 kişilik bir ailede büyüdüm. Evlenip İstanbul’a taşındım. 16 senedir İstanbul’da yaşıyorum. Eşim apartman görevlisi 15 ve 8 yaşında iki çocuğumuz var. Yarım zamanlı ev işçiliği yapıyorum aynı zamanda ben bir anneyim. Çocuklarımın okumasını ve bizden daha iyi yaşamasını istiyorum her geçen gün umudum azalıyor. Artık çocuklarımızın karnını nasıl doyuracağız diye düşünüyoruz. 8 yaşındaki çocuğumla markete gidemiyorum. Bir şey ister alamam diye.”

Fotoğraf: Nazife CanoğluFotoğraf: Nazife Canoğlu

MİTİNGDEN NOTLAR

Tüm siyasi parti ve STK’lerin de davet edildiği mitingde protokol kuralı uygulanmıyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Parti Meclisi üyeleri ve Milletvekilleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun miting konuşmasını halkın arasında takip etti.

Sabah erken saatlerinden itibaren miting alanının çevresinde güvenlik önlemleri alındı. Miting alanına çıkan bazı yollar ise trafiğe kapatıldı.

Saat 18.00'da gerçekleşecek miting için gelenler 14.00'dan itibaren alana alınmaya başladı. Mitingi yerli ve yabancı 350’yi aşkın basın mensubunun takip etti.