Çin mi olmalıyız? ABD mi?

TİMUR AKKURT

Mobil teknoloji yeni dünyanın olmazsa olmazı. ‘Ülkemizde de yerli telefon yapılmalı’ diye 2013’ten beri konuşuluyor. Turkcell, Vestel bu alanda öncülük etmeye çalıştı. Turkcell’in T50 modeli bir hayli beğenildi. Fakat atlanan bir detay beni biraz rahatsız ediyor. Bu telefonların tasarımlarını Türkiyeli mühendisler yaptı. İlk etapda montajları yurt dışında yapılarak ithal edildi. Herkes “Çipleri yerli değilse telefon da Türk malı değil” dedi. Bu yanlış bir bakış açısı. Dünyada gerçek anlamda çip üretebilen çok az firma var. Çipi bizim üretmemiz için çok zaman ve para gerek. Bence o kadar gerekli bir detay da değil. O çok beğendiğimiz Apple ürünleri ABD’de değil Uzak Doğu’da üretilip montajlanıyor. Bizse parayı Amerikalılara veriyoruz. Sen kaliteli, imajı ve stratejisi olan ürünü yap, sonrasını ucuza mal etmek adına yurtdışında (ki bu genellikle Çin oluyor) montajını, imalatını yaptır. Güzel bir ambalaj tasarla, o da Çin’de yapılsın sonra tüm dünyaya dağıt. Bu yerli telefon olayı konusunda da izlenmesi gereken yol çok belli aslında. Çin mi olmak istiyoruz ABD mi? Bence ABD olmalı. Şu aşamada fersah fersah yol kat etmiş yüksek teknoloji üreticilerini yakalamak yerine, onların  üst düzey tecrübelerinden hızla faydalanıp zaman kaybetmeden markalaşmak en kolayı ve doğrusu.Mobil dünyada var olmak için adımlar belli; Piyasanın beklentisini çok iyi süzmek, popüler tasarımların ve eğilimlerin üstüne çok çıkmamak, gençlerin kullanmayı tercih ettiği özelliklerin öncelikli olarak ürününde olması, pilinin uzun gitmesi, dayanıklı olması, ekranının yüksek çözünürlükte olması, 4K video çekebilmesi, iyi fotoğraf çekmesi ve ucuz olması.

Bu işte bizden çok ileride olan ve boşuna efor sarf etmek yerine işbirliğine gitmemiz gereken firmalardan biri Qualcomm. Mobil cihazların işlemcilerini ve 3G/4G baz istasyonları üreten önemli şirketlerden biri olan Qualcomm, geçen hafta çok çarpıcı bilgiler eşliğinde yeni işlemcisini ve hayatımızda nelerin değişeceğini açıkladı. Firma sadece 2014’te AR-GE’ye 5,5 milyar dolar harcadı. Geçen hafta Rock FM’deki radyo programıma katılan Qualcomm Türkiye Ülke Müdürü Barış Ruacan ile etraflıca konuştuk. Rakamlar inanılmaz. Snapdragon işlemcileri 85’in üzerinde marka binden fazla modelde kullanıyor. Yılda 900 milyon işlemci satıyorlar. 3G teknolojisinin de aralarında bulunduğu 10 binin üzerinde patente sahipler.

Bizim bu firmalarla rekabet edebilmek için 30 yıl öncesinde bu alanda uzmanlaşmış olmamız ve gerekli yatırımları yapıyor olmamız lazımdı. Önemli olan bir alanda uzmanlaşmak. Bunun için eğitim sisteminizin çok çok iyi olması gerekiyor. Üniversitelerinizde iyi laboratuvarlar, eğitmenler gerekli. Bizde eğitmenler iyi ama 100 bin dolara bir mikroskop almak isteseler uzaylı gibi muamele görüyorlar. Bu tren kaçtı. Birçok konu ile ilgili çok geç kalmış sayılmayız. Qualcomm verilerinde bir kaç örnek vererek konuyu toparlayalım. Neden geç kalmış sayılmayız? Bugün 2,5 milyar 3G/4G bağlantısı olan cihaz var. Araştırmalara göre bu rakam 2017’de yaklaşık 4,5 milyara çıkacak. 2014-2018 arasında yaklaşık 8 milyar akıllı telefon satılmış olacak. Qualcomm’un son bombası 2015’te pek çok lider markanın cihazında kullanılacak Snapdragon 810 işlemcileri. En çok ismini duyacağınız bu işlemci neler sağlıyor kısaca ondan bahsedeyim. Daha yüksek hızda çalışan telefonlar, daha hızlı internet bağlantısı, konsol oyunlarına yakın kalitede mobil cihazlarda oyun deneyimi ve en önemlisi daha az pil tüketimi. 4G bu yıl içerisinde ülkemizde de hizmete girecek diye söylentiler var. Alt yapımız buna uygun mu? Yıllardır fiberle tanışmayan pek çok nokta var. 4G için fiber hatların önemi çok büyük. Araştırmalar, öngörüler mobil dünyanın jet hızını gösteriyor. Biz ülke olarak bu pazarın neresinden çok para kazanırız onu bulalım bir an evvel. En iyi telefon-tablet kılıfı mı yaparız, kırılmaz cam mı buluruz, süper pili mi icat ederiz bilemiyorum ama uzmanlaşalım da ne konuda olursa olsun.