Kendisine şiddet uygulayan ve fuhşa sürüklemek isteyen evli olduğu erkek Hasan Karabulut'u öldürmek zorunda kalan ve 15 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Çilem Doğan’ın Yargıtay 1’nci Ceza Dairesi’nde görülen duruşması 4 Kasım'a ertelendi.

Çilem Doğan’ın Yargıtay’daki duruşması 4 Kasım’a ertelendi

NİSA KÜÇÜK

Adana'da kendisine şiddet uygulayan, fuhşa sürüklemek isteyen evli olduğu Hasan Karabulut'u öldürdüğü için 15 yıl hapis cezasına çarptırılan Çilem Doğan’ın Yargıtay 1’nci Ceza Dairesi’ndeki duruşması 4 Kasım'a ertelendi.

Çok sayıda avukatın katıldığı duruşmaya izleyiciler ve gazeteciler alınmadı. Yetki ile duruşmaya gelen avukatları heyet kabul etmedi, avukatların ısrarı sonucu duruşma salonunda tartışma çıktı. Tutuksuz olan ve 15 yıl hapis cezasına karşı “meşru müdafaa” gerekçesi ile temyiz başvurusunda bulunan Çilem Doğan duruşmaya katılmadı.

MEŞRU SAVUNMA

Savcının cezanın onanmasını istediği davanın duruşmasında, ilk söz Çilem Doğan’ın avukatlarından İsa Ayanoğlu’na verildi. Ayanoğlu, meşru savunma kapsamında TCK’nın 27’nci maddesinin uygulanmasını istedi. Hasan Karabulut’un bir suç dosyası daha olduğunu hatırlatan Ayanoğlu, “Çilem daha önce Karabulut’u Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele’de (KOM) şikayet etmişti. Hasan Karabulut’un KOM’a yapılan şikayeti öğrenmesinin ardından tartışma başladı” diye konuştu.

Ardından söz almak isteyen Avukat Songül Yılmaz’ın savunma yapmasına müdahale eden mahkeme heyeti yalnızca bozma sebeplerinin söylenmesini istedi. Yılmaz, gerekçeli kararda yer alan Karabulut’un olay anında Çilem Doğan’ın hayatına yönelik bir saldırısının olmadığı yönündeki tespiti eleştirdi. Gerekçeli kararda yer alan Doğan'ın şiddet gördüğü sırada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na başvurmaması ve daha önce emniyete yaptığı şikayetlerini baskı ve tehdit ile geri çekmesi konusundaki tespitlere de itirazlarını dile getirdi. Yılmaz, Çilem Doğan'ın emniyette şikayetinden vazgeçirtilerek ajanlık dayatması ile karşı karşıya kaldığını ve hayatının tehlikeye atıldığını söyledi.

cilem-dogan-in-yargitay-daki-durusmasi-4-kasim-a-ertelendi-934784-1.

ÖLDÜRÜLMEK İSTENİRKEN ÖLDÜRDÜ

Olayın Hasan Karabulut, Çilem Doğan’ı öldürmek isterken yaşandığını anımsatan Avukat Candan Dumrul ise, “Maktul Çilem'i öldürmek isterken Çilem silahı ele geçirdi ve nasıl olduğunu bile hatırlayamadığı bir şekilde Hasan'ı öldürdü ve ancak bu şekilde hayatta kalabildi. Korku en güçlü duygudur. Bütün duygulardan önce o hissedilir. Öfke bile ondan sonra gelir. Çilem sadece korku ile kendini ve çocuğunu korumak için hareket etmiş” ifadelerini kaydetti.

SİSTEMATİK ŞİDDET

Daha sonra söz alan Avukat Cemre Topal gerekçeli karara tepki göstererek, “Olayda da meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması gerekir. Çilem’in durumu sadece olay günü üzerinden değerlendirilemez. Sistematik olarak uygulanan şiddetin gözetilmesi gerekirdi. Maktul suçlu biridir. Daha öncede Çilem’i ölümle tehdit etti, kafasına silah dayadı" ifadelerini kullandı.

Avukat Melek Dizdar da meşru müdafaa vurgusu yaparak, "Olay anında halihazırda bir saldırının olup olmaması meşru müdafaa uygulanması noktasında tek koşul değildir. Daha önceki saldırılardan dolayı Çilem'in can korkusu yaşaması doğaldır" dedi.

DEVLET KADINLARI ERKEK ŞİDDETİNDEN KORUYAMIYOR

Duruşma sonrasında açıklama yapmak isteyen kadın örgütlerine ve avukatlara polis izin vermedi. Polisin müdahalesine karşın avukatlar açıklama yaptı. Avukat Cemre Topal, "4 Kasım'da açıklanacak kararla müvekkilimizin beraat etmesini talep ediyoruz" dedi. Songül Yılmaz ise "Devlet mekanizması kadınları erkek şiddetinden koruyamıyor. Erkekleri engelleyemiyor. Engellenmeyen erkekler nedeniyle kendini korumak zorunda kalan kadınların meşru müdafaa hükümlerinden yararlanması gerekiyor. Yargıtay'dan bu yönlü bir kararın çıkacağını umuyoruz. Yerel mahkeme kararının bozulacağını umut ediyoruz. Kadın dayanışması güçlendirir" ifadelerini kullandı.