ÇMO'dan çevre durumu raporu: "İzmir, Ege’nin incisi olmaktan uzaklaşıyor"
TMMOB’a bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, ‘Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası’ kapsamında İzmir’e dair çevre durum raporunu açıkladı. ÇMO İzmir Şube Başkanı Serhat Tanyeri, “İzmir, Ege’nin incisi olmaktan uzaklaşıyor” dedi.
BİRGÜN EGE
‘Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası’ dolaysıyla TMMOB’a bağlı Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şubesi, İzmir’e dair çevre durum raporunu düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
ÇMO İzmir Şube Başkanı Serhat Tanyeri, İzmir ‘in içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege Havzalarında su kalitesinin kötü seviyede olduğunu belirtti. Kentin altyapı sisteminin ise mevcut yükü kaldırmadığını söyleyen Tanyeri, gerekli önlemlerin alınmadığı takdirde yaz aylarında daha çok hissedilen koku problemi artarak devam edeceğini ifade etti.
İzmir’de bütünsel planlama ilkeleri hiçe sayıldığına dikkat çeken Tanyeri, “Kentsel dönüşüm adı altında kontrolsüz yapılaşmalar, gökdelenler, AVM’ler ile altyapı eksiklikleri, trafik, gürültü ile boğuşan Ege’nin incisi olmaktan çok uzakta bir geleceğe doğru hızla yol alıyor. Kentin planlanması ve gelişimi adı altında sadece ekonomik kaygı odaklı, ekolojiyi, çevresel yaşam kalitesini dikkate almayan, bölgenin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek tüm projelerin çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerinde ortak senaryonun tekrarlandığını görüyoruz. ÇED adı altında içi boşaltılmış Onay belgeleri ile yürütülen çalışmalara ilişkin açılan davalar, bilirkişi raporları ile ÇED süreçlerinin yetersizliğinin ispatlanması, kazanılan davalar ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından bu süreçler hiç yaşanmamışçasına aynı projelere yeniden ÇED belgeleri düzenlenmesi artık alıştığımız yöntemler haline geldi. ÇED oyunu aynı yöntemle her projede devam ediyor” diye konuştu.
Tanyeri ayrıca, kentte turizm projesi, planlama adı altında kalkınma, istihdam gibi sihirli kavramlar ile kentin ekolojik, doğal özellikleri korunması gereken alanları ranta kurban edildiğini söyledi.
GEMİ SÖKÜM TESİSLERİNİN YARATTIĞI KİRLİLİK DEVAM EDİYOR
Aliğa’da gemi söküm tesislerinin yarattığını kirliliğe de vurgu yapan Tanyeri, “Gemi söküm tesislerinde yapılan işlemlerin nasıl kontrol edilemediği KUITO ve ETHANE gemileri ile yaşamıştık. Bugün Aliağa’da söküm için geleceği iddia edilen Fransız Donanması’na ait savaş gemisi ile süreç yeniden bir kez daha karşımıza çıktı. Gemi söküm tesislerinin yarattığı kirlilik devam ediyor” dedi.
Son olarak Tanyeri, Gaziemir’de yaklaşık 15 yıldır gömülü olan nükleer atıklara değindi. Tanyeri, “Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların oraya nasıl geldiği, kimler tarafından getirildiği hala bilinmiyor, hukuki süreçler devam ediyor, acil müdahale çalışması yapılması gereken Gaziemir nükleer atıkla yaşamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.