Bugün Hrant Dink’in katledilişinin 13’üncü yıldönümü. Aradan geçen onca yıla rağmen tetikçiler yakalansa da ne cinayetin arkasındaki karanlık güçler açığa çıkarılabildi ne de gerçek sorumlulardan hesap soruldu. Sis perdesi aralanmadı

Cinayetin öncesi de sonrası da karanlık

Rıfat kırcı

Agos Genel Yayın Yönetmeni ve BirGün yazarı Hrant Dink 13 yıl önce bugün katledildi. 19 Ocak 2007’de gerçekleşen suikastın üzerinden geçen onca yıla rağmen ne cinayet aydınlatılabildi ne de gerçek sorumlulardan hesap sorulabildi. Tetiği çeken Ogün Samast ile azmettiriciler Yasin Hayal ve Erhan Tuncel gibi isimler yargılanıp çeşitli cezalara çarptırılsalar da içiçe geçen birçok dava nedeniyle tıpkı suikastın kendisi gibi soruşturma ve dava süreci de aydınlatılmaya muhtaç.

Siyasi iktidar Dink davasının aydınlatılması için adım atmazken değişen siyasi iklime göre davayı önce Ergenekon’a ardından da uzun yıllar birlikte yol aldığı cemaat ile yaşanan ayrışmanın ardından FETÖ’ye bağlamaya çalıştı.


Dink soruşturması ve dava süreci yıllarca karanlıkta bırakılmaya çalışılsa da kamuoyu baskısı, ailenin ve avukatların ısrarlı çalışmaları sonrasında dönemin kamu görevlileri hakkında sonunda dava açılabildi. Halen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 77 sanıklı davada aralarında emniyet, istihbarat ve kamu görevlilerinin de olduğu dönemin yetkilileri yargılanıyor. Yargılananlar arasında eski İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, İstihbarat Daire Başkanları Ramazan Akyürek, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’le yardımcıları Osman Gülbel, Tamer Bülent Demirel, Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube müdürleri Faruk Sarı, Engin Dinç gibi isimler var.
Bir sonraki celse 18 Şubat’ta. Ancak özellikle cinayete giden yol ve cinayetin nasıl karara bağlandığı hâlâ açığa çıkmış değil.

Dink davasında soruşturmalar, dava süreci ve neler olup bittiğini ailenin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu ile konuştuk.

cinayetin-oncesi-de-sonrasi-da-karanlik-677018-1.

Cinayetin arkasındaki güçler neden açığa çıkarılamıyor ve dava neden bu kadar karışık?

Aslında başından bu yana cinayete giden süreçte yaşananlarla cinayet arasında çok önemli bir bağ bulunduğu ve cinayet öncesi sürecin titizlikle soruşturulması gerektiğini söyledik. Fakat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, devlet görevlileri hakkında iddianame düzenlenen soruşturma kapsamında cinayete giden süreci etkin şekilde soruşturmadı. Ve Hrant Dink’e yönelik linci, saldırıları örgütleyen kişilerin cinayetle olan bağına dair de etkili bir soruşturma yürütmedi. Yine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayetinde sorumlu olan İstanbul Valilik görevlileri ile İstanbul ve Trabzon Mit Bölge Başkanlığı ve bir kısım görevlileriyle ilgili iddianame düzenlemedi. Bu nedenle biz sürmekte olan bu yargılamanın bütünlük içermediğini ve eksik olduğunu söylemekteyiz. Hâlâ Dink cinayeti kararını kimlerin aldığına ve bunun icrasının nasıl gerçekleştiğine dair somut bilgiye sahip değiliz.

Bildiklerimiz, öngörülerimiz var fakat İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bahse konu bu eksiklikler giderilmediği ve etkin soruşturma yapılmadığı için hâlâ cinayetin kim tarafından örgütlendiğini, bu kararın kim tarafından alındığını ve bu cinayetin nasıl gerçekleştiini söyleyemiyoruz. Bugün Hrant Dink cinayetinden yargılanan bütün devlet görevlilerinin bu cinayette ağır sorumluluğu bulunmakta. Bu nedenle biz şu görevli ya da şu şahıs bu cinayetin merkezinde yer alıyor sözünü kullanmaktan ziyade hepsinin ortaklaşa sorumluluğu olduğunu, bu suça iştirak ettiklerini söylüyoruz müdahil tarafı olarak.

Dava ve soruşturmalardaki eksiklikler neydi?

Cinayete giden sürecin kendisi soruşturulmadı. Hrant Dink’e, lince yönelik saldırıların cinayetle olan bağı araştırılmadı. Cinayetin hazırlık süreci etkin şekilde soruşturulmadı ve etkin şekilde bu konulara dair deliller toplanmadı. Bunlar gerçekleşseydi o zaman Dink cinayetiyle ilgili bu cinayeti işleyen yapının bütününe ulaşacak hale gelirdik ve mahkeme tarafından doğru bir karar alırdık.

Neyi öğrenemedik?

Bu oldukça geniş, kapsamlı bir soru ve yanıtı çok uzun. Bu nedenle yalnızca önemli birkaç hususu genel hatları ile şu şekilde belirtebilirim: Dink’e yönelik 2004 yılı Şubat ayında tarihinde başlayan linç sürecinin bildiklerimizden ve öngördüklerimizden öte tam olarak nasıl ve kimler tarafından organize edildiği; Dink’e, hakkında ‘Türklüğü Aşağılamak’ suçlaması ile açılan davada kurulan, Dink’in öldürülmesinin zemininin oluşmasını sağlayan kararın nasıl oluşturulduğu, Yargıtay’da onama kararı ile bu onama kararına yönelik itirazın nasıl reddedildiği; Ve elbette cinayetin bildiklerimizden ve öngördüklerimizden öte kimler tarafından hangi tarihte ve nasıl karara bağlandığı hususunu öğrenemedik.
cinayetin-oncesi-de-sonrasi-da-karanlik-677017-1.
Neden etkin soruşturma yürütülmedi ve deliller neden toplanmadı?

Bizim taleplerimiz oldu müdahil vekilleri olarak. Soruşturmanın derinleştirilmesi gerektiğini söyledik, Cumhuriyet Başsavcılığı bir yönüyle soruşturmayı sürdürdü. Başsavcılık devlet görevlileriyle ilgili önemli iddianameler de düzenledi. Fakat bütün bu soruşturmalar bir yanıyla da eksik kaldı. Sulh ceza hakimliğine itiraz ettik ama itirazımız reddedildi. Anayasa mahkemesine yaptığımız başvuru da yine reddedildi. Eğer anayasa mahkemesi ihlal kararı verecek olsaydı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir soruşturma başlatmak, bu hususları soruşturmak ve delil toplamak zorunda olacaktı. O durumda iddianameler çıkacaktı fakat İstanbul Başsavcılığı’nın bir yönüyle etkin soruşturma yapmaması, sulh ceza hakimlerinin itirazımızı reddetmesi ve Anayasa Mahkemesi’nin yapmış olduğumuz başvuruyu reddetmesi nedeniyle bu mümkün olmadı.

Davanın seyri şu an sizce nasıl devam ediyor?

İddianameler bütünlüğü içermediği için sürmekte olan yargılama eksik bir yargılama olarak devam etmekte. Eğer ki istanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi dava dosyasına giren deliller üzerinden kovuşturmayı genişletir ve yeniden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunursa ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı etkin bir soruşturma yürütür, yeni iddianameler düzenlerse, o noktada bütünlüklü bir yargılama olur ve doğru bir kararın çıkması olanaklı hale gelir. Fakat bu gerçekleşmezse sağlıklı ve doğru karar çıkmayacaktır.

Müdahil tarafı olarak önünüze çıkan engeller neler?

2007 yılı itibariyle önemli deliller soruşturma dosyasında mevcuttu. Biz 2007 yılı itibariyle çok fazla talepte bulunarak soruşturmanın genişletilmesini, delil toplanmasını talep ettik. Bunlar büyük ölçüde karşılanmadı. Eğer 2007 yılında cinayet işlendikten sonra etkin soruşturma yapılsaydı bu iddianameler 2007 yılında da düzenlenebilir ve cinayetin hemen sonrasında düzenlenecek bu iddianamelerle önemli bilgilere de ulaşılabilirdi. Fakat bu gerçekleşmedi. Başbakanlık Teftiş Kurulu, Devlet Denetleme Kurulu raporlarına rağmen çok uzun zaman bu türden bir etkin soruşturma yürütülmedi, dolayısıyla bunlar bizim müdahil tarafı olarak önümüze çıkan engeller oldu.

***

cinayetin-oncesi-de-sonrasi-da-karanlik-677016-1.

Dink bugün yurtiçi ve yurtdışındaki çok sayıda yerde anılacak.

♦ İstanbul: Dink için her yıl olduğu gibi bu yıl da ilk anma vurulduğu yerde gerçekleşecek. Agos’un bulunduğu Sebat Apartmanı’nın önündeki anma
15.00’te başlayacak. Buradaki anmadan öncede 12.00’de Balıklı Mezarlığı’ndaki kabri başında bir tören düzenlenecek.

♦ Ankara: Ankara’daki anma BirGün’ün önünde saat 12.00’de yapılacak.

♦ İzmir: Saat 15.00’te Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde anılacak.

♦ İngiltere: Londra Surp Yeğişe Ermeni Kilisesi’nde saat 18.00’de bir etkinlik düzenlenecek.

♦ ABD: Harvard’da saat 19.30’da Boylston salonunda yer alacak bir anma töreni yapılacak.

♦ Almanya: Berlin’deki Maxim Gorki Tiyatrosu’nda 20.30’da bir anma düzenleniyor. Etkinlikte Türkiye, Gürcistan ve Ermenistan’dan gelen müzisyenlerin sahne alacak.

♦ Kanada: Montreal'de Pazar günü sabah ayini sonrası İstanbul Ermenileri Kültür Derneği’nde can yemeği ve Sevan Değirmenciyan'ın "Hrant Dink'in mirası ve günümüz Türkiye'si" başlıklı konuşması olacak.

♦ Avusturya: Viyana’da Surp Hıripsime Ermeni Kilisesi’nde Hrant Dink anısına bir Hokehankist ayini gerçekleştirilecek.

♦ Hollanda: Amsterdam'da Surp Hoki Kilisesi'nde düzenlenecek etkinlikte Nouritza Matossian’ın ‘Hrant Dink; İki Milletin Kalbi’ belgeseli gösterilecek. Etkinliğin başlama saati 13.00.

cukurda-defineci-avi-540867-1.