Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), çekirdeksiz kuru üzüm taban fiyatının en az 14 lira olması gerektiğini açıkladı.

Çiftçi- Sen: Üzüm üreticisinin insanca yaşayabilmesi için taban fiyat 14 lira olmalı


BİRGÜN İZMİR

Üzümde hasat başladı. Üretici salgın sürecinde girilen hasatta çevre kirliği ve iklimsel değişikliğinin yol açtığı sorunların yanı sıra girdi maliyetlerinin yüksek olmasıyla mücadele ediyor.

Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), konu hakkında yazılı bir açıklama gerçekleştirerek, üzümde taban fiyatın 14 TL olması gerektiğini belirtti.

Çiftçiler Sendikası Genel Başkanı Ali Bülent Erdem ve Genel Örgütlenme Sekreteri Adnan Çobanoğlu tarafından yapılan açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın açıkladığı ve son yıllarda TMO’ya sınırlı miktarda aldırdığı kuru üzüm alım fiyatlarının kuru üzümün gerçek maliyetinden düşük olduğu ifade edildi. Açıklamada, “Hiçbir altyapı ve işleme yatırımları yapmadan, ihracat için dış pazar aramadan kuru üzüm alan TMO bu üzümleri iç pazarda tüccarlara ve TARİŞ’e kârlı bir şekilde satarak üreticinin sırtından para kazanmaktadır. Piyasayı üreticiler aleyhine, tüccarlar ve şirketler lehine düzenlemeye çalışmaktadır. Şaraplık üzüm üreten üreticilerin durumu da farklı değildir. Üreticilerin kendi üzümlerini işleyip satmaları yasak olduğundan dolayı fiyat belirlemesi de tamamen şarap fabrikalarının insafına kalmış durumdadırlar. Üzüm üreticilerinin insanca yaşayabilmesi ve üretimlerini devam ettirebilmeleri için en azından (tesis masrafları amortisman payı ve çıplak arazi değerinin faizi hesaba katılmadan oluşan) kuru üzüm maliyeti olan 10.20 Lira’nın üzerine yüzde 25 kar payı artık yüzde 10 insanca yaşam payı eklenerek fiyat belirlenmelidir. Bu hesaplamaya göre referans taban fiyatın en az 14 Lira olması gerekir” denildi.

TARİŞ TARAFINDAN DESTEKLEME ALIMI YAPILMALI

Uluslararası sözleşmelerden ve Anayasa’dan gücünü alan çiftçilerin sendikal örgütlenmesi fiyat belirlemelerinde sürece dahil edilmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, “ Ziraat Odaları, Birlikler, kooperatifler vb. çiftçi örgütleri de demokratik yapılara kavuşturulmalı,4572 sayılı kooperatif yasasının şirketler lehine olan hükümleri kaldırılmalı, TARİŞ, üretimden pazarlamaya kadar olan zincirin her halkasında, yönetim organlarında, üreticilerin söz ve karar sahibi olacağı şekilde yeniden yapılandırılarak kuru üzüm alımında devreye sokulmalıdır. Kuru üzüm fiyatlarında maliyet, kar payı ve insanca yaşama payı gözetilerek sendikamızın referans fiyatları üzerinden TARİŞ tarafından destekleme alımı yapılmalı, hükümet bu konuda desteğini vermelidir. Sofralık üzüm yetiştiren üreticilerin erkencisinden geççisine üzüm çeşitlerini arttıracak tarzda üretim yapması için planlamalar yapılmalı ve teşvikler verilmelidir. Şaraplık üzüm üreten üreticilerin üzümlerini işleyip satabilecekleri yasal düzenlemeler yapılmalı ve ürünlerini işleyerek satmaları konusunda teşvikler verilmelidir” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: “Üreticilerin üretimleri sürecinde zirai kimyasallardan ve şirketlere bağımlı girdilerden kurtulmaları için Hükümet ve yerel yönetimler tarafından agroekolojik üretime ilişkin eğitimler verilmeli ve üretim tarzında bu eğitimlere uygun hareket eden üreticilere teşvikler verilmelidir. Sağlıklı ürün sağlıklı ortamda yetişir. Bu nedenle tarım topraklarını, suyu havayı kirleten JES yatırımlarına son verilmeli var olanların faaliyetleri durdurulmalıdır. Tarım Sigortaları Yasası şirketlerin kazancını artırmak için değil, üzüm üreticilerini zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla yeniden düzenlenmelidir. Bizler ürünlerimizi yok pahasına satın alarak emeğimizi sömürmeye çalışanlara, insanların ve tüm canlıların yaşam alanlarını yok etmeye çalışanlara karşı durmak için örgütlenmeye çalışıyoruz. Çiftçiler Sendikası olarak küçük üreticilerin hakları için mücadele etmeye ve bu konuda hükümeti ve yetkilileri uyarmaya devam edeceğiz.”